- Kategori
- Siyaset
Şah mat
Bu gün, 30 Ağustos Zafer Bayramımızın 88. Yılı. En büyük bayramlarımızdan biri 30 Ağustos. Yüreğinde, Atatürk sevgisini taşıyan, yüreğinde, kurtuluş savaşında şehit düşenlerin ezgisini taşıyan, yüreğinde, bayrak, vatan ve millet aşkı olan, herkese kutlu olsun. Askerlerimize kutlu olsun. Komutanlarımıza kutlu olsun.
Bu gün, Silahlı Kuvvetlerimizin, en mutlu günü. Ama, mutlular mı, bilmiyorum. Ben, mutluyum, ama, hüzünlüyüm de.
Bu yıl, garip bir yıl oldu. Komutanlarımız, generallerimiz, bir yandan terfi heyecanı yaşarken, diğer yandan, uydurma suçlamalar ve karalamalar ile, yakalanıp, içeri tıkılmanın korkusunu ve öfkesini yaşadılar.
Bu yıl, yargıdan, orduya, Cumhuriyetin koruyucusu olan her kurum, kuşatma altındaydı.
İşte, böyle bir yılın, 30 Ağustosunu kutluyoruz. Uyduruk ithamlar ile suçlanan, terfi edemeyen, hakları yenmiş olan, Komutanlarımız, tören geçişinde, kendilerine bütün bunları reva gören, hükümetin Başbakanını ve Cumhurbaşkanını, selamlayacaklar.
Bu yıl, garip bir Zafer Bayramı kutlayacağız. Emekli olan generallerimizin de, onların yerine atanan generallerimizin de, yüzünden düşen, bin parça. Yürekler, kapkara. Sanki Cumhuriyete karşı olanlar ve Cumhuriyeti koruyanlar, zoraki bir Bayram kutlamasındalar.
Geçtiğimiz gün, bir resepsiyonda, Milli Savunma Bakanımız, bir Generalimiz ile, elini uzatıp, arkasını dönerek, tokalaşıyordu. İşte bu manzara, her şeyi anlatıyordu. Bu bayram, bu cumhuriyet, bu yargı, bu hükümete bol geldi. Yakışmadı. Yakışmayacak da. Gelelim, Kılıçdaroğlu nun, Genel Af söylemine. Genel Af, teklifi, tam zamanında ve akıllıca yapılmış bir hamleydi. Tam istenilen oldu. Başbakanımız, hemen, şehit analarına ve şehitlere sahip çıkıp, Genel Af, diyen Kılıçdaroğlu nu, hain ilan etti. Kılıçdaroğlu, birkaç ay öncesinin manzarasını, tersine çevirmişti. Haburdan gelenler, davul zurna ile karşılanırken, genel af söylemleri, açıkça dile getirilirken, sesini çıkarmayan Başbakan, Kılıçdaroğlu nun, Genel Af istemi karşısında, köpürdükçe köpürdü, kükredik çe kükredi. Sen nelere kadirsin, Yüce Mevlam. Şah Mat.
Bu gün, Silahlı Kuvvetlerimizin, en mutlu günü. Ama, mutlular mı, bilmiyorum. Ben, mutluyum, ama, hüzünlüyüm de.
Bu yıl, garip bir yıl oldu. Komutanlarımız, generallerimiz, bir yandan terfi heyecanı yaşarken, diğer yandan, uydurma suçlamalar ve karalamalar ile, yakalanıp, içeri tıkılmanın korkusunu ve öfkesini yaşadılar.
Bu yıl, yargıdan, orduya, Cumhuriyetin koruyucusu olan her kurum, kuşatma altındaydı.
İşte, böyle bir yılın, 30 Ağustosunu kutluyoruz. Uyduruk ithamlar ile suçlanan, terfi edemeyen, hakları yenmiş olan, Komutanlarımız, tören geçişinde, kendilerine bütün bunları reva gören, hükümetin Başbakanını ve Cumhurbaşkanını, selamlayacaklar.
Bu yıl, garip bir Zafer Bayramı kutlayacağız. Emekli olan generallerimizin de, onların yerine atanan generallerimizin de, yüzünden düşen, bin parça. Yürekler, kapkara. Sanki Cumhuriyete karşı olanlar ve Cumhuriyeti koruyanlar, zoraki bir Bayram kutlamasındalar.
Geçtiğimiz gün, bir resepsiyonda, Milli Savunma Bakanımız, bir Generalimiz ile, elini uzatıp, arkasını dönerek, tokalaşıyordu. İşte bu manzara, her şeyi anlatıyordu. Bu bayram, bu cumhuriyet, bu yargı, bu hükümete bol geldi. Yakışmadı. Yakışmayacak da. Gelelim, Kılıçdaroğlu nun, Genel Af söylemine. Genel Af, teklifi, tam zamanında ve akıllıca yapılmış bir hamleydi. Tam istenilen oldu. Başbakanımız, hemen, şehit analarına ve şehitlere sahip çıkıp, Genel Af, diyen Kılıçdaroğlu nu, hain ilan etti. Kılıçdaroğlu, birkaç ay öncesinin manzarasını, tersine çevirmişti. Haburdan gelenler, davul zurna ile karşılanırken, genel af söylemleri, açıkça dile getirilirken, sesini çıkarmayan Başbakan, Kılıçdaroğlu nun, Genel Af istemi karşısında, köpürdükçe köpürdü, kükredik çe kükredi. Sen nelere kadirsin, Yüce Mevlam. Şah Mat.
- Toplam blog
- : 820
- : 326
- Kayıt tarihi
- : 02.10.08
Nerede, nasıl, ne zaman, umursamıyorum. Bir şekilde dünyadayım, yaşıyorum. Hayatı seviyorum. Tanr..