Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Haziran '07

 
Kategori
Müzik
 

Saklıda bir hazine: Harput (Elazığ) müziği

Saklıda bir hazine: Harput (Elazığ) müziği
 


Anadolu'nun neresinde doğmuş olursa olsun, halk müziğiyle tanışık olup da Urfa'nın ün salmış sıra gecelerinden keyif almayan yoktur sanırım. Ama bir yöre insanı var ki, bu hüzünle coşkunun birbirine karıştığı müzikten ayrı bir keyif alır:

O da Elazığ, Harput yöresi insanıdır.

Çünkü, Urfa müziğine analık yapan tınılar Harput müziğinde fazlasıyla işlenmiştir. Ve bu tınılar Elazığ yöresi insanının yaşam biçimine bir şekilde girmiş kök salmıştır. Kocamış Elazığ insanlarındaki 'hüzünlü bilgelik', bu müzikle içiçe yaşamış olmalarından gelir.

Aslında Elazığlı araştırmacı Rahmetli Fikret Memişoğlu'na göre:

' Halk musikisinin beşiği Harput'tur, Harput ve çevresinde anadolunun hiçbir bölgesinde olmayan orta asyadan gelme en eski bestelere rastlandığı gibi, belli bir makam tertibi de vardır.
Kaynak: www.elaziz.net

Harput müziği'ni anadolunun diğer yörelerinden ayıran en büyük özellik, saray müziği ile halk müziği arasında bir köprü gibi olması, bağlama ile çalınmasını engelleyen veya zora koşan bazı teknik özellikler nedeniyle cümbüş veya ud ile icra edilmesidir. Klarnet vazgeçilmez bir parçasıdır. Bu müziğin gerçek haliyle icra edilmesi, yüzyıllar içinde kulaktan kulağa ustadan çırağa geçen bir zincirle sağlanmıştır. Günümüzde Elazığ müziği'nin en tanınmış sesi Enver Demirbağ'dır ve o da bu tornadan geçmiştir. Erkan Oğur ise müziğinde Harput tınılarını hissettiren ve yaşatan 'modern sound' lu bir Elazığ müzisyenidir.

Harput Müziğini benim deyimimle 'soft ve hard' diye ayırmakta fayda var.

Soft olanlardan bazıları, Tegrafın telleri, Çayda çıra, Yemen Türküsü, Keveng'in yolları, Sarayyolu düz gider gibi türkülerdir. Aşina olmayan kulakların bile zevk aldığı, bildik türküler yani.

Hard olanlar ise, zorlu, mistik, ama çok özel bir yolculuk gibidir. Bu yola yeterince hazırlanmadan çıkılırsa mutlaka tökezlenir, anlaşılamadan vazgeçilir. Bayati, beşir, uşşak, hüseyini gazeller bunlardan bazılarıdır. Onların özelliklerini anlatmak amatör bir dinleyiciyi aşar.

Ben şimdilik softçulardanım, belki biraz 'hard'a yakın,

Bu müzik ve kültürle tanışık büyüdüğüm için şanslı hissettiğimi vurgulamam gerek.

Ve aslında Harput müziği ve kültürü'nün hakettiğinden daha az tanınıyor ve anlaşılıyor olduğunu da...

İşte 'soft' bir alıntı:

Al almayı daldan al
Daldan alma benden al
Duydum gelin olisin
Dur ben ölem ondan ol

Uy Henno Henno Henno
Eller kınalı Henno
Gözler sürmeli Henno

Al alma dört olaydı
Yiyene dert olaydı
Al almayı veren yar
Sözüne mert olaydı


Alma versem almazsın
Sen almadan kanmazsın
Hangi bağın gülüsen
Karlar yağsa solmazsın

Derleyen: Vasfi Akyol

'Hard' olanları için insanın yola kendi başına çıkması gerekiyor...
Önerilen kaynak: 'Harput Yollarında' - Fikret Memişoğlu


 
Toplam blog
: 146
: 1061
Kayıt tarihi
: 05.12.06
 
 

Hep yazmak istedim. İnsan düşüncelerini yazıya dökünce kendi başınadır çünkü, kaygısız, katıksız ..