Sağlıklı e-günlük:)

Tünaydın e-günlüğüm;
Tıpkı pazartesi günleri gibi, cumartesi günlerini de bir başka seviyorum. Pazartesi günleri dinlenmiş olarak işe başladığım için, cumartesileri de yorgun olduğum ve yarın dinleneceğim için...
İş yerin de hareket sabah erkenden başladığı için sana yazmaya başlamam saat 14:00'ı buldu sevgili günlüğüm. Genelde hafta başı ve hafta sonu bir hareket oluyor.

Aslın da her şey sağlıklı iken güzel. Sağlıklı olunca her gün bir başka güzel. Hele bir sağlığın bozulmaya görsün. O zaman ne pazartesi, ne cumartesi görüyor insanın gözü. En güzel gün iyileştiği gün oluyor:)
Sağlıklı olmamak için de hiç bir sebep yok. En zor olan sağlıksız olabilmek. Anlamıyorum, bu insanlar nasıl oluyor da sağlıklarını bozuyorlar. (doğuştan engelliler hariç) Sapasağlam insanlar bir anda boğaz düşkünlüğü, damak düşkünlüğü, teknoloji merakları, bilinçsiz davranışları yüzünden çok kısa sürede sağlıklarını kaybediyor, kilo alıyor ve günden güne daha dirençsiz hale geliyorlar. Bütün hastalıklara davetiye çıkarıyorlar. Ne o günlüğüm, çok mu büyük konuşuyorum... Oldum olası büyük konuşuyorum ne olmuş ki? Elbet bir gün ihtiyarlayacağım ve benim de vücut direncim zayıflayacak ama hiçbir zaman sağlıksız biri olmayacağım.

Doğa, insanın sağlığını koruması için binbir mucize dolu. Bunları görmemek için kör olmak gerek. Sadece ev de bulundurduğum "onbir mucize" bile yeterince sağlıklı olmamı sağlıyor. Bunun yanın da, doğal gıdaları (üzerinde %100 doğal yazanları değil) tercih etmek, ambalajlı ve katkılı ürün tüketmemek, dışarı da yemek yememek, az et, çok sebze ve bakliyat, bir öğün de mutlaka ekmek yemek, bir öğün sonrası mutlaka hafif bir tatlı (ev yapımı sütlü) veya çukulata yemek, bol bol spor yapmak, (fizik-kondisyon, yürüyüş ve koşu) günde iki öğün yemek yemek, mutlaka kalkar kalkmaz kahvaltı yapmak, düzenli ve yeterli uyumak, disiplinli yaşayıp terlemeyi engellememek, düzenli seks yapmak ve en önemlisi doğaya saygı duyup uyum sağlamaya çalışmak, içgüdülerimize kulak vermek, sağlıklı kalmamıza yardımcı oluyor diye düşünüyorum.

Sevgili günlük; Belalı görünmüyor, yavru kumru da görünmüyor, her şey yolun da gidiyor herhalde ama, biz gergin günler geçirmeye devam ediyoruz.
Yine iyi yazıyorum. İki kelime yazıp gidiyorum, geliyorum, iki kelime daha yazıyorum, yine gidiyor ve yine geliyorum ve yazmaya devam ediyorum. Ne kadar zor seninle iletişim kurmak:)

Bugün iki abone daha yaptım. Bu aralar çok mu şanslıyım, yoksa bu blog yazma işi uğurlu mu geldi anlamadım:) Gayretlerim de göz ardı edilemez hani...
Öğlen başladım yazmaya, akşam oldu (17:30) halen bitiremedim.
Bu gün yollar da pek kaza göremedim. (en azından kendi bölgem de) Bir ara güneş açtı diye bütün insanlar cadde'de idi. Trafik bir anda sıkıştı ve her yer insan kaynamaya başladı. İnsanlar yaz mevsimini ne kadar özlemişler. Her kes kendini cadde'ye atmış. Tabi o saatler de ben çok zorlanıyor ve siparişleri yerlerine ulaştırmak da zorluklar çekiyorum. Hatta bazan geciktiğim oluyor, azar bile işitiyorum:)

Sevgili e-günlük, aklıma geldi, bir gün günlüğümü saat li yazacağım. Tabi becerebilirsem. Dakika dakika, saat saat yazmaya çalışacağım. Umarım yapabilirim. Fazla sıkıcı olmaması için önceden planlamam gerek. Yazarım yazarım:) Sen bana hatırlat ben yazarım:)
Evet e-günlüğüm; vedalaşma zamanı geldi:)
Her şey gönlünce ve dilediğince olsun. Mutluluk dolu sağlıklı günler senin, benim ve herkesin olsun.
Pazartesi görüşmek üzere, Hoşçakal.

Biliyor musun? Yarım kilo bal yapabilmek içinarılar; iki milyondan fazla çiçekten bitki özü toplamak zorundadırlar. (vay anasını! ne cefakar hayvanlar)
Güzel söz: "Başkalarının terbiyesizliğine karşı en güzel silah; insanın kendi terbiyesidir." LORD CHESTERFIELD