- Kategori
- Anılar
Şair Ahmet Arif '&i Anmak
Terketmedi sevdan beni
Aç kaldım, susuz kaldım,
Hayın, karanlıktı gece
Can garip can suskun
Can param parça
Ve ellerim, kelepçede
Tütünsüz, uykusuz kaldım,
Terketmedi sevdan beni…
Bunlar şair Ahmet Arif’ nin dizeleridir.
Ahmet Arif Diyarbakır’ın yetiştirdiği ünlü şairlerimizdendir. Tıpkı Süleyman Nazif, tıpkı Ziya Gökalp ve tıpkı Cahit Sıtkı Tarancı gibi. Bunlardan başka Sezai Karakoç ve Ali Emiri’ yi de unutmamak gerekir. Bunların hepsi milli ve unutulmaz değerlerimizdendir.
Ahmet Arif, 21 Nisan 1925 yılında Diyarbakır’da doğdu. Ankara Üniversitesi Dil, Tarih ve coğrafya Fakültesi Felsefe Bölümü’nde okurken ceza yasasının 141. Maddesine aykırı eylemde bulduğu için iki kez tutuklandı. (1950, 1952,1953), bundan dolayı fakülteyi bitiremedi. Cezaevinden çıkınca Ankara gazetelerinde düzeltmen ve sekreter olarak çalışmaya başladı. Şiir ve yazılarıyla İnkılapçı Gençlik, Meydan, Seçilmiş Hikâyeler, Yeryüzü, Beraber, Yeni Ufuklar ( 1844- 1955), yıllarda adı geçen yayın organlarında görüldü. Şiirleriyle toplumcu gerçekçiliğin şiirleriyle tanındı. Ahmet Arif’in şiirlerinde Anadolu insanının acıları, özlemleri, sevgileri, aşkları ve bu toprakta emek veren insanların alın teri vardır. Hapishanelerde olduğu günlerde şöyle bir şiir yazıyor Ahmet Arif:
Haberin var mı?
Demirkapı, kör pencere,
Yastığım, ranzam, zincirim,
Uğruna ölümlere gidip geldiğim,
Zulamdaki mahzun resim,
Haber var mı?
Görüşmecim, yeşil soğan göndermiş,
Karanfil kokuyor cıgaram
Dağlarına bahar gelmiş memleketimin ….
( İçerde )
Ahmet Arif, şiirlerini “Hasretinden Prangalar Eskittim” adını bir kitapta topladı. Bu kitap 1968’den bu yana 49 kez basılmıştır. Şair Ahmet Arif’i 2 Haziran 1991 yılında aramızdan ayrıldı. Vefatının 29. yılında saygıyla ve rahmetle anıyoruz. Sözümü “ Ben Anadolu’yum “ şiiriyle bağlamak istiyorum.
BEN ANADOLU’YUM
Beşikler vermişim Nuh'a
Salıncaklar, hamaklar
Havva Anan dünkü çocuk sayılır
Anadolu’yum ben
Tanıyor musun?
Utanırım
Utanırım fukaralıktan
Ele, güne karşı çıplak...
Üşür fidelerim
Harmanım kesat.
Kardeşliğin, çalışmanın
Beraberliğin
Atom güllerinin katmer açtığı
Şairlerin, bilginlerin dünyalarında
Kalmışım bir başıma
Bir başıma ve uzak.
Biliyor musun?
Binlerce yıl sağılmışım
Korkunç atlılarıyla parçalamışlar
Nazlı, seher-sabah uykularımı
Hükümdarlar, saldırganlar, haydutlar
Haraç salmışlar üstüme.
Ne İskender takmışım
Ne şah, ne sultan
Göçüp gitmişler, gölgesiz!
Selam etmişim dostuma
Ve dayatmışım...
Görüyor musun?
Nasıl severim bir bilsen.
Köroğlu'yu
Karayılanı
Meçhul Askeri...
Sonra Pir Sultanı ve Bedrettini.
Sonra kalem yazmaz
Bir nice sevda...
Bir bilsen
Onlar beni nasıl severdi.
Bir bilsen, Urfa'da kurşun atanı
Minareden, barikattan
Selvi dalından
Ölüme nasıl gülerdi.
Bilmeni mutlak isterim
Duyuyor musun?
Öyle yakma kendini
Öyle mahzun, öyle garip...
Nerede olursan ol
İçerde, dışarda, derste, sırada
Yürü üstüne - üstüne
Tükür yüzüne celladın
Fırsatçının, fesatçının, hayının...
Dayan kitap ile
Dayan iş ile.
Tırnak ile diş ile
Umut ile sevda ile düş ile
Ahmet ARİF
Hasretinden Prangalar Eskittim / şiirler -1971
Abdülkadir Güler
02 Haziran 2020- SÖKE