Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Mustafa Çifci Aşk Yazarı

http://blog.milliyet.com.tr/mustafacifci

04 Haziran '14

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Sahipsiz kalmış bir aşktı

Sahipsiz kalmış bir aşktı
 

Sahipsiz Kalmış Bir Aşktı


O gece öylesine yüzüne baktım...

Çok güzeldi yine...

Kaçamak sevdalarla kirlenmemiş bir gülümseyiş vardı yüzünde.

Gülüyor, konuşuyor, tebessümü eksik etmiyordu dudaklarından.

Onu seyrederken ne kadar da çok özlediğimi anladım. Zaman olsaydı onu orada saatlerce seyredebilirdim ama o kadar zamanı yoktu. Biraz sonra kalkarız, dedi. Bir iki kahve içeriz. Birde sana tatlı ısmarlamak istiyorum, buranın tatlısı çok güzel...

Birden aylar öncesine gitti aklım. Yine birlikteyken yazdığımız not aklıma gelmişti. O notu ne yaptığını soramadım. Ya atmışsa diye düşündüğümde içimden deli bir fırtına esti. Eğer atmışsa onunla oturmayı uzatmanın hiç bir anlamı olamazdı. Birazdan geç oldu deyip hesabı ödeyerek çıkıp gitmeli ve onu bir daha aramamalıydım. Kahvenin yanında aşkımızında hesabını ödemiş olacaktım.   

Tahmin ettiğim gibi ben hiç sormadan cüzdanından o eski notu çıkardı, bana gösterdi.

Atmamıştı..

Bunun anlamı büyüktü.

O sevdiğimdi, benim sevdiğimdi işte....

Bitirmiş olsaydı eğer çoktan atmış olurdu eminim. Saklayıp saklamadığından emin olmak için o notu ne yaptığını soramıyordum. Ya atmış, kaybetmiş olsaydı onunla bir daha görüşmemim artık bundan sonra hiç bir anlamı olamazdı. Atmamış olması ise sevgimize bağlı olduğunun en büyük kanıtıydı. Gülümseyen gözlerle bana bakıp, “vayy be, iki ay sonra bir yıl olacak, zaman ne çabuk geçmiş”, dedi.

Sonra tekrar o notu özenle katlayıp cüzdanını tekrar koydu...

Onun yüzüne baktım, öylesine uzun uzun seyrettim o konuşurken...

Dudak kıvrımlarına baktım, ağzının iki yanında kıvrımları çoğalmıştı. Saçları değişikti. Saçlarını öptüğümü düşündüm o an, kanım hızlandı kendiliğinden. İçim ısındı, rahatlamıştım çünkü notumuz hala saklıydı kendisinde. Ama saçları uzaktı benden. Elimi uzatsam elimle dokunabiliyor olsam da dokunduğumda tel tel dökülüşünün güzelliğini hissedemeyecek kadar uzaktı.

Ondan uzakta olduğum günlerde kendi yalnızlığımda çok acı çektim. Çünkü insan sevgisi oranında hissediyordu acısını ve hüznünü. Sevgisi ne kadar derinse acısıda o kadar derin oluyordu.

 
Toplam blog
: 297
: 523
Kayıt tarihi
: 16.04.13
 
 

Yazılarında insanı derinden etkileyen yoğun bir duygusallık, hüzün, karamsarlık ve yalnızlık vard..