Sağlık çalışanlarına, Sağlık Bakanlığı'nın bakışı

Kendisi de bir sağlıkçı olan sayın Bakanımız Recep Akdağ, binlerce sağlık çalışanımızın iş güvenliğini bu güne kadar hiç düşünmemiş olduğu anlaşılmaktadır.

Çok basit tepkilerle bile dövülebilen ve hatta öldürülebilen doktorlarımız kendilerini döven öldüren insanlara nasıl olup da sağlık hizmeti verebileceklerini düşünmesi gereken birileri mutlaka olmalıdır.

Sağlık Bakanlığımız, halk sağlığını düşünürken  hekimlerimizin güvenliğini ve saygınlığını bu kadar ihmal etmiş olması affedilemeyecek bir gaflettir.

Çocuk yaştaki insanlar doktor öldürüyor, milletvekili olmuş insanlar doktor dövüyor ve daha neler neler.

Ne oluyoruz sayın sağlık bakanı!

Şamar oğlanına döndürülmüş bir doktordan sağlık hizmeti kim bekleyebilir? Hastasına yaklaşırken hasta sahibinin aklından geçenleri  bilebilecek hekimleriniz de var mı acaba?

Diyelim ki öyle doktorlar yetiştirdiniz, hasta sahibinin aklından geçenleri de biliyor hekimleriniz, o zaman ben bu hastaya bakamam mı diyecekler bu hekmiler.

Bu kadar aşağılanmış itilmiş kakılmış insanlardan sağlık hizmeti beklemek mümkün müdür?

Hasta yakınları neredeyse tabanca tüfekle de hastaneye gelecekler.  Sizin güvenliğiniz nerede sayın sağlık bakanı!

Dövülme veya öldürülme psikolojisi ile hastasına bakan bir hekimin sağlıklı karar verebilmesi düşünülebilir mi?

Hiç vakit kaybetmeden ve de yeni hekimlerimizi kaybetmeden sağlık bakanlığımızın bu konuya el atması acil bir gerekliliktir.

Derhal hastanelerimizde hekimlerimizin ve tüm sağlık çalışanlarımızın güvenliğini sağlayacak birimler oluşturulmalıdır.

Hasta haklarına gösterilen özenin hekim haklarına da gösterilmesi sağlanmalıdır.

Aksi taktirde hastanın hastalığının gereklerine göre değil de hasta yakınlarının istek ve beklentilerine göre şekillenmiş bir sağlık politikası oluşmaktadır ki bundan kimsenin fayda sağlaması mümkün değildir.