Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Ekim '08

 
Kategori
Güncel
 

Şahin Bey ve Halime Çavuş

Şahin Bey ve Halime Çavuş
 

Cumhuriyet'e giden yol; başta Atatürk olmak üzere nice kahramanın fedakarlığı ile katedilmiştir. Yarın Cumhuriyet'imizin 85. yıldönümü. Türk Milleti rahat etsin diye nice kahraman, bağımsızlık için; Cumhuriyet için canını feda etmiştir.

Biz şimdi çok mu rahatız?!.. Bu soruyu herbirimiz önce kendimize sormalıyız. Aslında birçok sıkıntıya rağmen millet olarak rahat sayılırız. Ancak birçoğumuza rahatlık batmış olacak ki evimiz-yuvamız yerine dağı; helal yaşamak yerine haramı; ahlaklı yaşamak yerine ahlaksızlığı yeğlemişiz. Ne kadar yazık ve ne kadar acı!..

Kahramanlarımıza; Atatürk'ümüze, Mehmetçikler'imize, dün olduğu gibi bugün de Cumhuriyet'imize kanat gerenlerimize dil uzatıyoruz. En acısı emperyalizmin oyununa gelip; feodal kin ile "azınlık kini"ni; etnik milliyetçiliğini kan ve gözyaşına dönüştüren eylemlerle birliğimizi ve bütünlüğümüzü dinamitliyoruz.

Çok hızlı davranmak zorundayız; çok çalışıp, çok koşmalıyız; ev ev, ocak ocak, köy köy, il il gezip milletimizi bir ve bütün etmenin temellerini mühkemleştirmeliyiz.

Anıtı dikilen adam Şahin Bey'in hayatını yazayım kısaca. "Anıtı Dikilen Adam: Şahin Bey (1877-28 Mart 1920) Birinci Dünya Savaşı'nda Sina Cephesi'nde esir olarak İngilizler'in eline düştü. Birçok felaketle karşılaştıktan sonra memleketine döndü. Sadece bir gece evinde kalıp hemen Antep mücadelesine katıldı. Fransızlarla defalarca çarpıştı. Düşman kuvvetlerinin çokluğu hatırlatıldığı zaman; "Düşman buradan geçerse ben Antep'e ne yüzle dönerim, düşman ancak benim vücudumun üzerinden geçebilir." dedi. Üzerine hücum eden Fransızlar'a karşı tek başına son mermisine kadar dövüştü. Son hareket olarak tüfeğini yere çarparak kırdı, akın akın gelen Fransızlar'ın karşısında ve köprünün üzerinde bir ululuk ve kahramanlık heyekeli gibi durdu. Göğsünü açarak son sözü: "Allah'ım vatanı kurtar. Düşman!.. Gel, sen de süngüle!.." haykırışından ibaret oldu. (İlköğretim Sosyal Bilgiler 4. Sınıf; Doç.Dr.Enver Aydın Kolukısa, Arş.Gör.Şahin Oruç, Arş.Gör.Bülent Akbaba, Arş.Gör.Hakan Dündar)

Şahin Bey gibi kahramanları Türk Milleti'nin her ferdine anlatmalıyız. Biz bu kahramanları anlayamamışız. Bize hakikaten rahatlık batmış. Vatanımıza sahip çıkmadığımız gibi, millet olarak da birbirimizi sevmiyoruz. Tarihimize, milli benliğimize yaraşır bir tarzda yaşamıyoruz. "Sadece bir gece evinde kalıp hemen Antep mücadelesine katıldı." Kim yapmış bunu?!.. Şahin Bey yapmış!.. Onca cephede savaşıp esir kaldıktan sonra evine dönmeyi başaran bu yiğit; sadece bir gün evinde kalıyor. Sonra da Antep için savaşıyor.

