Sahi PKK'yı kim kurdu ya?

Türk halkına soruyorum:

Taraf olmak nedir?

Ve sen taraf mısın?

Neden tarafsın?

Yanıtını da ben vereyim:

Türk halkı taraf olmayı takım tutma olarak algılıyor.

Oysa taraf olmak ölçüp biçmeyi gerektirir.

Ölçüp biçeceksin!

Ben diyeceksin, bu tarafı desteklersem...

Şöyle, şöyle yararlar bulacağım.

Ve destekleyeceksin!

Amma...

İşin sonunu da bırakmayacaksın ha...

Beklediğin yararları mutlaka elde etmek için taraf olduğundan, sözünde durmasını isteyeceksin!

Yok, öyle "ben yapacağımı yaptım gerisi artık ona kalmış, yaparsa yapar ne yapayım" kolaycılığı...

Bu iş politik taraf olmada da böyle ey halkım!

Politika yapanları iyi tanıyacaksın!

Kendi çıkarlarını tam bileceksin!

Genel olarak bütünün çıkarlarını da düşünüp öyle taraf olup, desteğini vereceksin!

Ve bu çıkarların ve ortak çıkarların doğrultusunda oyunu kullanıp, kullandıracaksın!

Başkalarını da bu yönde etkilemeye çalışacaksın, karşı taraf yaratmadan!

Yani bön olayacaksın!

Yani bönlük yapmayacaksın!

Yani bönlük yapılmaması için gayret göstereceksin!

Yani kardeşim akıllı olacaksın!

"Akıllı olup aklını kullanacaksın, daha da akıllı olup başkalarının da aklını kullanacaksın!"

Yaşamak bu işte kardeşim!

İnsanca yaşamak bu!

Öyle sürü misali yaşamak, yaşamak değil!

Allah'a bağlılıkla övünüyorsun şu son günlerde...

Ama...

Hiç de "Allah neyi sever?" demiyorsun!

Sen bunu düşün bir kez kardeşim...

Allah akılsız insanı neden sevsin ki?

Aklıbaşında kim akılsızı sever ki Allah sevsin!

Eğer kardeşim, taraf olacaksan sürüye katılarak taraf olma!

Sorular sor kendine...

Bu soruların cevaplarını ara taraf olduğun yerde eğer bulursan kal orada!

Yalnız böyle sürü koyunu gibi durma ne olur ya...

Bilir misin kardeşim, sürüye katılan koyunun sonu mezbahadır!

Koyun olma kardeşim!

Koyun olma, soran ol!

Bak bakalım,

Oy vereceğin insanlara...

Ne durumdaydılar öncelerde...

Sen ne durumdaydın...

Onlar şimdi ne durumdalar?

Sen ne durumdasın?

Senden oy isteyenler boşuna oy istemiyorlar halkım!

Öncelikle ve aslında sadece kendileri için oy istiyorlar!

Ve şu bizim başbakan...

İETT'de bilet gişelerinde çalışırken...

Yani benim gibi memuriyetle geçimini sağlarken...

Şu anda Ülkenin en zengini!

Ve yanındakiler de öyle...

Yemin ederim ki çaldı çırptı demiyorum!

Görmediğim, ellemediğim bir konuda kimseyi karalamam!

Ama suyun başında olan o sudan daha çok yararlanır be...

Kim yararlanmaz derseniz; üzerine göz olanlar derim!

Yani senin gözün olursa...

Yani vicanının gözü olursa...

Yönetici dürüst kalmaya mecbur olur.

İki sorum var Türk halkına:

1- Şu BOP nedir, Başbakan bunun eş başkanı mıdır, eş başkanıysa, başkanlığı ona kim vermiştir?

Türk halkı mı yoksa başka birileri mi?

2- Başbakan çılgın projelerden söz ediyor; işte 30-40 milyar dolarlardan dem vuruyor.

Peki, PKK için ne kadar masraf ediyor Türkiye?

Şimdiye kadar yapılanlar; üretebileceği katma değerle birlikte 1.5 trilyon dolar!!!

Daha ilerisini siz düşünün, bu ikinci Türkiyeyi yaratır yahu!

İşte sorum burada; bu PKK'yı bitirmek, "en çılgın proje" değil mi?

Başbakan neden bunu bitirmek için doğru adım atmıyor da işin kıyısında köşesinde dolaşıyor?

Bu işin doğru adımı: 

"PKK künyesinin" bulunması ve o künyade olanlar neymiş görülmesi ve ona göre yol alınmasıdır. 

Ve bu PKK künyesi Türk halkına da mutlaka gösterimeli!

Bu PKK öyle Apo ve birkaç yandaşıyla hop oturulup kurulmadı!

Onun kuruluşu uluslararası emperyalizmin bir projesidir. 

Dini bütün insanlardan kurulu AKP Hükümeti bu pisliği temizleyecekse, PKK'yı bitirecekse: 

PKK'nın kuruluş hikayesini gerçeğiyle birlikte; "çok sevdiklerini söyleye söyleye bitiremedikleri" halka anlatmalıdırlar! 

Gerçek müslümanlık bunu gerektiriyor, gerisi ancak emperyalizmin oyunudur, o kadar!

Zaten Apo onun için asılmıyor ya krallar gibi yaşatılıyor ya!

Başbakan bunu araştırmalı, Türk halkı da başbakandan bunu istemeli! 

Tabii halkımız insanca yaşamak istiyorsa... 

Sahi bu PKK'yı kim kurdu ya?