ŞAİR FEYZİ HALICI

                             KONYA’DA ÂŞIKLAR BAYRAMINA

DAMGASINI VURAN FEYZİ HALICI’YI

VEFATININ 4. YILINDA ANMAK

Türk edebiyatında, özellikle halk edebiyatı alanında büyük hizmetlerde bulunan şair ve araştırmacı yazar Feyzi Halıcı 9 Ekim 2017 yılında beyaz bir ata binerek aramızdan ayrıldı. Vefatının 4. Yılında Konya’da, Ankara’da, İstanbul’da ve hatta yurdumuzun birçok yerinde saygıyla ve rahmetle anılacaktır. Ben de onun bir seveni olarak bir şeyler yazmak istiyorum.

Rahmetli Feyzi Halıcı ile Çağrı dergisi vasıtasıyla tanışma fırsatını buldum. Çağrı 1957 yılında kurulmuş ve onun isim babası Fazıl Hüsnü Dağlarca’dır. Şair, araştırmacı yazar Feyzi Halıcı Çağrı’ya uzun yıllar hizmet etti. F. Halıcı vefat ettiği zaman Çağrı Kültür Sanat Folklor dergisi yıl: 61, S: 696 ‘ya ulaşmıştı. Çağrı Halıcı’nın vefatından sonra sevgili oğlu Mehmet Emrehan Halıcı ve vefalı eşi şair Fatma Bahar Halıcı (Gökfiliz)  tarafından yayınlanmasına devam etti. Çağrı dergisi şimdi 65 yaşında ve sayı olarak 738’e ulaşmıştır.  Çağrı ile birlikte çıkan dergilerin çoğu kapandı gitti, bir sanat ve kültür dergisini yarım asır çıkarmak her yiğidin harcı değildir. Sayın Feyzi Halıcı bunu başardı. Bence sanat ve kültür bağlamında bu bir kahramanlıktır. Bu çabayı gösteren F. Halıcı’yı her zaman şükranla anacağız. Vefatından sonra sevgili oğlu M. Emrehan Halıcı ve muhterem eşi Fatma Bahar Halıcı (Gökfiliz), Hanımefendi Çağrı’nın yayın dünyasında ve devamı için büyük gayretler sarf ediyorlar.  yayınlanmasına  Emek verenlerin ellerine ve yüreklerine sağlık. Sağ olsunlar, var olsunlar diyorum.

Şair ve gönül adamı Feyzi Halıcı hakkında birçok yazılar ve şiirler yazıldı.  Halk şairlerimizden Ahmet ŞENER Çağrı’nın Kasım 2017, 696. Sayısında  “ BİR ÇINAR”  başlıklı şiirinde şöyle diyor:

Mısra mısra döktü yapraklarını

Baharını koyup gitti bu çınar

Rabbim bol eylesin yapraklarını

Baharını koyup gitti bu çınar

Kültüre hizmetle geçti yılları

Aşığa şefkatle açtı kolları

Bahara methiye dizdi dilleri

Baharını koyup gitti bir çınar

Gördü nice ekin göceklerini

Sevdi tabiatı böceklerini

Sıcak yazları narçiçeklerini

Baharını koyup gitti bir çınar

Şener’im dünyada yoktur kalıcı

Her nefis ölümü tadıp güdücü

Allah rahmet etsin Feyzi Halıcı

Baharını koyup gitti bir çınar.( 1 )  

Evet, sevgili şairimiz Feyzi Halıcı’yı koca bir çınara benzetiyordu. İnsanları, doğayı, çiçekleri ve böcekleri bile seven Feyzi Halıcı,  o da Âşık Veysel’in benim “benim sadık yârim kara topraktır “ dediği topraklara kavuştu. Bir kez daha Allah rahmet eylesin demekten kendimi alamıyorum.

