Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Nisan '12

 
Kategori
Blog
 

Şahin Tepesi'nde bir bilge adam.

Şahin Tepesi'nde bir bilge adam.
 

Bu resim Şahin Tepesinde çekilmiş olup, Hasan Basrı Özgen'in resimlerinden paylaşılmıştır.


Çok değerli Milliyet Blogküre yazarı Mesut Selek ve Hasan Basri Özgen Beyler konuyu enine boyuna,  geniş bir şekilde değerlendirdiler.

http://blog.milliyet.com.tr/milliyet-blog-dostlarindan-bir-koca-cinar----muslim-sahin--/Blog/?BlogNo=358348

http://blog.milliyet.com.tr/sahin-tepesi-nde-milliyet-blog-ruzgarlari-esti--sahin-tepesi-hizir-la-mesut-oldu/Blog/?BlogNo=358410

Gayem pişmiş aşa su katmaktan çok daha öte, metruk bir araziyi mamur hale getirerek doğal çevresini güzelleştirmiş, başarıları engellenmiş fakir Anadolu çocuklarına ve yakınlarına fırsat yaratarak çevresine yardım yapmayı şiar edinmiş, bilge bir halk önderinden söz edeceğim. Beyoğlu toplantısında ilk kez karşılaştığım ve izlenimlerimi yazdığım e-güncemde kendisinden Hasan Basri Beyin bilge komşusu diye söz etmiştim. Sohbetlerinde bize anlattığı hayat hikâyesinden kesitleri dinleyerek ve kazandığı pratik deneyimlerinden yola çıkarak bilge kişiliğini tahlil etmeye çalışacağım.

Yıllarca Yeniköy’de otur, burnunun ucundaki Tarabya’da halka açık asude bir yerin varlığından haberdar olma. Hem Sarıyerliyim diyeceksin, sonra da Kireçburnu Mezarlığının yanındaki Boğaza hâkim konumda müstesna manzaradan haberin olmayacak. Bir de Erguvan Tepesindeki çalılık ve dikenliği yeniden düzenleyerek çevrenin hizmetine sunan, dostları tarafından tepeye soyadı verilen bilge kişinin varlığından haberin olmayacak. Bilgelik benim gibi kitabi kuralları okuyup ezberlemekle olmuyor, deneyimle kazanılıyor. Kullanılabilir en sağlıklı bilgi, deneyimle edinilen bilgidir. Eğitim görmüş ve eğitim vermiş bir kişi olarak, bazen kendime öfkeleniyorum. Divan şairi Hayali’nin dediği gibi, “Ol mahiler ki derya içre deryayı bilmezler.”(1)  Ben de Şahin Tepesine soyadını vermiş ve zirvesine tırmanmayı başarmış, bilge kişi Müslim Şahin’i yeni tanıyorum. Olacak şey değil vallahı.

İlkçağ felsefesinde, kendini tanımanın bilgisi olarak tarif ediliyor bilgelik.(2)Bilgelik, akıl yolunu metotlu bir şekilde kullanmak demektir. Aklın yolunu esas alan düşünce akımları 18. Yüzyılda Akıl Çağı veya Aydınlanma çağı olarak başlar ve gelişir.(3) Ünlü İngiliz düşünür John Lock’a göre, “ruh her şeyden önce gözlemler aracılığıyla tecrübe kazanır; duyumlar ve tasarımlar daha sonra uyanır. Akıl da bu duyum ve tasarımlar üzerinde işleyerek düşünceyi yaratır.” diyor. Akıl yolu, metotlu bir şüphenin yol gösterebileceği inancı ile Descartes tarafından başlatıldı. Daha önce insani düşünen varlık olarak niteleyen ve var oluşunu düşünme yeteneğiyle açıklayan Descartes’in bu düşüncesi, John Locke tarafından sonradan geliştirilmiştir. Duyum halinde olmadan akılda yer eden bir şey yoktur. Bu işin örgün eğitimle de uzaktan ve yakından hiçbir ilgisi yoktur. Tecrübeyi tek bilgi kaynağı olarak görmek ilkesi metafiziğe, teolojiye sırt çevirmek demektir. Şahin bey de ayni şeyi yapıyor. John Locke’nin bilgi teorisini Dawid Hume daha da ileriye taşıyarak, etikte insan hayatının tek ereği mutluluktur görüşünü savunur. Bu görüş aydınlanma devrinin önemli bir unsurunu oluşturur. 18. Yüzyılda kaynağını pratik hayattan alan bu felsefe, mutluluğun yollarını aramaktan başka bir şey değildir. Çünkü artık bütün çabaların tek amacı vardır; İnsan ve onun mutluluğu, insani mutluluğa ulaştıracak en emin yolu bulmak. Pedagoji, ahlâk, felsefe, psikoloji çalışmalarının tek amacı mutluluğun yollarını aramaktır. Müslim Şahin Bey de bilge kişiliğiyle, çevresinde yaşayanlarla birlikte sürekli mutlu olmanın yollarını arıyor.

