Sağlıkta kırmızı alarm

Tehlike ışıkları genel olarak ‘kırmızı’ ile ifade edilir. Sağlık alanında da tehlike işareti genellikle kırmızı renk ile anlatılmaya çalışılır...
 

Kalp sağlığı ve kırmızı renk

Kalp sağlığı, son yıllarda üzerinde en çok durulan konulardan biri. Dünyada trafik kazalarından sonra ölümlerin en baştaki nedeni kalp krizi olduğu için kalp sağlığını korumak çok önemli. Birinci ve en önemli basamak ise her zaman sağlıklı beslenme. Bildiğiniz gibi son günlerde ‘kalbini sev, kırmızı giy’ adlı bir kampanya ile kalp sağlığı konusunda bilinçlendirici çalışmalar yapılıyor. Bu kampanya ile verilmek istenen mesaj belki net, ancak yapılması gerekenlerin daha açık olarak anlatılmadığı da gözlerden kaçmıyor. O nedenle birçok insan “Neden kırmızı giyeyim?” diye soruyor. Bugün sağlıkta ‘kırmızı alarm’ başlığı altında, kalp sağlığından korunmak için beslenme önerileri vermek ve sizleri bu konuda aydınlatmak istiyorum.

Yeterli ve dengeli beslenin:

Bunun anlamı, vücudun ihtiyacı olan tüm enerji ve besin öğelerinin yiyecekler yoluyla eksiksiz karşılanmasıdır. Süt, et, sebze, meyve, tahıl grubu olarak basitçe sınıflayabileceğimiz besin gruplarından her gün yeterince almaya çalışın. Besin evreni çok zengin ve renkli. Her birinin ayrı işlevi var. Bu işlevleri bilerek hem birbirinin yerine geçen gıdaları ayırt etmek hem de ekonomik bir beslenme programı ayarlamak olanaklı.

Doymuş yağlardan fakir beslenin:

Oda ısısında katı görünen yağlar (tereyağı, margarin, iç yağı, sade yağ vb.), çok yağlı etler, sakatatlar, krema, kaymak gibi besinler, doymuş yağdan zengindir. Bunları mümkün olduğunca az tüketmek kalp ve damar sağlığı için önemli.
 

Diyet lifi (posa) alımınızı artırın:

Sebzeler, meyveler, kuru baklagiller, tam taneli tahıllar, tam tahıl ekmekleri diyet liflerinden zengindir. Bu besinlerin her gün yeterince tüketilmesi ile kandaki yağ miktarı azalır. Diyet lifleri kan yağlarının süpürgesi gibidir. Ayrıca taze sebze ve meyvelerde bulunan antioksidan vitaminler kandaki zararlı bileşiklerin vücuttan uzaklaştırılmasında görev alır.

Yemeklerinizi sağlıklı yöntemlerle pişirin:

Kızartma ve kavurma gibi yöntemlerde yüksek ısıda ve yağ ile pişirilmesi işlemi besin değeri kaybına ve vücutta serbest radikal oluşmasına neden olur. Serbest radikaller ve yanmış yağlar birikerek zamanla damar sertliğine neden olur.

Düzenli egzersiz yapın:

Hayat boyu aktif olmak, düzenli egzersiz yapmak kalp ve damar sağlığını korur. Haftada en az 3 kez tempolu bir saat yürüyüş yapın.

Çok yağlı, çok tuzlu besinlerden uzak durun:

Hamur işleri, poğaça, pasta ve bisküviler fazla yendiğinde kandaki yağların seviyesi artacaktır.

İdeal kilonuzu koruyun:

Fazla kilolu olmak kalbe ve damarlara aşırı yük getirir. Şişman bireylerin kalp hastalığına yakalanma riski daha yüksektir. Bu nedenle kilonuzu ideal sınırlarda tutun. Fazla kiloluysanız mutlaka diyetisyen yardımıyla yavaş ve sağlıklı bir şekilde zayıflayın.
Unutmayın! ‘Kırmızı alarm’ı ‘yeşil alarm’a çevirmek, sizin elinizde!

17 ocak 2009 da Gaste'de yayınlanan yazımı sizlerle paylaşmak istedim, kırmızı alarm verildiyse önleminizi bir an evvel almaya çalışın

sağlıklı fit günler dilerim

Uzman Diyetisyen Aysen Arıcan Öz