Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

abuzer ramazan KARALAR

http://blog.milliyet.com.tr/abuzerce

20 Şubat '14

 
Kategori
Güncel
 

Şaka mı, kaka mı?!

Şakanın Türkçe Sözlükteki karşılığı; ''Güldürmek, eğlendirmek amacıyla karşısındakini kırmadan yapılan hareket veya söylenen söz, latife'' şeklindedir.

Espriise kökeni Franszıca!dır. Espritten gelir. Türkçe Sözlükteki karşılığı; ''İnce anlamlı, düşündürücü ve şakalı söz, nükte'' şeklindedir.’’

Yüce Allah, İnsanların mallarına, canlarına tecavüzü haram kıldığı gibi, insanların şahsiyetini kırıp, onları küçük düşürecek her türlü alayı, gıybeti, yalanı, dedikoduyu ve sözlü tecavüzleri de haram kılmıştır.

Yine Hz. Peygamberimizin (s.a.s) bir hadisi ile yasaklamalar geldiğini anlıyoruz. “kardeşinle mücadele ve şaka etme’’(Tirmizi, Birr,58)

Yalanla eş anlamlı şakalar, bizzat yalan olduğu için haram kılınmıştır. Ancak şaka, yalan, alay ve hakaret gibi aşağılayıcı manalarda olmamak ve aşırıya kaçmamak kaydıyla yapılmasına müsaade edilmiştir.

Hepimiz zaman zaman şakalar yapmışızdır. Kimimiz sevdiğimiz bir arkadaşımıza, kimimiz tanımadığımız birine… Bazen dozunu ayarlayamayız, şakanın sonu nereye gidecek, sınırı ne olacak kestiremeyiz. Hal böyle olunca da sonuçlarına katlanmak zorunda kalıyoruz. Kişisel şakalar, bazen iki kişi arasında kalmaktan çıkıp, toplumsal boyutlara bile ulaşabiliyor. Hatta bazı şakalar ölümle sonuçlana biliyor.

Bizler şaka yaparken, mizahı mı, yoksa hakaret varı mi, bunu bir türlü ayarlayamıyoruz. Şaka yapılırken, iki kişi arasında sır olan bir şeyi,  üçüncü,  hatta dördüncü kişilere yayabiliyoruz. Bu durumda  da, iki kişi arasında sır olacak şey herkes tarafından biliniyor.

Şaka yaparken, karşımızdaki kişiyi rencidemi ediyoruz, kırıyor muyuz, bunu hesaba bile katmıyoruz. Öyle ki şakalarımızın boyutu,  bazen şaka yapılanı kırıp,  üzüyor,  hatta ağlatıyor iken, şakayı dinleyen veya seyredenleri eğlendiriyor.

Aslında bizim dilimizde ve anlayışımızdaki şaka farklı.  Bizde daha kibarca, daha edepli, karşımızdakini kırmadan, kızdırmadan yaptığımız şakalara biz lâtife diyoruz.

Ölçüsü olmayan, haddini aşan, kişileri bir an da kendi kişiliklerinden canavara dönüştüren şakalara da Eşek şakası diyoruz. Bu tarz şaka yapana da ne deneceğini sizler daha iyi biliyorsunuz zaten.

Gazetelerden. internetten ve TV’den seyrediyoruz, okuyoruz, görüyoruz şakaların ölümle sonuçlanma haberlerini. Bunun son örneği de ülkemizde yaşandı.

Kamu kurumlarının sözde şaka yoluyla aranmaları ve meşgul edilme olayları da var. Sözde şaka yaptığını sanan bazı kişiler, asılsız ihbarlarda bulunuyor. Kurumlarımıza yapılan asılsız ihbarlar, zaman zaman öylesine çok oluyor ki;  hepsine cevap vermek, yerinde incelemek için ekip veya elaman yollamamak imkânsız oluyor.

Çocuğu acil hasta olan ve kardan yolların kapanmış olduğu bir köyden bir baba, yardım için yağan kara rağmen, köyün en yüksek tepesine çıkıp, telefonla yardım çağrısı yapıyor ve evine dönüyor. Çağrıyı alan çağrı memuru, numarayı yeniden aradığında ulaşamıyor. Çağrı memuru bayan, bunun asılsız bir çağrı olduğunu düşünüp, üzerinde pek durmuyor ama; yardım gelmediği için, o babanın hasta olan çocuğu vefat ediyor.

Bunun gibi üzücü hadiseler yaşamamak için lütfen,  kamu kurumlarımızı asılsız ihbarlarla ve olmadık şakalarla meşgul etmeyelim.

Unutmayın ki siz bunu yaparken, bizlerin haklarını çiğnemiş oluyorsunuz.

 

 

 
Toplam blog
: 12
: 335
Kayıt tarihi
: 08.04.13
 
 

1966 yılında Adıyamanda doğdum, yaklaşık olarak 20 yıldır tiyatro ile amatörce uğraşmaktayım.. 2 ..