Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Mart '11

 
Kategori
Deneme
 

Şairlik Nedir? 5 : Şairlik iletişimciliktir

Şairlik  Nedir? 5 : Şairlik iletişimciliktir
 

Aslında şiir yazma bir iletişim biçimidir. İletişim çeşitli şekillerde olabilir, sesle olur, görsel olur, yazınsal olur... Biz işte bu çağdaş anlamıyla yazılı şiirden sözediyoruz. Modern şair artık şiirlerini bağıra çağıra söylemiyor . Gerçi kahvelerde hala o eski tür şiiri yürütenler de var da bizim sözünü ettiğimiz şiir biraz “şeerli..” şiiri. Şehre gitmiş, biçim değiştirmiş , yazıya bulanmış şiir… Şiir, işte şairin kalbindeki, beynindeki acıyı, sancıyı, aşkını durup durup meşkine , karşıdakine anlatma çabasıdır…" Şöyle yanıyom , yakılıyorum… Ama o kafirin kızı bana yüz vermiyo…” demenin ölçülü, kafiyeli, dizemli, tartımlı bir biçimidir… 

Şair söyler ama biraz alacalı bulacalı söyler . Çoğu kez de ne söylediği anlaşılmaz. Karşıdaki adamlar bazen, “Ne diyo bu adam, ” diyerekten birbirlerine bakarlar , ama “cahil” demesinler diye, “Anladık, anladık…” diye kafa sallarlar. Aslında anlamamışlardır ama neyse…. 

İşte şairin bir derdi vardır ama, “Cim karnında bir nokta…” kolay kolay söyleyemez…” Sevgilim…” diyecek; kolay kolay diyemez… Ağzında geveler durur… 

Ne demiş Jean Cocteau “Şiir , öylesine ayrı, öylesine apayrı bir dildir ki başka herhangi bir dile çevrilemez , hatta yazılmış olduğu kendi diline bile... (Şiir söylerken) Ne masayı anlatacağım diye masa sözcüğünü kullanacaksınız, ne kuşu anlatacağım diye kuş sözcüğünü; ne de aşkı anlatacağım diye aşk sözcüğünü. 

Bu biraz da şairliğin şanındandır: Kolay anlaşılmamak! Lafı hep evirip , çevireceksin ama , tam ortasına getirmeyeceksin… İşte öyle. Zevkine varacaksın. “Güzel yüzlüm ...” demeyeceksin; onun yerine, “Mah yüzlüm…” gibi saçma sapan bazı benzetmeler oturtacaksın ki söylediğin ağır olsun… Yani şiir iletişiminde öyle, kolay söylemek, doğrudan söylemek yoktur. Mutlak süsleyeceksin, “Mecaz”lar, “İntak” lar, “Abartma”lar efendim, süsle süsleyebildiğin kadar… 

Yani kulağını doğrudan göstermiyeceksin, dolandırıp dolandırıp söyleyeceksin ki sana iyi şair desinler. Sözünü öyle doğrudan söyleyene ; “Bu adam, manzume düzüyor…” derler… Eh manzume ilkokulda düzülür ama koca bir adama yakışmaz… 

İletişimde bir “ileti vardır. İletinin kapsamı, içeriği vardır. Ne diyor bu adam , diye sorarlar. Şairlikte, ne dediğin pek fazla da önemli değildir, onu “Nasıl” söylediğin önemlidir. Bir “Mesaj” göndereceksin ama onu süsleyip, püsleyip göndereceksin.
Gönderdiğin ileti hem bilinen kalıplar içinde olacak ama aynı zamanda “Yenilik” getirecektir. İşte o senin, süsleme yeteneğine bağlıdır. Bir ileti nasıl süslenir. 

Şairin bir derdi vardır ama genellikle bu derdi yine kendisi gibi dertli olanlar anlarlar. Yoksa normal bir insanın şiir dinlemeye vakti yoktur… Onlar, “Böyle saşma sapan yavelerle vaktimi geçiremem…” derler. Derlerde , onlar da bilirler ki , şairlere biraz “Nebilik toprağı” bulaşmıştır, onun için biraz velidirler… Abdal gibi, şiir söyleye söyle gezerler.. Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az… Herkesin kulağı delik olmaz ya. Bazılarının kulağına kar suyu kaçmıştır, onlar hiç işitmezler.. Bazıları ise doğuştan “Abdal”dır, söyler gezerler… Onlarla “iletişim” Allah için zordur… Zaten hemen kızarlar… “Ne diye anlamıyorsunuz…” diye kavgaya tutuşmaya hazırdırlar. 

Şairler garip adamlardır. Dinleyin onları; anlıyormuş gibi kafanızı sallayın… Bu bile onlara yeter… Kavga etmeye değmez… Şairler iyi yazsalar da, ne yazık iyi işitmezler… 

 

 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..