Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Ekim '07

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Şair ve yazarlar neden hatırlanmıyor?

Şair ve yazarlar neden hatırlanmıyor?
 

Ne diyordu şair Mehmet Emin Yurdakul, haydi birlikte hatırlayalım;

“Ben susarsam sen matem et,

Unutma ki şairleri haykırmayan bir millet ,

Sevenleri toprak olmuş yetim çocuklar gibidir”

Bizim tarihimizde tek mısraı bile bir milletin ruhunu şahlandırmaya yeten şairlerimizin sayısı çoktur.

Onların her bir mısraı barışta birbirimize uzatılan gül, savaşta düşmana atılan gülle olmuştur.

Orduları şahlandıran, milletleri hareketlendiren, medeniyetlere maya katan kitap, hitap ve nutukların sahipleri yazarlar değiller miydi?

Yine eğitim ve kültürün temelinde de bu insanlar yatmıyor mu?

Cemiyeti avuçlarına alıp kendi hayatlarını unutanlar da bu insanlar değiller mi?

Ben yazdıklarının çilesini çekenlerden bahsediyorum. Yazmak için yazanlardan değil.

Nedense toplumlarının tarihini, edebiyatını, geçmişini, geleceğini kalemlerine yüreklerinden kan çekerek yazıp hatırlatan bu insanların hatırlanmaması bir gelenek halini almış gibidir.

Bu talih daha ne kadar sürer bilmiyorum fakat büyük şair Fuzuli’de;

“Ne yanar kimse bana âteş-i dilden özge,

Ne açar kimse kapım bâd-i sabâdan gayrı.

Bezm-i aşk içre Fuzûlî nice âh eylemeyen,

Ne temettü bulunur bende sedâdan gayrı” diyerek hatırlanmamaktan şikayetçi olmamış mıydı?

Şair ve yazarlarını anlayan ancak onlara kıymet veren milletler geleceğin umut dolu yollarında koşmaya hak kazanabilirler.

Onların eserlerinden bir fener gibi yararlanamayanlar karanlıklarda kalmaya mahkumdurlar.

Tarihe bakınız nice muhteşem şehirler kaybolup gitmişken orada yetişen, eser verenlerin isim ve eserleri hala dilden dile elden ele dolaşmaktadır.

Şehirler gökdelenleriyle değil, içerisinde yetişmiş şairleriyle bilginleriyle, ilim adamlarıyla velhasıl yazarlarıyla anılmaktadır.

Memleketlerini, insanlarını, dertlerini, sevdalarını…en güzel kelimelerle anlatabilme uğruna yazmaya çalıştıkları şiir için onlar uykusuz kalırlar. Yazılarının, şiirlerinin eserlerinin delisi olurlar. Dünyadan geçerler.

Unutmamak gerekir ki fikir adamlarına tahammül edemeyen bir toplumda ilim adamı da yetişmez. O zaman da idealist insanların nesli tükenir.

Mesela illerimizde şairlerin, kitap yazarlarının köşe yazarlarının bir yemekte bir araya gelerek buluşmalarını elbette hepimiz isterdik.

Fakat bunu yapması gerekenlerin tahammülsüzlüklerine yenilmelerini de unutmamak gerek.

Şair ve yazarlarını birlik ve beraberlik günleri olarak telakki ettiğimiz Ramazan Ayında bir defa olsun hatırlamayanları bu anlamda samimi bulmuyorum.

Hayır hayır ülke genelinde böyle bir tablo görmeyi çok istememe rağmen görememenin burukluğu içerisindeyim.

Ne yapılabilir ki bu işin talihi böyle demek ki.

Şen olasın memleketim, bari bundan sonrası hayırlı olsun.

 
Toplam blog
: 574
: 922
Kayıt tarihi
: 09.08.06
 
 

Samsun Yazarlar Derneği (Kurucu) Başkanı. 12 kitabı neşredildi. Türk Güreşinin Sembol ismi Yaşar ..