- Kategori
- Ben Bildiriyorum
- Okunma Sayısı
- 92
Sahibinden Notlar-1

Bir toplumu; sağlıklı bir toplumu meydana getiren insanlardaki kültürel etkileşim; tavandan tabana ya da tabandan tavana doğru olabilir. Her iki durum da tavanla taban arasındaki iletişim kanallarının sağlıklı olmasıyla toplum arasındaki bağlar güçlenerek olası sorunların çözümleri için önemli bir yol izlenmiş olur.
Üzülerek söylemek gerekir ki; savaşlar, kapitalist nizamın hâkimiyetindeki dünyada sağlıklı toplum inşa etmek imkânsıza yakındır. Birilerinin sürekli diğerlerinin sırtında olduğu medeniyetler her zaman vardı ancak; insanların haricinde kendi türüyle kavgalı başka bir tür de daha dünyaya gelmemişti.
Balıkların aynı türlerini düşünelim, kurtları, yılanları veya eşekleri bu canlı türlerinin tamamı birbirlerinin rakibi olmasına rağmen birbirleriyle insanlarda olduğu gibi savaşmıyorlar. Aynı türler birbiriyle savaş, mücadele halinde değiller. Dahası hepsinin de muhtemelen dilleri aynı ve birbirleriyle iletişim sorunu yaşamıyorlar. Bir de biz insanlara bakalım; her an kendinizi kendi türünüze karşı savunmak zorundasınız. Sürekli yenilenen taktiklerle karşınıza çıkan kendi türünüz sizi yok etmeye çalışıyor.
Doğada etçillerin otçulları avlaması olağan bir şeydir. Çünkü besin zincirinin halkasında biri diğerini yiyerek hayatta kalabilir. Doğası öyledir. İnsanın doğası birçok bilim adamının yegâne uğraşı olmasına rağmen insanlar arasındaki fikir bölünmüşlük, yanılgı, doğal düzene başkaldırı başka hiçbir canlı türlerinde yoktur. Belki de yaşamak üzere düşman, kendi türünü başlıca düşman olarak seçen başka bir canlı türünün olmaması bizim en önemli farklılığımız olsa gerek. Bu durum insan hareketlerine öngörülemezlik, tahmin edilemezlik özelliği kazandırmakla kalmıyor bizi belki de biz yapıyor. Diğer canlılar doğanın dengesinde kendilerine verilen görev gereği türlerini vahşi doğa ortamında dahi koruyabilirken, ne zaman ki insan ortaya çıkıyor ve doğanın dengesini bozmakla kalmıyor, kendi yaşam alanlarını yok ediyor adeta bindiği dalı da kesmiş oluyor. Bu durum daha ne kadar böyle devam eder doğrusu kimse bilmiyor.
Son yüzyıl insanların hayatını inanılmaz şekilde değiştirdi. Misal bundan yüz yıl önce emeklilik, sendika, siyasi parti, kadınları oy hakkı, düşünülebilir bir şey değildi. Ama günümüz diğer yüzyıllara karşı inanılmaz değişikliklere değişimlere gebe olmuş. Doğum bazılarına, daha da doğru bir ifadeyle azınlık bir kesime özgürlük verirken diğerlerinin bundan haberi dahi yok. Muhtemelen bu hızlı nüfus artışı devam ettiği takdirde diğer canlıların yaşam alanlarına bu kadar saldıran insanlık bir yerden inanılmaz bir darbe görerek bir Nuh Tufanı’na benzer bir yok oluşa giden yolları belki de şu anda altın yollar inşa ederek yapmaya çalışıyor. Kim bilir doğrusu da budur belki de…
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.
