Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Şubat '12

 
Kategori
Güncel
 

Şahadet ederim ki doğru…

Şahadet ederim ki doğru…
 

İkinci Ergenekon davasının tutuksuz sanıklardan Anayasa Mahkemesi Başkan Üyesi Osman Paksüt’ün eşi Ferda Paksüt, duruşma sırasındaki savunmasında: "İsteseydim siyaset de yapabilirdim. AK Parti dâhil birçok partiden davet almıştım. Kabul etmedim" demiş…

Varlığı bile belli olmayan bir terör örgütüne yardım etmek suçlamasını kesinlikle kabul etmediğini belirterek savunmasına başlayan Ferda Paksüt, Eşinin 2003 yılında Irak Büyükelçisi görevinde olduğu sırada büyükelçilik binasına 500 kilo bomba yüklü araçla saldırı gerçekleştirildiğini belirterek devam etti. Bu saldırıdan şans eseri kurtulduğunu anlatarak: "O günden sonra terörün ne kadar insanlık dışı olduğunu daha iyi anladım… Terör saldırısına bizzat maruz kalan bir insan olarak terörün her türlüsüne karşıyım. Irak o zamanlarda işgal altındaydı. En iyi yabancı işgali, en kötü sivil yönetiminden daha kötüdür. En iyi askeri yönetim en kötü sivil yönetimden daha kötüdür. En iyisi demokrasidir" demiş…

Elbette “Ergenekon” adı ile anılan bu davada, sanıklarım söylemlerinin (İfadelerinin) arkasını da bir şekilde doldurmaları gerek.

İşte bu noktada Ferda Paksüt’ün yukarıda ifade ettiği şeylerin doğruluğuna bizzat “Şahadet” ederim…

Sayın Osman Alifeyyaz Paksüt ile eşi Ferda Paksüt’ü Bağdat Büyükelçiliği yaptığı günden bu yana tanırım. Ferda Paksüt’ün Büyükelçilik binasına yapıldığını ifade ettiği bombalı saldırı sırasında, ben de onlarla birlikte Büyükelçilik binasındaydım ve o saldırıyı onlarla birlikte o günü yaşadım. O gün o binadan ölüm olmadan çıkmak, gerçekten bir mucize idi…

"İsteseydim siyaset de yapabilirdim. AK Parti dâhil birçok partiden davet almıştım. Kabul etmedim…"

Evet… Bu ifade de doğru…

AKP dâhil, diğer partilerden de “Teklif” aldığı ve “Kabul” etmediği de doğru…

Kabul etmemesinin önemli, hatta en önemli nedeni, eşinin “Görevi” gereği bulunduğu makam idi.

Çünkü…

Bu tekliflerin yapıldığında AKP için “Kapatma” davası gündemde idi. Böyle bir ortamda, böyle bir teklifin yapılmasının ne kadar “anlamlı” olduğunun farkındalığı ile “Kabul” etmemiştir.

Buna da “Şahadet” ederim…

Ferda Paksüt…

İçi dışı bir, aklının gerisinde sakladığı bir şey olmayan, düşündüklerini en dobra dobra ifade edebilme cesaretine sahip, Bağdat sokaklarında ölümün kol gezdiği günlerde “Türk Sefiresi” sıfatıyla korkusuzca dolaşabilen bir kişi…

Buna da “Şahadet” ederim…

Elbette “Ergenekon” adıyla anılan dava sonucu n’olacak, orasını bilemiyoruz…

Ama ben, bildiklerime “Şahadet” ettim. Daha da “Şahadet” edebileceğim şeyler de olabilir, günü gelince onlara da ederim elbette…

06 ŞUBAT 2012
İBRAHİM PEKBAY
 

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..