Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Mart '19

 
Kategori
Halkla İlişkiler
 

Samanlıkta Müşteri Aramak

Samanlıkta iğne aramak ne ise markalar için de sosyal medyada müşteri bulmak o denli zor diyebiliriz. Türkiye’de sosyal medya kullanımı bilindiği üzere oldukça yaygındır.
 
Rakamsal olarak ifade edecek olursak Türkiye’nin %55’ inin online olduğunu söyleyebiliriz. Kullanıcı sayısının bir hayli fazla olduğu sosyal medya mecralarının, anlık veri trafiklerini tahmin etmek oldukça zordur. Ancak tahmin edilmesi kolay olan şey, kullanıcıların içerik bombardımanına tutulduklarıdır.
 
Bu süreçte markaların, içeriklerini müşteri odaklı konumlamaları son derece önem arz eder hale gelmiştir. Markalar özelinde bakıldığı zaman, sosyal medya mecralarını kullanmayan marka sayısı oldukça azdır diyebiliriz. 
 
Mecranın dinamiklerini iyi kavrayan, hedef kitle analizini doğru yapan markalar, rekabet gücünü artırıyor. Sosyal medya kullanıcılarının duygularına hitap edebilen markalar, “storytelling” (hikaye anlatıcılığı) noktasında bir adım öne geçmiş oluyorlar.
 
Rakamlar yalan söylemez. Tabi ki doğru okunup doğru analiz edildikleri sürece yalan söylemezler.
 
Peki, markalar %55’lik bir online pazarlama sahası için ne kadar bütçe ayırıyorlar?
 

Dijital Pazarın Feriştahı: Mobil Reklamlar 

IAB tarafından hazırlanan İnternet Reklam Yatırımları Raporu‘nun verilerine bakıldığında ciddi bir ivme olduğu göze çarpıyor. Dijital reklam harcamaları 2018 yılının ilk çeyreğinde 49,5 Milyar $’a ulaşmış durumda.
 
Dijital reklamların yarısından fazlasının mobil reklamların oluşturduğu verisini dikkatleri çekmektedir. Sosyal medya reklam harcamaları, 2018 yılının ilk çeyreğinde %38 artışla 13,1 milyar $ olarak gerçekleşti.
 
Artan reklam harcamalarına bakıldığı takdirde, markaların yeni medyayı sevdikleri ve bu sevginin katlanarak artacağı aşikârdır.
 

“Sosyal Sorumlu Marka Olmak” Tercih Nedeni Olabiliyor 

“Y” ve “Z” kuşağı üzerinde yapılan araştırmalar bizlere ciddi bilgiler sunuyor. Bu iki kuşağın özelliklerine bakıldığı zaman, “Sosyal Fayda” ön plana çıkıyor. Kuşak mensupları, katma değer üreten, işlevsel olarak iyi olan markalara ihtiyaç duyuyorlar. 
 
Eğer markalar, temel kriterlerinin yanı sıra sosyal sorumluluk alanlarında bir çalışma sunmuyorlarsa tercih nedeni olmaktan çıkabiliyorlar. Y ve Z kuşakları; Toplumsal sorunlara eğilen, kuşakları anlayabilen ve çözüm getiren markalara sempati artıyor. 
 
Bu noktada: “Hedef kitlemi detaylı analiz ediyorum ve satın alma kararlarını etkilemek için gereken her şeyi eksiksiz yapıyorum.” diyen bir marka cümlesinin sonuna, 
”Aynı zamanda toplumsal sorunların farkındayım. Bu çerçevede şu alanı marka kimliğime uygunluk doğrultusunda sahiplendim.” şeklinde devam edebiliyorsa sosyal medya ve diğer mecralarda yankı bulabiliyor.
 
Bunun yanı sıra sosyal sorumlu bir marka itibarı kurabilmek, “toplumsal kabulün” de anahtarını markalara sunabiliyor. 
 
Peki, sanıldığı gibi Y ve Z kuşakları anlaşılamıyor mu? Fark yaratan özellikleri Nelerdir? Cevabını bir sonraki yazımda vereceğim.
 
Sevgilerle. 
 
Onur Kaplan.
 
 
 
 
Toplam blog
: 7
: 128
Kayıt tarihi
: 02.03.19
 
 

Marmara Üniversite İletişim Fakültesi Gazetecilik Mezunu. Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Fa..