Şahin Bey'in Fransız işgal kuvvetlerine yazdığı mektubu da yazayım:

"Fransız Garnizonu Komutanlığına; Kirli ayaklarınızın bastığı şu toprakların her zerresine bir damla Türk kanı karışmıştır. Her bucağında bir atanın mezarı vardır. Adı belli olmayan zamanlardan beri Türkler bu topraklarda yaşamaktadır. Türk; bu topraklarda, bu topraklar da Türk'e ısındı; kaynadı. Sade siz değil, bütün dünya bir araya gelse, bizi bu topraklardan ayıramaz. Sonra sen hiç ömründe "Türk esir yaşamaz", diye duymadın mı? Namus ve hürriyet için ölüme atılmak ise bize, ağustos ayı sıcağında soğuk su içmekten daha tatlı gelir. Sizler canı kıymetli insanlarsınız. Çatmayınız bize. Bir an evvel topraklarımızdan savuşup gidiniz. Yoksa kıyarız canınıza!.." 21 Şubat 1920. Antepli Şahin Bey.

Yavuz Bülent Bakiler'in Şahin Bey için yazdığı şiiri de yazayım:
"ANTEPLİ ŞAHİN
"Ben Antepliyim. Şahin'im ağam.
Mavzer omzuma yük.
Ben yumruklarımla dövüşeceğim.
yumruklarım memleket kadar büyük.
Hey Hey!..
Yine de hey hey!..
Kaytan bıyıklarım, delişmen çağım...
Düşman kurşunlarına inat köprü başında.
Memleket türküleri çağıracağım."

Gelelim Halime Çavuş'a...

"Halime Çavuş (Kocabıyık) Kastamonu'da doğan, anne-babasının "Kızım gitme." şeklindeki yalvarışlarını dinlemeden Milli Mücadele'ye katılan Halime Çavuş, uzun yıllar Halim Çavuş zannedilirdi. Kurtuluş Savaşı'na giderken erkek kılığına girdi, erkek gibi tıraş oldu, saçını kazıttı ve kimseye kadın olduğunu söylemeden Türk askerinin arasına karıştı. Birçok cephede çarpıştı. Bir düşmanın açtığı ateş sonucu bir ayağı sakat kaldı. Bir keresinde İnebolu'dan cepheye cephane taşırken Mustafa Kemal Paşa'ya rastladı. Ancak rastladığı kişinin o olduğunu bilmiyordu. Mustafa Kemal Paşa, "nüfus cüzdanı"nı istedi. Verdi. "Sen kız mısın?" "Evet." Mustafa Kemal'in yüzünde, biraz mutlu, biraz hüzünlü bir gülümseme belirdi. Gün geldi savaş bitti, savaş sonrası Mustafa Kemal tarafından Ankara'ya çağrıldı... Kapıda yavere "Paşa hangisi bilmiyorum." dedi. Yaverin "Soldaki" demesiyle koşup elini öptü. Onun "Seni yollamıyorum, bizim kızımız ol." önerisine, "Annem, babam beni bekler." şeklinde cevap veren Halime Çavuş'a, "Ben ana babaya itaatlı evlada saygı duyarım." diyen Mustafa Kemal Paşa tarafından çeşitli hediyeler verilerek tekrar evine yollandı. Kendisine maaş da bağlandı. 75 yaşında hayata gözlerini yumdu." (İlköğretim 4. sınıf Sosyal Bilgiler)

Türk Milleti Atatürk'ün önderliğinde İstiklal Harbi'ni böyle kazandı. Cumhuriyet'ine böyle fedakarlıklarla ulaştı. Şimdi yeniden kendimize gelme günlerindeyiz. Ne kadar çok dert ve ne kadar çok karmaşık sorunlar içinde olursak olalım ve ne kadar çok düşmanın sinsi düşmanlığı ile karşı karşıya olursak olalım hepsi bize vız gelir. İşte kahramanlarımız: Her biri ne büyük fedakarlıklarla bizim için dövüşmüş; ölmüş; yaşamış; çalışmış... Ne mutlu onlara!.. Ve ne mutlu onlar gibi olabilecek bizlere!..

İşte Antepli Şahin Bey!...

İşte Şahin Bey'in mektubu!...

İşte Kastamonulu Halime Çavuş!...

İşte büyük Atatürk!.. İşte Cumhuriyet!.. İşte Türk Milleti!..

Cumhuriyet'imizin seksen beşinci yılı kutlu olsun!..

fot.www.gaziantepsavunmasi.org


 
Toplam blog
: 323
: 2029
Kayıt tarihi
: 04.09.06
 
 

Yaşanan her hayat en iyi hayattır; yeter ki içinde kötülük olmasın!.. ..