Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Mart '09

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

Samanyolu Tv'nin saçma dizileri...

Samanyolu Tv'nin saçma dizileri...
 

Milliyet


Uzun zamandır dikkatimi çekiyordu. Gripal enfeksiyondan dolayı rahatsızlanıp üç beş gün, evde kalınca can sıkıntısına ilaç olsun diye, mecburiyetten televizyon ile vakit geçirmeye çalıştım.

Kah uyuyurak, kah pür dikkat oldukça yoğunlaştım. Samanyolu tv, kanalını da bu sayede bir hayli incelemeye aldım.

Seyrederken de okuyanların affına sığınırak, "o'ha" bu kadarda olmaz dediğim filmler izledim. Bazende öyle gülme krizlerine girdim ki, izleyenlerin neden bu kadar aşağılanıp, aptal yerine konulduğuna hayretler içinde kaldım?

Samanyolu televizyon kanalının "Sırlar dünyası" diye bir programı var. Gerçekten beyinlere zarar, saçma bir dizi serisi.

Belki güncemi okurken, seyretmek zorunda mısın diyebilirsiniz? Özellikle izledim ki işyerimde bu filmleri izleyip eleştiren arkadaşlarımın ne kadar haklı olduğunu tahlil edebilmek adına!

Dedikleri kadar varmış (!)

Müslüman bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldim. Ailem kendince dini vecibelerini fazla abartamadan yaşayan insanlardı. Böylesine bir abukluğu hiç bir büyüğüm asla bugüne kadar dile getirmedi. Dedem rahmetli hacca gitmiş, evde usulünce namazını kılar, orucunu tutardı. Keza annem ve babamda öyle idi. Dedem bazen bizi karşısına alır, çeşitli dini hikayeler anlatırdı ama ben böylesine ileri vaka saçma olayları işitmemiştim. Maalesef bu kadar çok hurafeyi, öğrendiğimiz dini eğitimlerde de görmedim.

Sıkı durun (!)

Siz hiç ölen bir kişinin, tekrar dirilip yetim bir çocuğa bayramlık hediye ettiğine şahit oldunuz mu? Neden mi hedeyi ediyor? Çocuğun annesi bayramda geride bıraktığı yaşlı eşini ziyaret ettiği için.

On yaşında ölen bir kız çocuğunun, tekrar dirilip, doğum sancısı çeken annesine doktor bulup getirdiğini, gördünüz mü? Neden mi? Annesi babası, evlatlarını kaybettikleri için, Allaha isyan etmemişler. Kaderlerine razı olmuşlar.

Doğrusunu isterseniz, ben ne duydum, ne de şahit oldum.

Neden biz insanlara dinimizi sevdirelim diye çabalarken, mutlaka saçmalamak zorundayız?

Müslümanlık, bu kadar mı rezilce, yalan dolanla donatılmış, hikayelerle ayaklar altına alınmalı (!)

Ya da bu filmleri izleyenler aptal, nasılsa beyinden özürlü insanlar diye mi düşünülür?

Bir Allahın kuluda çıkıp demiyor, beyler, bayanlar siz kimi kandırmaya çalışıyorsunuz?

Dikkatimi çeken diğer bir konu var ki, kısaca değinmek istiyorum. Bir çoğumuzun etrafında, karşılaştığı derin dindar, nurayi tipler vardır. Bu insanlar dini bir konuyu anlatmakta güçlük çekince, hemen Hz. Muhammedin hayatından, dem vurarak, yaşanmış örnekler gösterirler.

Sanki o devirlerde yaşamışlar gibi...

Bazen içimden haykırmak gelir bu tiplere, be adam sen yaşadın mı, gördün mü, kim anlattı sana bu yalan masalları? Bırak şu yalan dolan hikayeleri daha fazla zırvalama !...

Demek isterim hep. Bir kere demeyi başardım.

Gerçek dindarlık bu değildir.

Dini bir konunun, doğruluğunu anlatmak için, illa ki Hz. Muhammedin hayatına mı ihtiyacımız var?

Müslümanlık dini mantık dinidir derler ama ( !)

KESKİN KALEM...

 
Toplam blog
: 13
: 5499
Kayıt tarihi
: 02.02.09
 
 

Üniversite mezunuyum. Lojistik firmasında yönetici olarak çalışıyorum. Yaşam yolunun yarısını sağlık..