Kendimi anlatmayı pek sevmem. Çünkü insanın kendinden bahsetmesi siyasetçi olmak ya da siyaset konuşmakla eşdeğer bir durum. İstanbul'da büyüdüm. Belirli bir hobim yok. Ruha ne iyi gelecekse onu yapmaya çalışırım. Biraz kafadan sıyırığımdır. Her insanın yaşamında olduğu gibi benimde sorunlu günlerim ve güzel günlerim var. ..
Yalnızlığı sevmedim, sevemiyorum...
Sürüsüne bereket insanla birlikte olsan da yalnızsındır. Bir arkadaşınla konuşurken,yeni bir teni tanırken de yalnızsın. Alışmak gerek.
16 Mayıs 2012 13:54Fenerbahçe kaybetme toleransını kullandı.
Öncelikle şu sakatlıktan çıktı,bunun ailesinde sorun var gibi terimler futbolcu için kullanılmamalı. Bir futbolcu sakatlıktan çıkmış ise ne derece etkili olup olamayacağını kendi irdelemeli ve gerekirse maça çıkmamalı. Fenerbahçe ilk yarı ayağa pas yaparak aslında Tayfur hocanın planına uydular. F.Bahçe tüm paslarını geriye doğru yaptı. Bir iki pozisyon dışında da pozisyon bulamadılar. İkinci yarı da haliyle uzun top oynama durumunda kaldılar. Çünkü ayağa paslar etkili olmadı. Burada Beşiktaşlı oyuncuların takdir edilmesi gerek. Yönetim krizi,mali kriz ki futbolcunun ekmeği oynadığı futbolun karşılığındaki ücreti almak, derken bu denli mücadele ve konsantre olmalarını beklemiyordum. Söylediğiniz gibi maçın kaderi bu hafta belli olur.
04 Mayıs 2012 13:25Özledin mi? Öyleyse kalk gel...
Severim böyle yazıları. Eline sağlık. Bir de ben sevdiğim bir sözü paylaşayım; "hayat bize iki trajedi sunar. Birincisi sahip olduklarımız. İkincisi ise sahip olamadıklarımız." Hayatın bazı dönemlerinde kazanırız,bazı dönemlerinde kaybeder,ya kazandığımızı ya da kaybettiğimizi sanırız. Umut ile umutsuzluk arasındaki ince ip üzerinde yürüyebilen tek canlı insandır.
28 Nisan 2012 22:32- Toplam blog
- : 77
- : 1884
- Kayıt tarihi
- : 23.01.12