Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Şubat '12

 
Kategori
Sağlıklı Yaşam
 

Sağlık sorunlarını çözmek için uğraşıyor muyuz?

Sağlık sorunlarını çözmek için uğraşıyor muyuz?
 

Ak Parti hükümeti sağlık sorunlarını çözmek için iktidara geldiği günden beri çok çalıştı ve bir çok soruna da çözüm getirdi. Bunu inkar edemeyiz.

Ancak, çok basit  ama çok yararlı uygulamalara önem verilmiyor ve devlet  bunlardan imtina ediyor.

Benim en fazla dikkatimi çeken konu D İ Y E T 'e  yönelik uygulamalar.

Devletimiz bir yandan  O B E Z İ T E  ve K A L P  H A  S T A L I K L A RI  ile  mücadele ederken ve bu konuları çok önemserken, bu iki çok yaygın hastalığın çözümü olan DİYET konusunu ve Kişisel Sporu tamamen gözden kaçırıyor.

Bütün hastalıkların anası OBEZİTE yani ŞİŞMANLIK yani KÖTÜ BESLENME.

Hangi SAĞLIK OCAĞI 'nda Diyetisyen doktor vardır?

Bir tane dahi bulamazsınız .

Hatta bir çok kurum ve özel sigorta. Diyetisyen'in muayene ücretini ödemez.

Aynı zamanda, SGK  ve bir çok özel sigorta, çok gerekli olan vitaminleri de ödemez. Örneğin Omega - 3 .

Omega - 3 ' ün  yararı genel olarak tüm tıb otoriteleri tarafın kabul edilmiş durumdadır. Kalp, şeker, kanser, obezite gibi çağımızın en yaygın ve tehlikeli hastalıklarını Omeg- 3 belli ölçüde engellemektedir.

Tabii sadece Omega - 3 değil daha bir çok yararlı vitamin Devletçe ödenmez.

OBEZİTE ve diğer bir çok hastalıkları önleyen en  MUHTEŞEM ilaç ise  EGZERSİZ ' dir.

Devletimizin bu konudaki, yani halkın Egzersiz açığını kapımak için yaptığı uygulama Umumi Parklara koyduğu ( o da kısmen )  jimnastik aletleridir.

Bu yeterli midir ? Tabii ki yetersizdir.

Obez durumda olan, sağlığı bozulmuş, kalp hastalığının ve şekerin pençesinde kıvranan bir hasta vatandaşımızı parktaki jimnastik aletleri kurtarabilir mi?

Bu durumdaki bir hastanın, bir özel diyetisyene, spor hocasına ve planlınmış, progranlanmış bir egzersiz düzenine ihtiyacı vardır.

Bu nasıl gerçekleşecektir ?

Bir kere, devletin aynen hastane gibi çalıştırdığı, sadece hastalara yönelik,  bir FİTNESS yani  "egzersiz - spor " salonları  niye yoktur ?

Bu çok mu zordur?

Her belediye kendi sınırları içinde bir Fitness salonu yapmaya mecbur tutulsa, bu sorun çözülür.

İkinci husus da OBEZ  tanısının resmi tıbbi heyet  tarafından düzenlenencek raporla tespiti halinde, hastalar bu salonlara giderek tedavi olmuş olurlar.

Aksi takdirde insanlarımızın kendi bireysel çaba ve olanakları ile OBEZİTE'den kurtulmalarının imkansız olduğu açıkça bilinmektedir.

Tabii bu önerim bir ütopya olarak görülebilir.

Onun için, yani ütopya olarak görmek yerine mücadele etsek, uyumasak, dilekçelerle ilgili makamlara başvursak, medyayı uyandırsak, saçma sapan tivitlerle uğraşacağımıza, face book 'u, twitter'ı kullansak, bu sitelere resimler koysak, herhalde bir mesafe alırız.

Ama bizler uyuyoruz. Gençler uyuyor. Ya da abuk subuk şeylerle uğraşıyor.

Biz yaşlılar zaten belli sene yaşamışız. Gelecek gençlerin.

Biraz kendimize gelelim. Üniversite salonlarında yumurta atacağımıza, birbirimizi boğazlayacağımıza, biraz da yararlı konularda ortaya çıkalım, sesimizi duyuralım.

Şimdi yine soracaklar olur.

Sen ne yaptın ? diye.

Diyelim ki yapmadım, mücadele etmedim. Hatalıyım. Zaten bedelini bizim nesil ödüyor.

Ama siz hata yapmayın.

Zekamızı, mantığımızı kullanalım. Ve toplumsal bilince sahip olalım.

 
Toplam blog
: 472
: 959
Kayıt tarihi
: 26.01.10
 
 

1945 yılında Adana'da doğdum. Galatasaray Lisesi ve Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültes..