Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Ağustos '15

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

Sağlık haberciliğine gönül vermiş bir gazeteci: Esra Öz

Sağlık haberciliğine gönül vermiş bir gazeteci: Esra Öz
 

Gazeteci - Yazar Esra Öz


Sağlık, insan hayatının merkezinde yer alır. Sağlık alanında habercilik, yayıncılık yapmak ciddi bir konudur. Haberin doğru olması, bilimsel dayanağının olması, bu dayanağın da uluslararası kabul görmüş adreslerde yayınlanması gerekir.

Ayrıca bir diğer önemli konu “sağlık okuryazarlığı” dır. Okuyucunun doğru bilgiye ulaşabilmesi için iyi bir sağlık okuryazarı olması gerekmektedir, aksi halde okur, kendi düşüncesini onaylayan bilimsel olmayan haber ve yazıları referans olarak kabul etme eğilimi gösterebilir.

Tüm bu konular üzerine çalışmalar yapan, sağlık haberciliğine gönül vermiş bir gazeteci aynı zamanda biyolog olan Esra Öz ile son kitabı “Sağlık haberciliğine farklı bakış” hakkında sohbet ettik. Sohbetimizde, “sağlık okuryazarlığı” konusunda farkındalık yaratmaya yönelik verdiği eğitimlere de değindik.

Esra Öz kısaca sizi tanıyabilir miyiz?

Sağlık haberciliğine gönül vermiş bir biyolog ve gazeteciyim. Burada da özellikle, iletişim, psikoloji ve sinirbilimlerini bir sac ayağı gibi birleştirerek yeni bir bakış açısı kazandırmaya çalışıyorum. Sağlık haberciliğinin ilkelerinin belirlenmesi hedefime, gazetecinin psikolojisi ve bakış açısını da empati kurarak doğru, etik ve objektif haber yapılması için çalışmalarımı sürdürüyorum.  Sağlık denildiğinde akla, bilim ve teknolojinin de gelmesi gerektiğini savunuyorum. Bu işin ciddiyetle yapılması için çalışıyorum ki, Tıpta Uzmanlık Sınavına girmiş tek sağlık habercisiyim sanırım. Bu alanda çalışan gerçek gazeteciler içerisinde bu sınava giren bilmiyorum.

5 yıl süre ile Yazı İşleri Müdürü olarak çalıştığım Sağlık Dergisi’nde “Tıbbın Duayenleri”, “Hayatı Keşfeden Biyologlar”, “Dünya’da Türk Hekimleri ve Başarı öyküleri” ve Nörobilim ile ilgili röportaj ve haber serilerini hazırladım. 2012 yılında Sağlık Bakanlığı Sosyal Medya hesaplarının kurulumu ve yönetiminde danışmanlık yaptım.  2013 yılında Med-Index sitesinin kurucusu ve Yayın Yönetmeni olarak çalıştım. 2014 yılı Nisan ayında Technical Assistance For Alignment İn Organ Donation Project (Organ Bağışında Uyum için Teknik Yardım Projesi) Senior Communication Expert (Kıdemli İletişim Uzmanı) olarak  organ nakli haberlerinin işlenmesi üzerine medya çalıştayları düzenliyorum. Aynı zamanda 2014 Ekim ayından itibaren Sağlık ve İnsan Dergisi Yayın Editörü olarak çalışmalarımı sürdürüyorum.

“Sağlığımıza Yön Verenler” yazı dizisi ile Türkiye’de ilk defa bu alanda çalışan İletişim Fakültesi akademisyenleri ve sağlık muhabirleri ile sorunları ve çözüm önerilerini içeren röportajlar yaptım ki bunun devamında farklı planlarım var. Bu seri,  sağlık iletişimi ve sağlık haberciliğinin geliştirilerek, sağlık okuryazarlığı ve medyanın bilinçlendirilmesi için hazırladım. 

Bugüne kadar yazdığınız kaç kitap var?

