Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Temmuz '13

 
Kategori
Ramazan
 

Sahur Programları

Sahur Programları
 

Özellikle son 5 yıldırRamazan ayındaki bazı sahur programlarının ve ilahiyatçıların tiryakisi oldum. Genelde sahura dek uyumuyorum. Erken yatıp, sahur için kaltığımda da en beğendiğim programı, sunucuyu, ilahiyatçıyı izlemek için televizyonu açıyorum.

Yaklaşık 5 yıl önce TRT'de yayımlanan sahur programında İlahiyatçı Prof. Dr. Emin Işık'ı ilgi ve sempatiyle izler oldum. Sonraki Ramazan'da kanallar arasında gezinirken, Emin Işık'ın özel bir kanalda yayımlanan sahur programının sunucusu ve konuşmacısı olduğunu görünce, Ramazan bitene dek sahurda hep o kanalı izledim. Sonraki yıl ise (3 yıl önce) Kanal B'deki sahur programında 19 Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Okuyan'ı keşfettim. Bu sene de sahurda yine Mehmet Okuyan'dan ötürü Kanal B'yi izlemeyi tercih ediyorum. Okuyan Hoca, İslami kavramları, Kuran'a dayanarak, Kuran'daki sure ve ayetlerden, bazı hadislerden örneklerle öyle güzel açıklıyor ki, program dört dörtlük bir din ve insanlık dersine dönüşüyor. Mehmet Okuyan'ın tane tane, yumuşak ve huzur veren bir ses tonuyla, hiç teklemeden, dili sürçmeden, "eee, ııı" demeden konuşması, bazı sunuculara ve spikerlere taş çıkarır. Üstelik, açıkladığı terim, kavram ya da konuyla ilgili sure ve ayetlerin bazılarını bizlerin okumamızı önererek, "ödev" vermesi, Kuran-ı Kerim'in anlamının bilinerek okunmasını teşvik ediyor.

Bu sene beğenerek izlediğim programlardan biri de Star'da yayımlanan ve Halil Necipoğlu'nun sunduğu sahur programı. Canlı yayımlanan programda İstanbul'daki tarihsel bir yerin (Rüstem Paşa Medresesi) dekor olarak kullanılması hoş. Halil Necipoğlu'nun farklı yaş, eğitim ve deneyimdeki konuklarının anlattıkları, bakış açınızı ve ufkunuzu genişletirken, ilahiler de programa ayrı bir renk katıyor. Öncesinde Kanal B'de yayımlanan sahur programını Ankara için imsak vaktini bildiren ezana değin izlesem de, hemen Star'a geçip, Necipoğlu'nun programını izlemeyi sürdürüyorum. Bunun en önemli nedeni ise, İstanbul için imsak vakti olduğunda Halil Necipoğlu'nun okuduğu nefis sabah ezanını dinleyebilmek. Hele geçen haftaki bir programda Kürtçe ilahilerle ayrı bir tat yaşatan konuk solist ile Necipoğlu'nun düet yaparcasına birlikte okuduğu ezanı dinlerken, göz yaşlarını tutabilene aşk olsun!

Ramazanı işte bu tadına doyulmayan sahur programlarından ötürü de seviyorum...

***

(Not:Ancak, yıllardır oğlumun ödünü kopartan Güllük'teki davulcunun bu sene de benim kabusum olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim. Davul çalmasını bilmeden tokmağı davula patlatırcasına ve herhangi bir ritm duygusu olmadan vurup duran davulcunun bir de evin önünde, sanki oruç tutan tutmayan herkesi uyandırmak zorundaymış gibi ısrarla ve şiddetle davulu çalması onun için deşarj olma yolu mudur, nedir? Vallahi bu davulun sesi uzaktan da yakından da hoş gelmiyor.)

 

Gülçin ERŞEN – 31 Temmuz 2013 / Güllük

 
Toplam blog
: 134
: 869
Kayıt tarihi
: 06.07.11
 
 

Ankara Üniversitesi Basın Yayın Yüksekokulu (İletişim Fakültesi) Radyo ve Televizyon Bölümü mezun..