Sağlıkta reform!..

Sağlık Bakanı Recep AKDAĞ’ın açıklaması ile Sağlık alanında yeni Reformlar(!) Eylül ayından itibaren uygulamaya konulacakmış.

Ne diyor Sayın Sağlık Bakanı?

Sağlıkta Dönüşüm Projesi’nin şu reformları(!) içerdiğini söylüyor:

Tam Gün Çalışması: YÖK ve üniversitelerin görüşü alınıp mutabakat sağlandıktan sonra Tam Gün Yasası çıkarılacak.

Doktorlar artık ya kamuyu ya da özel sektörü tercih edecek.

Kamu hastanelerinde çalışan doktorların özel muayenehane açma dönemi bitecek.
Devlet hastanelerinde büyük ölçüde önlenen(!) bıçak parası uygulamasının tümden kaldırılması için daha sıkı tedbirler alınacakmış.

Üniversite hastanelerindeki özel muayene adı altında sürdürülen yüksek ücretli tedavilere son verilecekmiş.
Özel hastanelerdeki % 30 oranında fark ödenmesine ilişkin uygulama yeniden düzenlenecek.

Kanser, organ nakli, kalp ve damar hastalıkları gibi yüksek maliyetli tedavilerde, tıpkı acil ve yoğun bakım hizmetlerinde olduğu gibi% 30 fark alınmayacakmış.
Batı’da ‘Sağlık Promosyonu’ olarak adlandırılan kampanya ile sigara, obezite ve hareketsizliğe karşı savaş açılacakmış.

Bakanlık verilerine göre: Erkeklerin yaklaşık % 50’si sigara içiyormuş(Gerçektende çok fazla), nüfusun yüzde 20’si şişman ve yüzde 70’i hareketsiz yaşıyormuş. Akdağ; kampanyanın promosyonu sağlıklı hayat olacak, ayrıca sağlık harcamaları azalacak demiş.

BU modelle her türlü sağlık hizmetinin verileceği modern sağlık kampusları yapılacakmış.

Özel sektör sağlık kampusu yapıp devlete kiralayacak ve 30 yıl sonra devredecekmiş.

İlk temel Kayseri ve Ankara’da atılacak.

İstanbul, Samsun, Trabzon, Diyarbakır, Adana, Antalya, İzmir ve Bursa’da devam edecekmiş.

Ayrıca aynı modelle toplam 40 Psikiyatri ve Rehabilitasyon Merkezleri de kurulacakmış.

Artan sağlık hizmetlerinin iyi yürütülebilmesi için kadro sayısı arttırılacak ve maaşlar iyileştirilecekmiş.

Performansa bağlı olarak Döner Sermaye’den daha fazla yararlanma imkânları sağlanacak, artan maaş bütçeye yük olmayacakmış.

Dönüşüm Projesini baltalamak isteyen lobilerin hükümeti etkileyemediğini kaydeden Sağlık Bakanı, hiçbir vatandaşın hastanelerde rehin kalmamasını esas alan anlayışla çalıştıkların ve o anlayış doğrultusunda kadronun hizmet vermesini sağlayacaklarını da anlatarak şunları eklemişi:

Yine de üzücü hadiselerin olabildiğini bu tip hadiselerin önüne geçmek için derhal soruşturma açıp hesap sorduklarını(!) Söylemiş.

Eskiden parası olmadığı için hastaneden kaçan hasta olursa personel hakkında soruşturma açılırmış.

Şimdi hastanede rehin tutulursa soruşturma açılıyormuş.

Şimdi bu verilen sözlerin hayata geçirilmesi kalıyor. Eğer bu söylenen sözler verilen vaatler yerine getirilirse, o zaman çağdaş toplumların seviyesine çıkarız diye düşünüyorum.

Ancak beni endişelendiren bir durum var. O da muayeneyi kapatıp, hastanede tam gün çalışacak olan ve bu zamana kadar hastalarını önce muayenehanede, sonra Hastanede tedavi eden özellikle Devlet Hastanelerindeki doktorların, bu uygulama karşısında ne yapacaklarını merak ediyorum.

Özellikle Devlet Hastanelerinde, doktorlar, hemşireler, hastabakıcılar vs. Yaptıkları hizmeti bedava yapıyormuş gibi hareket ediyorlar.

Oysa yaptıkları tüm hizmetin bedeli, Sosyal Güvenlik Kurumlarınca kendilerine ödeniyor. Artı, bu paralardan, maaşın dışında Döner Sermayeden Pay adı altında ücret alıyorlar.

Ha sağlık hizmetinin maddi değeri olur mu? Diyebilirsiniz. Neden olmasın.

Özel Bir Sağlık Kurumuna gidip, tedavinizi yaptırın ve aldığınız hizmetin kalitesini bir kontrol edin.

İnsana insanca muamelenin nasıl yapıldığını görerek, Üniversiteler dahil devlete bağlı Sağlık Kuruluşlarındaki alınan hizmetin kalitesi ile bir karşılaştırın.

Devlet Kuruluşlarındaki görevliler, tıpkı Devletin diğer kurumlarındaki görevliler gibi, önüne geleni azarlayıp, suratı kırk karış misali davranıyorlar.

Sağlık Bakanının yukarıda belirttiği konular hayata geçirilirse, kendisini şimdiden kutluyorum.