Çağrı’nın bir başka yerinde Feyzi Halıcı’nın hastanede olduğu günlerde halk ozanlarımızdan Âşık Temel TURABİ onu ziyaret ediyor.  Feyzi Halıcı’yı bu halde gördükten sonra duygu ve düşüncelerini şöylece ifade ediyor:

“Âşıkların yıllarca bayramını yaparak Konya’dan dünyaya açılmasını sağlayan Konya Kültür ve Turizm Derneğinin kurucusu 1968 - 1977 yılları arasında senatörlük yapmış, Türk kültürüne sayısızca eser kazandıran Feyzi Halıcı Hocamızı İstanbul Acıbadem Hastanesinde yoğun bakım servisinde ziyaret ettim ve e gördüğüm halini bir şiirle dile getirdim” diyor Âşık Temel Turabi. Ozanımızın şiirini sunuyorum:

Gölgesinde gezdiğimiz çınarın

Kuruyan dalları kırılmış gördüm

Aldığı darbenin yarası derin

Yaprakları yere serilmiş gördüm

Hasta yatağında gördüm halini

Haberi olmadan öptüm elini

Enjektör yaralamış kolunu

Yemeye, içmeye darılmış gördüm

İhtiyarlık çökmüş omuzlarına

Güneş gitmiş, bulut gelmiş yerine

Derisi oturmuş kemiklerine

Bir hayli hayattan yorulmuş gördüm

Bir yanda bahar var bir yanda hazan

Mevsimden ibaret kurulan düzen

Dünyaya sığmayan koskoca ozan

Ufacık yatağa sarılmış gördüm  ( 2 )

Halk şairimiz Âşık Temel Turabi bunları söylerken onun yakın dostlarından ve Feyzi Halıcı’yı yakından tanıyan Ufuk Demirci de şunları yazıyor: “ Yazar, şair, politikacı, düşünür Feyzi Halıcı, 93 yıllık ömrünün ardından Hakk’ın rahmetine kavuştu. Konya’nın yetiştirdiği ünlü isimlerden biri idi. Konya kültürünün gelişmesinde büyük katkılarda bulunmuştu. Feyzi Halıcı’yı yakından tanıyan gazeteci yazar Rıdvan Bülbül şunları yazıyor: “ Feyzi Halıcı ile uzun süre birlikte çalıştıklarını ifade ederek “Feyzi Halıcı deyince aklıma ilk gelen dize dize yazdığı şiirler.  Şiir yazmayı çok severdi. Ayrıca kendisinin Konya’da Türk Turizminin gelişmesinde büyük emekleri vardı. Biz 40 sene birlikte çalıştık. Kültürel ve sosyal etkinliklerin düzenlenmesinde katkıları olmuştur.  Yazdığı şiirler ile edebiyatımızı aydınlatır ve halk şairlerimizi korur ve onları bağrına basardı. Şimdi bir yerde halk şairleri öksüz kaldı. (3) Yine onu yakından tanıyan gazeteci Ali Sait Öğe Feyzi Halıcı ve  “Yalnız Ağacı” hakkında şunları söylüyor: 1962 yılında rahmetli Feyzi Halıcı Ağabey ile Yalnız Ağacı tespit ettik.  Daha sonra bu ağacın yaşı için ölçüm yapıldı. O zaman Yalnız Ağaç 165 yaşında idi.  Feyzi Ağabey her yıl haziran ayında Yalnız Ağaç’ a onurluk takmaya başladı. Bölgede bu ağacın yanında şiir şöleni yapılırdı. Ağaç, Konya, Ankara Karayolu’nda Tutup Beli Mevkiinde bulunuyor.  Şimdi ise bu ağaç 220 yaşındadır”.( 3 )

İtalya’dan Ortadoğu Dilleri Kürsüsü Roma Üniversitesi Türkiyat Başkanı Ord. Prof. Dr. Anna Masala, Feyzi Halıcı için şunları söylüyor:

“ Feyzi Halıcı, halk şiirinin hayal zenginliğini, Yunus Emre ve Hacı Bektaş-ı Veli’nin tasavvuf ruhunu, Mevlana’nın derin hayat dersini, Hacı Bayram Veli’nin felsefesini ve Divan Edebiyatı kültürünü miras almıştır. Ancak dünya edebiyatını, evrensel mutluluk ve acılarını, dini ve ırkı ne olursa olsun insanların günlük hayatında   eserleriyle  ışık tutmuştur. 

Yazımız devam edecektir...

Abdülkadir  GÜLER

04.09.2021-  SÖKE