Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Mayıs '15

 
Kategori
İlişkiler
 

Şakacı insanlar

Şakacı insanlar
 

Dilerim büyüdüğünde de böyle tatlı tatlı gülersin güzel çocuk. Allah seni nazardan esirgesin. Amin.


Çeşit çeşittir şakacı insanlar. Aradığında, her türlüsünü bulabilirsin.

Yer, zaman, mekan, insan, toplum ayırmaksızın espri dozunu fersah fersah aşıp, muhattabını sinir krizine, öfke patlamalarına sokanlar; eşek şakası yapmaktan hoşlanır. 

Bir de şakayla laubaliliği birbirine karıştıranlar vardır mesela. Vıcık vıcık, her yerinden avamlık akan şakaların sahiplerine, sulu şaka müdavimleri denir.

Kiminin de yaptığı şaka, sadece kendisini eğlendirir! Böylelerine gülen pek bulunmadığı gibi, birçok sosyal ortamın dalga geçme malzemeleri olurlar hiç farkında olmadan...

Adam şaka yapıyordur ama; katıla katıla gülmesinden ne dediği anlaşılmaz. Ama yine de, tuhaf bir biçimde bile olsa, sadece içinde bulunduğu hal ve tavırları çevresindekileri de güldürebilir. Anlık bir durumdur bu. Yapandan bir zeka pırıltısı ya da yaratıcılık beklenmez dinleyenler...

Adam o kadar ciddidir ki mesela; yüz hatlarının kasılmasından, beden duruşundaki kıpırtısızlıktan, ses tonunun her zamanki tek düzeliği yüzünden; ancak kendisi uyarırsa şaka yaptığını anlarsın. Ve böyleleri, her yerde protokol takılmaya yeminlidir. En beğendikleri espriler karşısında bile kahkaha atmamaya, kontrolü kaybetmemeye azami özen gösterirler.

Laf arasında, çaktırmadan şaka yapanlar da bulunur. Esprisini anlamayı, karşısındakinin mizah anlayışına, algılama gücüne bırakır. Bu tür şakaları yapanlar da, onlara muhatap olanlar da genelde zeki tiplerdir. Sezgisiel mizah, ancak bu tür insanlar üzerinde etkili olur.

Tam olarak aklından geçeni söylemeye cesaret edemeyen, ima yoluyla şaka yapmayı tercih eder. Çoğu zaman o imalara,  hafif bir alaycılıkla inceden laf sokmalar da refakatçidir. Genelde kendine güvensiz kişilerin tercih ettiği bir yoldur bu. Ki, gerektiğinde anında kıvırabilsin!

Bir de el şakası yapmaya meraklılar vardır. Bu arkadaşlar, zaman zaman müptezelliğin de sınırlarını zorlarlar. Asla hesap edemeyecekleri sertlik ve orantısızlıkta karşılaştıkları tepkileri içlerine sindirmek zorunda kalırlar o yüzden... İnsan davranışları kadardır. Her hatasının bedelini öder.

Sözcüklerden çok beden diliyle, sözsüz şaka yapmayı benimseyenlere, genellikle az konuşanlar arasında rastlanır. Onlar, kelimeleri kadar esprilerini de ekonomik kullanmaya çalışır.

Amerikan esprisi üreticileri, genellikle yaptıklarının soğukluğunun kendileri de farkında olduğundan, çok da büyük etki yaratmasını beklemezler cümlelerinin... Kendi hallerinde takılırlar işte. Bulduklarına duacıdırlar.

Bir de mizah gücü, zeka kapasitesi, algı düzeyi, yaşam deneyimi yüksek; davranışları yerli yerinde, görmüş geçirmiş, derviş tavırlı, kalender gönüllü insanların şakaları vardır ki; o tür şakalar, hemen hemen herkesi mest eder, adeta kendinden geçirir.

Şüphesiz ki her birimiz; farklı ortamlardan besleniyor, ayrı ayrı yaşamlardan geliyor, öncelikle kendi hayal ve beklentilerimizin peşinden gidiyoruz. Anamız, babamız, kardeşimiz, arkadaşımız herkesten başka... Zeka düzeyi farklılıklarımız sonsuz... Ama yine de karşısındakiyle asgari uyum ve empatiyi kurabilmeli insan... Yoksa yaptığı yersiz bir şakanın nerelere gideceğini kimseler kestiremez. 

A-maaannn! Şaka işte! Ne olacak ki?, deyip geçmeyin lütfen. Bir tek şakanın tüm yaşamımızı zifiri karanlığa dönüştürebileceğini lütfen unutmayalım.

Ben söyleyeyim de, gerisi size kalmış. Herkes ne yapacağını en iyi kendi bilir çünkü.

Not: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır.

 
Toplam blog
: 1349
: 1777
Kayıt tarihi
: 30.01.11
 
 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler veTanıtım, A.Ö.F. Adalet Yüksek Meslek ..