Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Mart '16

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Şair Sadettin Kaplan ve bir şiirini okurken

Şair Sadettin Kaplan ve bir şiirini okurken
 

Sadettin Kaplan bir şiir etkinliğinde...


Yaz gününde kar yağıyor kar desem

Yarar mısın şu bağrımı yar desem

Vatan desem, sıla desem yâr desem

Sözüm üşür sızlar aklım balacan

Bu özgün dizelerin şairi sadettin kaplan’dır.

“ yar”  sözcüğünü kaç  değişik  anlamda kullandığını görüyoruz.

Sadettin Kaplan 1944 Patnos doğumludur. Sanat ve kültür dünyamızda ayrı bir yeri vardır. Tanınmış asker şair ve yazarlarımızdandır.  Birçok dergi ve sanat sayfasını yöneten gazetelerde şiir, öykü, masal,  deneme, tarih ve roman gibi yazıları yayımlanmıştır. Sadettin Kaplan'ma nasıl tanıştığımın bir öyküsü var. kısaca yazmak istiyorum.

Güneydoğu’da Mardin / Kızıltepe’nin bir dağ köyünde çiçeği burnunda bir öğretmendim. (1968-1972). O yıllarda İstanbul’da Hareket, Tarla ve Size gibi dergilerde şiir ve yazılarım yayımlanıyordu.  Sadettin Kaplan'da rahmetli Nurettin Topçu’nun  çıkardığı sıklıkla Hareket Dergisinde aynı sayfalarda at koşturuyorduk. S. Kaplan özellikle Güneydoğu’yu anımsatan öykülerini okuyordum. Bu öyküler ilgimi çekiyordu... Onunla tanışmak istedim. Ve İstanbul’da yayımlanan Hareket Dergisine bir mektup yazdım. “Sadettin Kaplan Güneydoğu‘dadır” ama nerede olduğunu Ezel Elverdi Bey’den sormuştum. O da bana gelen Hareket’ in bir sayısında Sadettin Kaplan’ın Mardin’de bir askeri zırhlı Tuğay’ında görevli olduğuna dair kısa bir notla bilgi vermişlerdi. Zaten Sancarlı Köyüm de bu askeri birliğe pek yakındı.  Benim okulumu da kardeş okul seçmişlerdi. Bu Zırhlı Tuğay’ın komutanı Kurmay Albay Nihat Ogan‘dı.. Sayın Ogan’ın okulumuza ve köyümüze pek çok yardımları, katkıları olmuştu. Aradan yıllar geçti.  Sayın Nihat Ogan vefat etmişse rahmetle ve saygıyla anıyorum.( ki aradan 44 yıl geçti ) .

Nerden nereye geldik?  O yıllarda okulumuzun ön duvarında, Atatürk'ün  Kocatepede ki  resmiyle birlkte   şu   veciz sözleri  yazı idi:  " Hayatta en  hakiki  müşit ilimdir...  Kemal ATATÜRK "  diye yazısı  vardı... Bir gün bir tek    Allah'ın kulu  çıkıp "  Öğretmen Bey,  bu  nedir, söyleyen  olmadı..  O günleri   hatırlıyorum da şimdilerde  inanın kahroluyorum. 

Yazıma uzunca bir girişle başladım.  Şair Sadettin Kaplan’ı kısa zamanda bulmuştum. Hatta Mardin’de ki evlerinde bir kış gününde bize nedenli hizmet ettiklerini unutmak mümkün değildir. O da çocuklarıyla birlikte köyümüze kadar gelmişlerdi. Ne zaman bir araya  gelsek sanat ve  edebiyatımızdan söz ederdik. Bu konuda geniş kültürlü, bilgi yüklü bir şair ve yazarımızdır. Sanat, kültür dünyamıza 70 ten fazla kitaplar kazandırmışlardır. Hemen aklıma gelenlerden bazılarını yazıyorum:  

Hikaye: Yunus Meltemi, Sığ Sular, Camda Sinek Ezmek,  Masal: Heybe, Deneme: Zamanın Zembereği, At Nalında Diş Yarası,  Ölülerde Öldürülür,  İnceleme: Tevfik Fikret, Mehmet Akif, Yahya Kemal, Nazım Hikmet, Necip Fazıl,  Şiirin Kanadında,  Şiirler:  Ferman,  Sular Susadıkça,  Gönül Cemresi, Gülendam, Esmâ’ dan Esintiler, Düş Bedestânı, Dini Eseler: Gençler İçin Peygamberler Tarihi (  10 Kitap ),  Bunlardan   başka   çocuk edebiyatı  çocuk edebiyatı alanında birçok eser  toplam olarak 70’e yakın  kitapları vardır.

Sevgili şair veyazar Sadettin Kaplan'ı en son  10 - 11 Mayıs   2011 'de  Kütahya / Simav'da yapılan  Anadolu Şairleri buluşmasında  bir ardaya  gelmiştik.  Yanılmıyorsam  bir  ara  İstanbul'da  İLESAM'ın da başkanlığını yaptı. Sanat ve kültür alanında  birçok ödüllü  bir şairdir. Sayın   aziz dostum  Sadettin Kaplan'a   Söke'den selam ve sevgiler göndeiriyor, sağlıkla  mutluluk dolu  nice yıllara  diyorum. Sözlerimi  onun  bir şiiriyle  bağlamak   istiyorum:      

 

ANAMI SEYREDERDİM SECCADESİNDE

Her seher anamı seyrederdim seccadesinde

Akça bir aydınlık süzülürken tepelerden

Ilık bir meltem dolardı odama

Bakardım seccadesinin üstünde anam

Çan bir halıya diz çökmüş melek gibi   

***

Alnı ak tülbendi ak

Alaca karanlıkta iki eli iki yaprak

Ya da iki kelebek gibi

İrinleme uçuklarken dudaklarında

Giderek ağrırdı alnında şafak

Sessiz bir hıçkırık uçuverdi ansızın

Kuş gibi çırpınan yüreğinde

Çırpınan dilek gibi

***

 Titrerdi parmakları titreyen aydınlıkta

Aydınlanırdı yüzü birden dolunay gibi

Duyamazdım sözlerini

Arada bir eliyle silerdi gözlerini

O gözler ki kirpiğinde yağmurlar dinlenirdi

O eler ki beyaz bir güvercinin

Kanatlarında düşmüş birer telek gibi

***

 Ayaza kesen kış sabahlarında

Pencere camlarında donarken buz gibi nakışları

Selam verirken benden yana anam

Üzerime örtülürdü sımsıcak bakışları

O titrerken incecik hırkasının altında

Ben onun şefkatini giyinirdim eynime

Sevgi sıcaklığında kadife yelek gibi

*** 

Her seher anamı seyrederdim seccadesinde

Ebedi giyinmiş ezeldi anam

Küçücük bir bedende dualar kadar büyük

Kabul olmuş dilekler kadar güzeldi anam.

Sadettin KAPLAN / Dil ve Edebiyat, S:29,Mayıs 2011, s,63

--------------------

Abdülkadir GÜLER 

20.03. 2016- SÖKE 

 
Toplam blog
: 2227
: 832
Kayıt tarihi
: 27.06.09
 
 

1946 Mardin ili, Kızıltepe ilçesi'nin Esenli köyünde doğmuştur. İlk ve ortaokulu Kızıltepe'de bit..