Gazeteciliğe ilk başladığım yıllarda bu alanda uzmanlaşmanın ötesinde bazı branşlarda daha da etkili olunması gerektiğini düşündüm. Bu amaçla da farklı röportaj serileri başlattım. Bu alanda haber yapılmamış o kadar çok konu var ki, derya deniz bir alanda sadece bazı alanları daha detaylı incelemek adına bazı alanlarda daha çok haber çalıştım. Bunlardan biri nörobilimi ve zaten bu alanla iletişimi birleştirme ve yeni soluk getirmek hedefim.

Nörobilim alanında farklı haberler çalışırken, yayınevimden koku üzerine kitap çıkartmam üzerine teklif geldi. Türkiye’deki ilk koku üzerine hazırlanmış bilimsel içerikli kitabı olma özelliğini taşıyor. Koku dediğimde, genelde neden diye soruyorlar. Koku, en güçlü hafızamız olduğu için kitaba Kokuyla Keşfet ismini verdim.

Hedeflerimden birinin de sağlık haberciliğinin uzmanlık alanı olarak kabul edilmesi ve önüne gelen herkesin sağlık alanında haber yapması, program boşluklarını doldurmak amacıyla konuşmasına karşıyım. Bu alanda haber yapacak ya da program yapacaklar bu alanda eğitim almalılar. Her sağlıkçı çıkıp ben gazetecilik yapar düşüncesinden de vazgeçmeli. Bu bir meslek hobi değil! Bu amaçla, Sağlık Haberlerine Farklı Bakış adında Türkiye’de ilk kez sağlık habercilerine bu alandaki tecrübelerini sordum, iletişim fakültesinden sağlık iletişimi üzerine çalışan akademisyenlerine ve bürokratlara bu alanın  önemi ve neler yapılması gerektiğini sordum. Bu kitap hem bu dönemin nabzını tutuyor hem sağlıkçılara kılavuz niteliğini taşıyor hem de uzmanlık alanı olmasının önemini içeriyor.

Ankara Üniversitesi yayınlarından “Sağlık Okuryazarlığı” isimli akademik bir kitapta da “Sağlık Habercisi Gözünden Sağlık Okuryazarlığı” bölümünü yazdım. Burada da sağlık haberlerine körü körüne inanmamak gerektiği üzerinde durdum. Bu alanda umut tacirlerine fırsat vermemek ve sağlıklı sağlık haberlerinin ayrımına değindim.

Koku üzerine kitap yazma fikri nasıl oluştu. “Kokuyla Keşfet” kitabından biraz söz eder misiniz? Koku ve nörobilimin nasıl bir bağlantısı var?

"Kokuyla Keşfet" kitabımda 52 Bilim insanı ve uzman bir araya geldi. Nörobilim alanında haber çalışmak ve bu alanda çalışmalarımı yoğunlaştırmayı tercih ettim. Beynin işleyiş mekanizması ve bunun iletişim alanında kullanmanın yolları üzerinde çalışıyorum. Kokunun iletişimdeki rolünü, nörobilim ile birleştirerek, kokunun insanlar üzerindeki etkisi üzerine araştırmaları, bilim insanları ve uzman görüşleri çerçevesinde bir araya topladım.

Kitapta, kokunun insanları ve markaları nasıl etkilediğinden, kokunun iletişimde ve ilişkiler üzerindeki etkisi üzerinde durdum. Kokunun insanların aşk hayatından, hastalıklara hatta yediğimiz yemeklere kadar çok büyük etkisi var. Koku bazı hastalıkların ön belirtisi olurken, koku alamama hastalığı gibi çeşitli hastalıklar hakkında da bilgiler anlatıldı. Yıllar boyu çok iyi bildiğiniz peynir, kahve gibi kokuları unutursanız Alzheimer, Parkinson riskine karşı tetkik yaptırın. Günümüzde artık nesnel ölçüm metotları ile koku duyusunun ölçümlerini de yapabiliyoruz.

İkinci kitabın “Sağlık Haberlerine Farklı Bakış” fikri nasıl doğdu? Sağlık haberciliğinde uzmanlaşmak neden önemli?

