Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Mart '09

 
Kategori
Siyaset
 

Sağlık sorunlarımızı Rabbim çözüyor!

Sağlık sorunlarımızı Rabbim çözüyor!
 

Ona çok şey borçluyuz...


Gün geçtikçe muhterem büyüğüm Recep Tayyip Erdoğan ve onun hayırlara vesile hükümetinin kadrini kıymetini daha çok anlamaktayım. Onu deliğe süpürmeyerek bize bağışlayan ABD’ye yatıp kalkıp ne kadar dua etsem yine de azdır. Yahu şu bize layık görülen Ilımlı İslâm Devleti meğer her derdin çaresiymiş de biz farkında değilmişiz. Onu bize layık görenlerden, söz dinleyip Atatürk’ün Laik Cumhuriyetini ABD’nin İslam Cumhuriyetine dönüştürenlerden Allah razı olsun...

Örneğin sağlık sorunu... Bu güne dek gelmiş geçmiş hükümetler bir türlü bu sorunu çözemediler. Çözer gibi yaptılar ama bu sefer de vatandaşa yaranamadılar. Oysa çözüm iki elimizde imiş de haberimiz yokmuş. Onu da, kendilerini ailecek bu milletin hizmetine adamış olan Unakıtan’lar sayesinde öğrendik çok şükür. Meğer bugüne kadar sağlık sorunlarımızı boşu boşuna gözümüzde büyütmekte imişiz, cahillik işte. “İyi ki hasta oldu” denmez ama Saygıdeğer Kemal Abi iyi ki kalp sorunu yaşadı da muhterem zevcesi sayesinde bunun aslında hiç de öyle bir sorun olmadığını öğrenmiş olduk hayırlısıyla.

Biz Bypass bir yana fıtık olduğumuzda elimiz ayağımız dolanır, nereye nasıl başvurup ameliyat olacağımızı bilemez, ameliyat parasını denkleştiremez, eğer kenarda köşede biriktirdiğimiz beş on kuruş kefen parası da yoksa şey yoluna gideriz af edersiniz... Hâlbuki ne kolaymış! Ne yapmış Ahsen yengemiz, nasıl çözmüş Kemal Abinin sağlık sorununu? İki yana açmış ellerini “Ya Rabbim” demiş “Bu nerede iyi olur?” Bunun üzerine bu sözlü soru önergesine cevap gecikmemiş ve yüreğine “Cleveland” yazıvermiş gaipten bir el. İşte bu kadar basit. Onlar da gitmiş, olmuş, gelmiş. Gözümüzde büyütecek bir şey yok yani.

Ben bunu öğrendim ya, hanidir böbreğimde taş sorunum var. Sancım tuttu muydu halının püsküllerini yolmaktayım. Öğrendim ya çözümü, açtım iki elimi yanlara, huşu içinde sordum “Ya Rabbim, bu taşı verdin çaresi de sendedir. Ne yapayım?” Önce bir sessizlik oldu, ardından bir ses:” Datça Devlet Hastanesi.” Şaşırdım tabii ama hemen kendimi toplayıp yalvar yakar yeniden sordum: “Ama Yüce Rabbim, Datça Devlet Hastanesinde uzman doktor, ürolog yok ki...” “Öyleyse sen de Cleveland’a git” diyerek bir kahkaha patlattı aynı ses, işte o zaman anladım ki o ses Rabbime değil, arkamdaki koltukta gömleğime düğme diken karıma ait.

Ama olsun. Ben sorumu sordum, elbet bana da sıra gelir bir gün, yanıtlar Rabbim kurtulurum halının püsküllerini yolmaktan. Sağlık sorunu dediğin hiç de gözümüzde büyütülecek bir sorun değilmiş gördüğünüz gibi. Aç iki elini göğe doğru, sor Rabbine... İşte bu kadar. Ilımlı İslâm Devletinde kul olmanın faydaları bunlar, saymakla bitmez.

 
Toplam blog
: 195
: 688
Kayıt tarihi
: 04.10.07
 
 

Dünyanın internet sayesinde küçüldüğü günümüzde büyüyen sorunlara ilişkin duygu ve düşüncelerimi pay..