Sağlıklı ve uzun yaşamanın sırrı...

Ne kadar zamanımız olduğunu bilmiyoruz ama olan kadarını nasıl yaşayacağımız tamamen bize bağlı.

George Carlin isimli Amerikalı Komedyen’in söylediği gibi: ‘Hayat, aldığımız nefeslerin sayısı ile değil, nefesimizi kesen anlarla ölçülür!’

Ne kadar manidar bir söz olduğunu tekrarlamama gerek yok sanırım. Bende uzun zamandan beri var olan, daha sağlıklı, yaşamaktan zevk alma duygusu bugünlerde iyice arttı. Değişik yerlerden, uzmanlardan bu konuda bilgiler edinmeye çalışıyorum.

Amacım uzun yaşamaktan ziyade, sağlıklı olmak ve yaşamaktan zevk almak. Ayrıca daha genç görünmenin kime ne zararı olabilir ki? Sağlıklı yaşarken, yaşamdan zevk almak, bu zevki çevremizdekilerle paylaşmak, inanın insanı çok mutlu ediyor.

Araştırmalarım sırasında rastladığım ve ilgimi çeken daha genç görünmenin ve yaşamdan zevk almanın yollarını sizlerle paylaşmak istiyorum.

* Önemsiz rakamları bir kenara atmakta fayda var. Buna yaş, kilo ve boy da dâhil. Bırakın bu konuda doktorlar endişelensin. Onlara o yüzden ödeme yapıyoruz!

* Sadece neşeli arkadaşlarımızla görüşmek, hayata bakış açımızı değiştirecektir. Şikâyetler ve söylenmeler bizim de keyfimizi kaçıracaktır. Eğer şikâyet ve söylemlerden uzaklaşırsak, inanın mutluluğumuzu kimse bozamayacaktır.

* Hz. Ali’nin dediği gibi “Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum” sözünü hayata geçirmenin tam zamanı. Her halükarda öğrenmeye devam etmekte fayda var. Çünkü fazla bilginin kimseye bir zararı yok. Örneği; Bilgisayar, bahçe bakımı, amatör balıkçılık, felsefe gibi… İlgi alanımız her ne ise daha fazlasını öğrenmeye çalışalım. Beynimizin boş kalmasına asla izin vermeyelim. Bununla ilgili şu Yahudi atasözünü hiç unutmayalım. “Boş bir beyin şeytanın atölyesidir.” Ve şeytanın adı Alzheimer’dir!

* Basit şeylerden keyif almayı bilmek, sağlıklı ve mutlu yaşamanın anahtarlarından birisi!

* Sıklıkla gülmek, uzun uzun ve gürültülü olarak gülmek, hatta nefessiz kalıncaya kadar gülmek, bizi daha genç ve dinç gösterecek eylemlerin başında, hatta en başında geliyor!

* Bir film izlerken, acıklı ve hüzünlü bir sahne karşısında gözyaşlarınızı tutamıyorsak, bırakın aksınlar! Bildiğiniz gibi bazen gözyaşları durdurulamaz. Kederleniriz ama sonra hayata devam etmeyi de bilmemiz gerekir. Şunu sakın unutmayalım. Hayatımız boyunca bizimle olacak tek insan yine biziz. Yaşıyor iken yaşamakta fayda var!

* Etrafımızı sevdiklerimizle çevreleyelim; ailemiz, köpeğimiz, hatıralar, müzik, bitkiler, hobiler; fark etmez, neyi gerçekten seviyorsak. Evimiz bizim sığınağımız olursa, bundan çok büyük keyif alacağımızı, bizi daha genç ve dinç tutacağını aklımızdan çıkarmayalım.

* Sağlığımıza önem vermek, genç ve dinç görünmenin olmazsa olmazı! Eğer sağlığımız iyi ise onu muhafaza etmek çok önemli! Değil ise, iyileştirmek için gerekenleri yapmayı ihmal etmemek gerekiyor.

* Suçluluk seyahatlerine sakın çıkmayın. Alışveriş merkezi, şehir dışı hatta belki yabancı bir ülkeye gitmekte fayda var. Suçluluğun olduğu yere asla…

* İnsanlara onları sevdiğimizi söylemek, hele hele yakınlarımıza bizi gerçekten genç ve dinç tutacaktır. Tabi bu sihirli sözcüğü gerçekten sevdiklerimize, hem de her fırsatta söylemek gerekiyor!

* Son olarak hiç aklımızdan çıkarmamamız gereken şu söz: “Hayat, aldığımız nefeslerin sayısı ile değil, nefesimizi kesen anlarla ölçülür!”

Sağlıklı, genç, dinç,  yüzünden gülücükler eksik olmaya, mutlu insanların yaşadığı bir dünya dileklerimle…