Şah İsmail'in kebabı

Tacüt Tevarih’in üçüncü cildinde Hoca Sadettin Efendi yine ilginç bilgiler vermiş.

Fatih Sultan Mehmet’in ünlü Kazıklı Voyvoda ile gece savaşı yapmış. Sonuç mu tabiî ki Kazıklı yenilmiş. Yine Fatih’in Arnavutluk seferinden dönüşte Rumeli’de veba salgını baş gösterince kış mevsimine kadar şehirlere girmemesi kırsalda dolaşması da dikkat çeken olaylardan biri. Vebayı hep Avrupa’ya has sanırız oysa.

Derslerimizde Dulkadir Beyliğini hep Osmanlı karşıtı anlatırız, gerek bu eserde gerek diğer eserlerde ilk başta bu Beyliğin Osmanlı yanlısı olduğunu hatta Memlük devleti ile savaştığını öğreniyoruz. MEB kitaplarındaki eksik bilgilerden biri bence.

Cem Sultan’ın kardeşi II. Bayezid ile taht için yaptığı savaştan kaçarken okla yaralanması, Cem Sultan’ın Konya’yı kuşatması, Fransa Kralının ki burayı dikkatinizi çekmek isterim, Cem Sultan’ı Papa’nın elinden almak için Roma’yı kuşatması ve Papa’nın kaçması, Cem Sultan’ın zehirli ustura ile traş edilerek zehirlenmesi çok bilmediğimiz olaylardan.

II. Bayezid dönemi 3 yıl süren veba salgını, 6 yıl süren kıtlık, bu dönemde Beyşehir Gölünün taşması Konya Ovasının denize dönmesi (eserde geçen tabir) şaşırtıcı gelişmelerden.

II. Bayezid, Fatih ile Yavuz arasında sönük bir dönemdir ki ekstra olaylarda bu dönemin sönüklüğünü desteklemiş sanki.

Bazı kesimlerce günümüzde sütten çıkmış ak kaşık gibi gösterilen ancak yaptıkları ile tarihe geçmiş, ünlü Türk hükümdarlarımızdan Şah İsmail’in Dulkadir Bey’in kızını istemesi verilmeyince savaş açması, sinirinden Dulkadir’in iki torununu kebap yaptırıp adamlarına yedirmesi (eserin tabiri) Yüce (!) Şah İsmail’den beklenmeyecek davranışlar. Tabiî ki kebap kısmı inandırıcı gelmedi, gerçek olduğunu da düşünmüyorum. Dönemin tarihçilerinin klasik yaklaşımlarından birini Hoca Efendi’de yapmış. Tabiri caiz ise düşmanı yerin dibine sokmuş.

Hoca Sadettin Efendi sonuçta bir devlet tarihçisi. Objektif davranmasını beklemiyoruz. Yanlı olması doğal ama dönemin olayları hakkında önemli bilgiler verdiği de aşikardır….