Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Temmuz '11

 
Kategori
Deneme
 

Sağlıklı düşünmek sağlıktır

Sağlıklı düşünmek sağlıktır
 

(www.google.com.tr/)Düşünce ortamı yaratmak mümkün mü? (Sabahattin Gencal)


Ünlü ya da ünsüz bütün yazarlar, genellikle düşüncelerini yazıyorlar. Peki, düşünebiliyorlar mı? Yani, verimli düşünebiliyorlar mı, demek istedim. Gündem yaratma fırtınaları karşısında şöyle bir durum tespiti yapmak, konuları tüm boyutları ile ele alıp araştırmak, bulgulardan hareketle etkin çözümler üretmek mümkün olmuyor tabi. Bu durumda yazılanlar bir fikir jimnastiğinden öteye gitmiyor. 

Hangi doktora gittiysem egzersiz yapmamı, yürüyüş yapmamı söyledi. Ama ne hikmetse hiçbir doktor, hiçbir kimse fikir jimnastiği yapmamızı söylemiyor. Fikir jimnastiği beden jimnastiğinden daha az mı önemli? 

Doğrusunu isterseniz, kurallarını bilmeden fikir jimnastiği yapmaya çalışıyorum. Beden eğitimi için bir çok kural biliyoruz. Kural dışı hareketlerin verdiği zararları da biliyoruz. Ama fikir jimnastiğinin kurallarını bilmiyoruz. Gelişi güzelliğin verebileceği zararlar konusundan da bihaberiz. 

Ben Pazar günleri yazarlarla beraber jimnastik yapıyorum. Beraber dediysem yanlış anlaşılmasın. Yazarların düşüncelerine vakıf olmaya çalışarak jimnastik yapmaya çalıştığımı belirtmek istiyorum. Ne hikmetse yazarlarımızın çoğu Pazar yazılarında başka yazarlara atıflarda bulunuyorlar. Yani ondan ona; ondan bana, benden …Eee, fikir bu akacak. 

 

Ya, akacak dedim de aklıma geldi. Dere, ırmak yataklarını belediyeler düzeltiyor. Fikir yataklarını, ırmaklarını düzeltecek bir kurum yok mu? Bu konuda üniversiteler akla geliyor; ama, sanki üniversitemiz yok gibi, Üniversitelerimiz liselerin devamı gibi. Yanlış demişsem özür dilerim. En çok da bu konuda yanılmak isterim. Değerli hocalarımızdan fikir jimnastiği konusunda öneriler; bunalımlardan çıkma konularında çözümler bekledik durduk. 

Ben beklerken, siz de aşağıdaki alıntılarla jimnastik yapınız: 

 

Ramazan öncesinde  

Bu Ramazan-ı Şerif'i biraz sakin geçirelim. Merasim aktivitelerini ve yoğunluklarını azaltalım. Ramazan ayının tefekkür ayı olduğunu daha çok hatırlayalım. Buna ihtiyacımız var. Çalışırken de, tatil yaparken de, dinlenip eğlenirken de, serinlemek isterken de, aşırı ve lüzumsuz yoğunluklar içine girip kendimizi yoruyoruz ve düşünecek halimiz kalmıyor. Ramazan için uygun olan, içe bakış ve derinlere yöneliş tavrıdır. Düşünmek için durmak, durulmak gerekir. 

(Ahmet Selim, Zaman, 31. 07. 2011) 

 

Hangi araştırmada Prof. Yılmaz Esmer imzasını görsem güvenirim. Dünya da güvendiği için “Dünya Değerler Araştırması”nı Türkiye’de Prof. Esmer yapıyor yıllardan beri. 

….. 

Demokrasi açığı 

Yılmaz Esmer, bulguları yorumlarken, “Toplumun rejim tercihi tartışmasız demokrasidir” diyor. Ancak ayrıntılara girince sorunlar çıkıyor: 

Demokratik hükümetler yerine uzmanlar veya güçlü bir lider tarafından yönetilme özlemi gibi seçeneklere sıcak bakanların oranı yüzde 64’e kadar çıkıyor! 

Fakat Prof. Esmer uyarıyor: 

Avrupa’da da benzer eğilimler var. Almanların yüzde 63’ü, Belçikalıların yüzde 61’i de ‘uzmanlar hükümeti’ne demokratik hükümetlerden daha sıcak bakıyor! 

Toplumsal eğilimleri dikkate almayan bir “bilgililer yönetimi”nin sorunları çözeceğini zanneden yaygın bir yanılgının eseridir bu görüşler. 

(Taha Akyol, Milliye, 31. 07. 2011) 

Dücane Cündioğlu "Kendine kendinde yer açmalısın" başlıklı muhteşem yazısında Kafka'dan bir hikâye anlatır... Kafka'ya sormuşlar; hiçbir eksiğin yok, niye üzülüyorsun ki? Şöyle cevaplamış: Haklısın, hiçbir eksiğim yok, kendimden gayrı

(Haşmet Babaoğlu, Sabah, 31. 07. 2011) 

Prof. Dr. Suraiya Faroqhi (Tarih bölümü başkanı): 

 

“Tarih sadece dokümanlardan çıkar düşüncesine hiçbir zaman inanamadım. Ne oluyorsa, belirli bir çevrede olur, bir coğrafyası var. İçinde olayların meydana geldiği bir mekân her zaman vardır, o mekânın geçmişi olur. İnsanlar, içinde yaşadıkları bölgenin geçmişine dair inançlara sahiptir. Bu nedenle tarihçi; üzerinde çalıştığı olayların cereyan ettiği çevreyi tanımak zorundadır.” 

(Sadık Gültekin, Vatan, 31. 07. 2011) 

Ben bunu hep yapıyorum.: Bunalımdan çıkma konusundaki çözümleri hep başkasından bekliyorum. Bir çok yazımda üniversite hocalarından söz ettim. Daha doğrusu böyle yapma mecburiyetini hissediyorum. Derler ya “ Sakalım yok ki sözüm dinlensin.” Bizimkisi de o misal, ne mevkim var, ne statüm; ne köşem ; ne de param var… 

Başka başka konulara daldık, uzattık da. Bu arada kısa özet vermeyi unuttuk. Neyse toparlamaya çalışalım: 

Kendimizdeki eksiği fark etmeye çalışacağız bu bir; çevremizi, daha doğrusu olayların cereyan ettiği çevreyi tanıyacağız iki. Böyle maddelemek olmadı ya neyse. Tarih ve coğrafya yanında bilimsel araştırmalardan da yararlanmayı unutmayacağız. Hepsinden önemlisi, bütün bunlardan önce düşünme ortamı yaratacağız

Sağlıklı düşünmek sağlıktır. 

 

Sabahattin Gencal, Başiskele – Kocaeli, 31. 07. 2011 

 

 

 

 
Toplam blog
: 181
: 635
Kayıt tarihi
: 29.03.11
 
 

1943'te Trabzonda doğdu. Erzurum Yavuz Selim İlköğretmen okulunu bitirdikten sonra girdiği Bursa Eğ..