Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Haziran '07

 
Kategori
Genel Sağlık
 

Sağlıklı olmanın dayanılmaz mutluluğu...

Sağlıklı olmanın dayanılmaz mutluluğu...
 

Havalar çok sıcak, bunalıyoruz hepimiz...

Klimalar çalışıyor, vücutlarımız şikayetçi bundan ama mecburuz ne yapalım sıcak, dayanılmıyor...

Herkes sıcaktan bunalmışken diyemiyorum "klima dokunuyor kapatın"... Olmuyor, denmiyor...

Bu sebeple aniden bir yerlere sancılar girer, bazen sırtımıza, bazen göğsümüze, bazen belimize...

Birkaç gün önceydi, göğsümde hafiften bir sancı hissettim, hani derler ya kadınlar sürekli yoklamalı, incelemeli...

İkisini mukayese ettim, bir değişiklik yok, soldakinde hafiften bir ağrı var sadece...

Ağrıyan göğsümü tekrar avuçladım ve elimde tuttuğum parçamın nasıl da değerli olduğunu düşündüm...

Bir anda binbir düşünce hücum etti beynime, ya farklı birşey olursa ne yaparım diye...

Sadece göğsüm değildi düşündüğüm, elimi tuttum, sonra ayağıma gitti gözlerim...

Sonra bir bir organlarımı düşündüm, beni bir bütün yapan benim olan...

Tanrım ne büyük bir servet taşıyorum dedim kendi kendime, kıymetini bilmem lazım...

Nasıl da büyük bir hazine vermiş tanrımız bizlere, ancak eksik olan birisini gördüğümüzde farkederiz...

Tatildeyim ya vaktim bol, bu konuyla ilgili bir blog yazayım diye düşünürken...

Ertesi günü geçiyor ağrı ve ben de unutuyorum düşündüklerimi taa ki ertesi güne kadar...

Blog arkadaşımız Serap İnce'nin bir yazısına rastlıyorum tesadüfen meğer epeydir rahatsızmış...

Yoğun çalışmalarımdan bloğa pek fazla giremediğimden haberim olmadı ne yazık ki...

Kızıyorum bu kadar da yoğun çalışılır mı diye kendime, ama elden ne gelir bu sektör böyle...

Bir ay öncesindeki rahatsızlığını ben daha yeni öğreniyorum, hemen dokunuyorum tuşlara...

Birkaç yazışmadan sonra öğreniyorum müjdeli haberi, sonuçlar iyi imiş...

Sevinçten havalara uçuyorum, neredeyse taklalar atacağım bu yaşta...

Ve iki gün önce yaşadıklarım, göğsümü avuçladığım an düşündüklerimi tekrar yaşıyorum...

Bir hazine teslim edilmiş bize tanrı tarafından, öyle bir hazine ki paha biçilemez...

Bir yere kadar bu hazineyi korumak, kollamak, zarar vermemek bize bağlı değil mi?...

E hala günde beş, yedi bazen on'u bulan şu sigarayı içmenin manası nedir?...

Her hastalığın tetikçisi ya da sebebi stres diyor doktorlar, işim başlıbaşına bir stres deposu...

Teknolojinin sebep olduğu etkenleri saymıyorum, öyle çok ki onları saymakla bitmez...

Göğüslerimi seviyorum... Ellerimi, ayaklarımı, kollarımı, bacaklarımı, ağzımı, biraz iri olsa da burnumu (estetik

doktoruna gidip sonra yaptırmaktan vazgeçmiştim), gözlerimi, kulaklarımı, üst çenemdekilerin bir kısmı kaplama

olsa da dişlerimi, tüm iç organlarımı ve de en önemlisi beni ben yapan yüreğimi seviyorum... Ve bundan sonra bana daha iyi bakacağıma, koruyup kollayacağıma söz veriyorum....

Tüm blog arkadaşlarım yazımın ana teması olan sağlık sizinle olsun...

 
Toplam blog
: 203
: 2037
Kayıt tarihi
: 23.10.06
 
 

İnsanların yapmaktan mutlu oldukları hobileri vardır. Benim de en severek yaptığım, hayatımda yen..