Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ekim '17

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Sakın Emekli Olmayın...

Sakın Emekli Olmayın...
 

Çizim, Yücel Evren


Çevremizde çoktur. Emeklilik yaşı gelmiş de geçmiş. Üstüne neredeyse ikinci emekliliği hak edecek kadar hizmeti var ama bir türlü emekli olmuyor. Kovulmadan gitmeyecek. Zorunlu emeklilik yaşına dayanacak, yol gösterilecek, öyle emekli olsun.

Sebep geçim derdi filan da değil. Çok tanıdığım, bildiğim var. Almışlar 3.600 veya daha üstü ek göstergeleri. Maaşları emekliliklerinde de yüksek olacak. Kaldı ki ihtiyaçları kalmamış. İş yaşamlarında yapmışlar genellikle dünyalıklarını. Okutmuşlar, iş güç sahibi yapmışlar hatta evermişler çoluk çocuklarını. Almışlar evlerini, arabalarını, yazlıklarını. Atmışlar bir kenara üç beş kuruşlarını… Buna rağmen emekli olmuyorlar.

“İş”lerinden başka yaşamları yok.

Ve iki yılı aşkın süredir emekli olmuş becileyin, zaman zaman karşılaştığımızda böyleleriyle “… e nasıl vakit geçiriyorsun… sıkılmıyor musun… ” türünden ve mealinden sorularıyla emekli olmama sebeplerini açık eden bu emsal çalışanlara, iki yılı aşan emeklilik yaşamı deneyimime binaen naçizane birkaç öneride bulunayım.

Aman, sakın siz emekli olmayın.

Maazallah emekli olursanız yaptığınız işleri becerebilecek başka kim bulunacak ki? Ya işler ortada kalırsa!

Bakmayın siz, bilgisayardan anlamamaktan, değişe değişe ezberlerinizle hiçbir ilgisi kalmamış mevzuatla alakanızın kopmuş olmasından… Tecrübeniz yeter. Emekli olursanız yaratacağınız bu boşluk nasıl dolacak?

Dil bilmemek de sorun mu yani? Yeni nesil personelle kuşak çatışmasında örselenen itibarın ne kıymeti olabilir ki? Çekemiyorlarsa onlar gitsin. Hepsi dünkü çocuk…

Aman, sakın emekli olmayın siz.

Hem nasıl vakit geçireceksiniz ki emeklilikte?

Öyle bir memlekette yaşıyoruz ki, ne okunacak bir tek kitap, ne izlenecek bir tek sinema filmi, ne bir tiyatro, ne bir müzik etkinliği, ne bir söyleşi-panel… Resim sergisi, opera, bale…

Gözlük camı da iyice kalınlaştı hani…

Geçtik okumayı, yazılacak ne var ki? Yazsan nerede yayınlayacaksın? Dergi, kitap, gazete sayfalarında zaten yer bulmak mümkün değil de, internet de yok!

Hem ne yazacaksın Allah aşkına… şöyle gelecek kuşakların feyz alacağı bir hatıratın mı var?

Gezerim desen nerelere gideceksin ki?

Türkiye’de, Dünyada gezilecek yer mi var?

Ne işinize yarar ki, elin Japonu, Almanı, İngilizi gibi, bir elinde fotoğraf makinası bir de harita orda burada ağzını açıp bön bön bakınarak dolanasınız? Yakışır mı size?

Sakın emekli olmayın beni dinlerseniz… Çalışın 65’inize kadar, zorunlu emeklilikte de önünüzde çook uzun(?) bir ömür olacak tüm bunları yapmak için. Ne aceleniz var?

Öyle mi?

Efendim, “kimin ne kadar yaşayacağını Allah bilir mi” dediniz, yani böyle bir garanti yok ve siz bunu biliyorsunuz, öyle mi? Olsun, siz yine de sakın emekli olmayın!

Emekli olsanız ne olacak?

Sanki bu ülkede işsizlik sorunu var da, sizin yerinize bir genç işsiz iş güç sahibi olmayı mı bekliyor? Yook… E o halde?

Aman kardeş, sakın emekli olmayın.

Çok şükür henüz sağlıklı olduğunuz şu günlerde çalışın, ki ileride, zorunlu emeklilik günlerinde rahat edesiniz huzur evinde.

Emekli olup da ne olacak?

Şu boş dünyada kendiniz için nasıl bir özgürlük hayal edeceksiniz ki? Hayal, hobi, heves… hepsi boş.

Yabancı dil, resim kursu, fotoğrafçılık, doğa yürüyüşü, yüzme… Bunlar geçmiş zaten sizden gaari…

Yok sevdiklerinize daha çok zaman ayıracaksınız da, yok akraba talükat ziyaretleşeceksiniz de, yok deniz, sayfiye, balık… takılacaksınız da, okey, tavla, briç, satranç… oynayacaksınz da!

Geçin bunları.

Siz sakın emekli olmayın kardeşim…

Sizin o her gün gittiğiniz işyeri dışında bir sosyal hayat yok dışarıda… Ne bir insan, ne bir meşgale… Çalışın siz. Sakın ha sakın emekli filan da olmayın…

İnanmıyor musunuz? Zorunlu emekliliğiniz gelince görürsünüz…

 

Kenan IŞIK

 
Toplam blog
: 432
: 2964
Kayıt tarihi
: 16.05.07
 
 

Mülkiye mezunuyum. Emekli müfettişim. Ankara'da yaşıyorum. S'oligarşi isimli kitabı yazdım. Kitap..