Gazetecilik çok kutsal bir meslektir. Günümüzde evcilik oynar gibi gazetecilik oyunu oynayanlar var. Bu bir meslek ve bu alanda çalışanların da kendilerini geliştirmek ve uzmanlaşması için destek verilmesi yerine herkes program yapmak ve gazeteci gibi davranıyorlar. Hangi mesleğin çalışanlarının yerine geçip, bu işi bende yaparım diyebiliriz? Herkes uzmanlık alanında iş yapmalı ya da yaptığı işi bırakıp bu alanda uzmanlaşmak için meslek edinmeli! İşimi yaparken hobi niyetine ve tanınmak için bu işi yapıyorum mantığı gazeteciliğin gelişmesini engelliyor. Ondan sonra da iş güvencesi olmayan ve uzmanlaşamayan gazeteciler güruhu oluyor. Bu alanda çalışanların hakları verilmeli ve gazeteciliğin gelişmesi, sağlık haberciliğinin uzmanlaşması için herkes üstüne düşen görevi yerine getirmelidir.

Uzmanlaşma, sağlık haberciliğinde neleri değiştirecek?

Sağlık haberciliğinde uzmanlaşma olduğunda sağlık ekonomisi ve sağlığın geliştirilmesi için büyük adım atılmış olacak. Bilinçli gazeteciler yetişecek. Böylece, bilimsel olmayan bir dille, magazin haberi verir gibi insanların umutlarıyla oynanmasının önüne geçilecek.  Gazeteci, haber kaynağının söylediklerine şüphe ile yaklaşmasının  yollarını öğrenmelidir.  Gazeteci her duyduğunu yazamaz, bununla ilgili neler yapılması gerektiğini eğitimlerimde de anlatıyorum.

Sağlık okuryazarlığı neden önemli? Bu konuda verdiğiniz eğitimler ile nasıl bir farkındalık yaratıyorsunuz?

Ülkemizde yeni yeni oluşmaya başlayan ve okuyucunun okuduğunu sorgulama bilincinin oluşturulmasını içeriyor. Sağlık alanında ne yazsa insanlar inanıyor. Her gazetede yazan, her televizyona çıkan ve isminin önünde titri olan kişileri uzman kabul ediyor. İşte sağlık okuryazarlığı burada başlıyor. Her konuşanın güvenilir olup olmadığı, parayla alınan TV program saatleri ya da gazete köşelerine parayla yazı yazanlar olmadığına dikkat etmek gerekiyor. Hatta gazetecilerin tanınması ve bu anlamda haberlerin muhabiri tanıyarak okuma bilincinin oluşmasıdır.

Sağlıkta sosyal medya üzerine farklı çalışmalarınız olduğunu biliyoruz. Bu konuda görüşünüz nedir? Bu mecralar nasıl kullanılmalıdır?

Sağlık ile ilgili sosyal medya hesaplarını incelediğimde genellikle mutfakta hazırlanan tarifleri sağlıklı yaşam tavsiyeleri adında sözde uzmanların ismiyle yayınlıyorlar. Psikoloji bölümünde de sürekli kendilerini koç adı altında uzman olduklarını iddia eden kişilerin tavsiyeleri ilgi çekiyor. Ancak kanıta dayalı tıp alanında çalışan gerçek uzmanlar, sosyal medyanın gereksiz olduğunu söylüyor. İnsanlara erişemediklerinde ve yanlış bilgilerin yayılımını doğru bilgi ile değiştirmediklerinde insanların beyinlerine çok yanlış bilgiler yerleşiyor. Bu konuda sosyal medyayı iyi yönetmek gerekiyor.

Sağlıkta sosyal medya eğer doğru kullanılırsa, insanlarla aracısız bir iletişim ağı. Çünkü siz ne yazarsanız o insanlara ulaşır ve bazı inceliklerini bildiğinizde geri dönüşleri çok başarılı oluyor.

Özellikle yurt dışında bu alanlar için özel ekipler kuruluyor. Bu ekipler sadece sosyal medya içerik hazırlama, etkileşim ve geri dönüşlerle ilgileniyorlar. Bu sayede de artık herkesin evinde ve elinde olan bu iletişim ağını çok verimli şekilde kullanıyor. Bilinçli kullanıcılar, sorgulayan, düşünen ve üreten bir toplumu oluşturacaktır.

 

 
Toplam blog
: 114
: 309
Kayıt tarihi
: 22.12.14
 
 

Gazeteci  ..