Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Şubat '07

 
Kategori
Psikoloji
 

Sakıncalı

Blog yazarları kendince çırpınıp duruyor. Birilerine doğru birşeyler aktarabilmek adına. Her girişinde bloğunun hit sayısına bakıyor, benim gibi. Hit sayısı arttıkca mutlu oluyor, birileri ile düşüncesini paylaşmış olduğundan. Senin yaptığın gibi, ben de birilerine ulaşmış olmaktan mutlu oluyorum.

Bu güne kadar 17 Blog yazdım. Bu 18.. Anladım ki benim yazılarım sakıncalı. Nerden mi çıkarttım? Yazdığım bloglar içinde en fazla okunmasını istediğim Bloglarım yerine daha az önemli saydıklarım daha fazla okundu. Tüm bloglarım içinde en fazla okunan Saddam'ın İdamı oldu. Kendi kendime nedenini düşündüm. Umarım yanılıyorum ama insanlar saddamın idam resmini görmek adına tıkladı. Oysa orda resim yoktu. O yazının amacı teşhir değildi. Oysa insanlarımız hala televole kültürü arıyor. Bu kadar yaşam zorluğu içinde ciddi konular ilgisini çekmiyor toplumumuzun. Sanatcı olduğu tartışılabilir birinin proğramı reyting patlaması yapıyor. Ciddi ve izlenmesi gereken açık oturumlar, haber proğramları gecenin geç saatlerine alınıyor. Bu da izleyicisinin azlığı demektir. Çıplak kadın resimleri olmayan gazeteler az satıyor. Bir buluşundan dolayı Tubitak ödülü alan çocuklarımız yerine, işsizlik, eğitimsizlik, psikolojik rahatsızlık nedeni ile cinayet işleyen gençlerimiz haber oluyor. Gençlerimiz Tubitak ödülü alan yaştaşları yerine Beyaz berelileri örnek alıyorlar.

" Körle yatan şaşı kalkar" özdeyişine bakarak. Galiba bizim yaşamımız sakıncalı demekten alamıyorum kendimi. Evde eşlerimiz, çocuklarımız teşvik ediyor hırsızlığa. Rüşvet yiyen, Hırsızlık yapan komşu beyini, işini bilir akıllı adam olarak tarif ederek bize. "Gemisini kurtaran kaptan" diyerek her türlü haksızlık mübah sayılıyor. Ülke sorunlarının tartışıldığı açık oturumlar yerine, futbol proğramları , Ajdar nanesi ve kaynana semra proğramları tercih edilir oldu. Asırlardır bir arada kardeşce yaşadığımız insanların etnik grupları sakıncalı haline getirildi. Farklılıkları biz güzellikler olarak bilirken, tek tip yoz bir toplum ister olundu. Doğruyu söyleyen dokuz köyden kovulur oldu. İşini doğru yapan yerine patrona yalakalık yapana rağbet edilir oldu. İdarecilerin yanlışlarını dile getirmek yerine onlara dalkavuklar yapanlarda olduğu gibi.

Ceviz ağacı diken kendinden çok çocuklarını ve geleceği düşünüyor demektir. Kabak ekenler belki erken alıyorlar ürünlerini ama unutulmamalıki aldıkları ürün kabak.Günü kurtarmak yerine geleceği düşünmek için, köşe dönme yerine, toplumun tüm bireylerinin insan ca , "Bir ağaç gibi hür ve bir orman gibi kardeşcesine" her türün bir arada birbirini anlayarak yaşamanın kime zararı olabilirki?

 
Toplam blog
: 139
: 795
Kayıt tarihi
: 29.09.06
 
 

10.12.1949 yılında Nurhak'ta fakir bir ailenin yedinci cocuğu olarak dünyaya geldim. Ziraat okulunda..