Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Ağustos '17

 
Kategori
Deneme
 

Sahip Olmak mı Yoksa Teslim Olmak mı Daha Fazla Mutlu Eder?

Sahip Olmak mı Yoksa Teslim Olmak mı Daha Fazla Mutlu Eder?
 

Sahip olanların da teslim olanların da mutlu olduğunu görüyorum. Herkese sahip olunamaz, herkese teslim olunmaz. Kimi sahip olmaktan kimi teslim olmaktan hoşlanır. Ve sahip olamadığına/teslim alamadığına teslim olursun.

Birine sahip olmak teslim olmaktan daha iyi görünüyor ama kişiye göre değişir. Genelde güçlülere teslim olunur, zayıflar teslim alınır.

Bu böyle ama iş mutluluğa gelince teslim olanların sayısının da az olmadığını görürüz ki biraz onurlu bir davranış olmadığı için bazıları durumunu saklar.

Bence ne kadar sahip olmak isteyen varsa o kadar da teslim olmak isteyen vardır.

Zorla sahip olma ayrı, kişilerin gönüllü olarak birilerinin emrine girme hali uşaklık değildir. Bu bir tercih halidir, “Ben öyle hoşlanıyorum, birinin malı gibi”

Belki kıyaslanamaz da insanlar Allah’a teslim oluyorlar, ne kadar mutlular değil mi? Bazıları bazı kişileri böyle görüyor olabilir ki sakıncalı bir durum yok, bu bir yaşam şekli, “Bana sahibim gibi davransın, benim öyle hoşuma gidiyor”

Ben teslim olmanın da sahip olmak kadar mutluluk verdiğini düşünüyorum… Tabii ki o yapıda olmanız ve teslim olduğunuz kimsenin buna değer olması kaydıyla; kölesi bile olsanız kime ne!

Kerim Korkut dünyası sizin anlayabileceğiniz bir dünya değildir. Öngördüğümüz hayatta yeryüzündeki diyelim bir milyon canlının mesela bir milyon değişik hayatını yaşamalarına imkân sağlanır. Yani işte “herkes hayatını istediği gibi yaşayabilir” şeklinde uygulamada hiçbir şey ifade etmeyen (LBGT’lileri bile yürütmediler biliyorsunuz) boş sözlerle değil, bunu kendimiz bizzat sağlar, korur, yönetiriz. Adam diyor ki ben serbest bırakıyorum yaşasın diyor, serbest bırakmak değil ortamı sağlayacaksın. Kerim Korkut düzenlerinde kanunda suç olarak yer almamak şartıyla isteyen herkes istediği her şeyi yapabilir; ayıp, günah devletin işi değil.

Teslim almak isteyenler gönüllü olarak kendilerine teslim olmak isteyenleri teslim alabilirler. Herkesin padişah ve köle olma hakkı vardır. Tek şart o kişiyi bilinçli olarak yetiştireceğiz. “Benim hoşuma böyle gidiyor, ben birinin emrine girmek, kölesi olmak istiyorum” diyorsa bu tercihtir ve kendi bilir. Fakat geçiş bizim vasıtamızla olacak, ne bileyim belki de tehdit edildi.

Yani isteğe bağlı köle olunmaz, bu başka bir şey. Korunmak istiyor, sevilmek, sahip çıkılmak… Kişiler arasında eşitlik yok, eşitlik sadece haklarda… Bir kişinin ikinci karısı, üçüncü karısı, kapısında uşak, hizmetçi… Olmak isteyenin müracaatı şart… Parası için, belki bilgisi fazla, seviyor, kendisini koruyabilir gibi.

Eski zaman kölelik düzenlerini çağrıştırıyor gibi olsa da alakası yok… Bir kere her şeyden önce kişi bu duruma mecbur değil… Evlilik gibi iki tarafın isteğiyle… Hatta kişinin maddi olarak böyle bir şeye ihtiyacı yok ama o öyle tercih ediyor. Karısı değil, kocası değil, belki aralarında hiçbir şey geçmeyecek… Artı tarafların istediği süre kadar…

Artık değişen dünyada insanlar bilinçli, hayatı biliyor, mutluluğun yollarını… Yanında bir,  belki daha fala arkadaş… Bu devirde insanlar köle yapsan da köle olmazlar. Kimse de (entelektüel kişiden bahsediyoruz) başkasını köle etmez…

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..