Saman'dan Sonra "Soğan" Sorunsalı!

Dünyanın en komik muhalefeti bizdedir eminim...Komik ama bu komiklik komedi yaptıkları için değil, aksine komedi yapamadıkları için ortaya çıkan komiklik...

Hani bazı komedyen kopyaları vardır, güldüreceğim derken gülünç olur, Türkiye'deki muhalefet de aynen böyle.

Bira ara bir saman muhabbeti başlamıştı... Memlekette saman bitmiş de dışardan geliyormuş... Olur muymuş, dışardan saman getirilir miymiş...

Yahu, Çin'den maçinden her türlü şeyi ithal ediyorsun da saman ithal etmenin nesi ayıp...

Saman ithaline gocunacağına, silah ithaline, sanayi ürünü ithaline gocun ki hedefinin büyüklüğünü görelim.

Yani, bizim "öküz"ler ithal saman yiyecek diye, kıyameti kopardılar...

Bir keresinde, huzur evinde kalan yaşlı bir kadını yürümesin diye arabama aldım... Kendisi emekli öğretmenmiş...

Kadın daha yanıma oturur oturmaz, saman ithalilinden bahsetti: "Bitti ülke bitti, samanı bile dışardan alıyoruz" diye feryat ediyor.

"Senin saman'la sapla ne işin olur halam, beş yıldızlı otel düzeyindeki huzur evinde yiyip içip yatıyorsun, daha ne" diyecektim, demedim!

Huzur evinde kalan yaşlı teyzenin ülkenin saman ihtiyacı ile böylesine ilgili olması normal midir.

Ben normal değildir diyorum.

Aslında bu anormallik, bugün altmışlı yaşlarını aşmış kuşağın sürekli "Biz Tarım Ülkesiyiz" yavesiyle yetiştirilmiş olmasındandır.

Emperyalist, bize o "Tarım ülkesi" zokasını yutturduğundan beri, sanayileşme, endüstrileşme gibi sözler söylenemez olmuştu...Biz fındık üretecektik onlar yiyecekti.

Hem de, onların bir sanayi ürününü almak için, bağlar bahçeler dolusu ürünü vermek karşılığında.

Yerli malı Türk'ün malı herkes onu kullanmalı, şehadetindeki "yerli malı"nadan kasıt, kuru üzüm, incir ve fındık gibi tarım ürünleriydi...Sanki başkasını tüketme imkanımız varmış gibi!!

Böyle tuhaf zamanlardan geçip geldik...Rahmeti Erbakan Hoca, "ağır sanayi" söylemini ortaya koyduğunda çok ağır eleştiriler almış, alay konusu edilmişti...

Bırakalım ağır sanayi'yi hafif sanayi bile Türkiye için hayal sayılıyordu bu zihniyetler tarafından...

Neyse...Bu zamanlar geçildi. Türkiye sağ iktidarlar eliyle ulaşım, enerji, sanayi gibi entüstriyel yatırımlar yaptı...Son yıllarda ise, silah sanayinden Nükleere kadar çok alanda yatırımlar yapılıyor.

Yani, artık yerli malı, denince sadece üzüm ve incir anlaşılmıyor; araba, uçak, helikopter, tank, füze...gibi ileri sanayi ürünleri anlaşılıyor.

Bunları çok yazdık, çok söyledik...Ancak, dünya değişiyor bizdeki "muhalefet" değişmiyor. Türkiye, bu aşamaya gelmişken hala "saman"dan, hala "soğan"dan medet umuyorlar.

Ana muhalefet lideri Sayın Kılıçdaroğlu, "Soğanı Ağlatmayın" başlıklı bir animasyon twit atmış...Yani, güldük ama soğan'a değil, o soğan twitini atana...

İktidarın yaptıklarına karşı üretilmiş projeler yok, hedefler yok...Ya yapılanları yıkmaktan bahsediyorlar ya da soğan'dan samandan medet umuyorlar...

Millet bunlara yüz vermeyince de, milleti suçluyorlar...Bunlar akıllı millet aptal!!

Yahu Allah'tan korkun, dünyanın neresinde sizin gibi, soğan sarımsak muhalefetine itibar ediliyor ki, Türkiyede edilsin.

Tarih boyu, nice badirler atlatmış, her sıkıntıyı engin sağduyusu ve derin irfanıyla atlatmayı bilmiş bu asil milleti aptal yerine koymayın!

Projeniz, planınız yoksa hiç değilse saygınız olsun!

Belki o zaman biraz daha fazla "itibar" görürsünüz!