Yaşadığı tezat olaylardan sebep sonuç ilişkisi kurarak edindiği deneyimleri benliğine sindiren Muhsin Şahin Bey, kendine özgü bir metot geliştirmiştir. Babasının yaptığı yanlışlardan pozitif sonuçlar çıkararak geleceğini şekillendirmiştir. İçinde uhde kalan okuma merakını, 6 çocuğunu da okutarak evlâtlarıyla övünebileceği mutlu baba olmayı başarmıştır. Babasının kendisine karşı babalık görevini yerine getirmemesine karşı hâlâ tepkili. Bana göre, o yaşanmış hayat olmasaydı, düşünce tarihinin belli bir dönemini yeniden keşfeden bilge Muslim Şahin zirvede olamayacak, öyle bir kişilik yapısı oluşmayacaktı. Bunun için kendisine, babasının babalık görevini gereği gibi yaptığını söyledim. Çünkü bu deneyimler yaşanmasaydı, Müslim Şahin’in akıl çağına(Aydınlanma devri) konu olan, bilge nitelikli kişilik yapısı söz konusu olmayacaktı.

Müslim Şahin, okuduğu bölümü birincilikle bitiren torununun diploma törenine büyük bir keyifle ve gurur duyarak katılır. Çalışma hayatına dedesinin onaylamadığı bir tercih kullanarak başlamak isteyen torununa; sana karşı olan sevgimin %80’ini geri alıyorum diyerek cezalandırır. Oysa Muslim Şahin Bey torununun akademisyen olarak Üniversitede kalmasını istemiştir. Serbest çalışma hayatı başarısızlıkla sonuçlanınca, dedesinin telkinlerinde ne kadar haklı olduğunu görür. Gösterdiği yolu yeniden deneyerek girdiği bilimsel sınavları kazanır, akademisyen olur. İstanbul’daki bir Üniversitede göreve başlayınca, dedesinin geri aldığı sevgisinin iadesini ister ve böylece dede torun arasındaki sıcak ilişki yeniden kurulmuş olur. Bilgi çağına damgasını vuran gözleme dayalı tecrübenin ne kadar önemli olduğunu bilge Müslim Şahin’in hayatını irdelerken bir kez daha görüyoruz.

Sayın Müslim Şahin vesilesiyle düşünce tarihinin Aydınlana döneminin belirleyici özelliklerinden olan optimizme dikkatinizi çekerek, çok kısa bir kesit sundum. Umarım beğenirsiniz.

İstanbul, 20 Nisan 2012

1.-) Aytaç, Gürsel, Yeni Alman Edebiyatı Tarihi, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Yayınları No: 233, Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara, 1974 s. 37,38

2.-)http://www.haberhurriyeti.com/IcerikDetay/392-ol-mahiler-ki-derya-icredir-deryayi-bilmezler.aspx

3.)http://www.dildernegi.org.tr/TR/Sozluk.aspx?F6E10F8892433CFFAAF6AA849816B2EF2F7BB170F57409B3

 
Toplam blog
: 72
: 1140
Kayıt tarihi
: 09.12.07
 
 

Rize merkez ilçeye bağlı Yiğitler Köyünde doğdum. Lise bitinceye kadar ilk gençlik yıllarımı geçird..