Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Ekim '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Samimi değilsem ne olayım :)

Samimi değilsem ne olayım :)
 

Ağlayan samimi bir velet. :)


Ağlamak samimi bir eylem olarak değerlendirilir.

Çünkü genelde kendini zorlayıp gözyaşı dökmek zordur .Birisi ağladığı zaman inandırıcılık kazanır, merhamet hislerini uyandırır…Her zaman değil bazen. Her zaman değil, çünkü “timsah gözyaşları” diye bir kavram da vardır lügatimizde.

Ben kendime kendime, yalnızken ağlamaklı olduğum zamanlarda bile kendi samimiyetimi sorgularım bazen. En çok önem verdiğim “kendine samimi olmaktır” çünkü. Sorarım, ağlayarak kendi duygularımı mı sömürüyorum diye. İnsanın kendine acıyarak sağladığı kazançlar var bence. Ağlamak istediğim için mi ağlıyorum, yoksa cidden hislendim mi de ağlıyorum? Ağlamaktan kazancım var mı yok mu? Kendime rol yapıyor olmayayım sakın? :))

Bunun sadece mesleğimle de alakası yok. Ben kendimi bildim bileli böyleyim :) Olsa olsa kendime uygun bir meslek seçmişim denebilir. Kazan kapak meselesi :)

Çok saçma görünüyor belki ama, içimdeki her duyguyu samimiyet tartısından geçirmeden yaşatmam kendimde. Şu hayattaki en büyük takıntım bu herhalde. Kendimi biraz yoruyor olsam da, kimseye bir zararını görmedim. :))

İçimdeki sevgi, aşk, merhamet, hüzün, öfke, keder, kin, coşku, mutluluk ve envai çeşit hissediş kendi sırat köprümden geçmeden adam sayılmaz, kaale alınmaz.

Seviyorsam niye seviyorum, kızıyorsam neden, mutluysam neden… Hem her duygunun psikoanalitik tarzda dibine inerim hem de çıkan sonuca göre samimi olup olmadığına 10 üzerinden puan veririm.

Örneğin karşı tarafın canını sıkan beklentilere sahip bir sevgi benim için samimi değildir. Kendimi bir tarafa koyup, yine de sevebiliyorsam ona sevgi demeye hak kazanırım. Arkadaşım haksızlığa maruz kaldı ve ben onu öfkeyle savunuyorum diyelim. Onu savunuşum kendi kendimi çok beğenmeme neden oluyorsa bu da samimi değildir benim gözümde. Öfkem, daha doğrusu arkadaşımı çoşku ile savunmamın bana bir faydası vardır muhakkak. Kendime “fazlaca” kazanç sağladığım hissedişler ve düşünüşler ve bunların sonucundaki davranışların gözümde pek bir değeri yoktur.

İnce çizgiler ve sınırlar var tabi ki. Ve insan çoğu zaman kendine bir kazanç sağlar, sağlamalıdır da. Fakat bence en samimi olanı kendine bir kazanç sağlamadığı ve hatta zorladığı, zarara neden olduğu halde davranmak, “kendine rağmen” doğru olanı yapabilmektir.

İslamiyet buna “İhlas” der. Ve Rabb’in kendisi için yapılmasını en çok istediği şey budur. Kendimizi bir tarafa koyarak, ve kendimize rağmen, O’nun rızasını sağlayacak davranışı gerçekleştirmek. Kolay değildir, ve neredeyse hiçbir zaman da emin olmak mümkün değildir. Emin oldum diyen “yanılmıştır” denir. Çünkü insan bilinçaltı, burası son nokta olsa gerek dendiği anda onlarca labirente açılan bir kapı gibidir.

Sonuç olarak, benim kendi duygularımı, düşünüşlerimi ve davranışlarımı deliler gibi derinlemesine incelemem ve samimiyet süzgecinden geçirmem de bana has bir takıntıdır :))))) Tavsiye edilir bir tarafı da yoktur.

Ama artık alışkanlık olmuş. Kendi hislerimin dibine inip de kendi kazançlarımı (manevi kazançlardan bahsediyorum) farkedince kendime alaylı bir bakış fırlatıyorum. Diyorum ki, “Bu mudur, bunca övündüğün davranışın? Bak gör altını oyunca neler çıkıyor. Tuu edepsiz! Git gözüm görmesin seni.” :))

Önceden kendimi fazlaca hırpalıyordum şimdiyse daha şefkatle muamele ediyorum. Çünkü insanız, yaradılışımız böyle.Mücadelemiz burdan başlıyor… Kendimi kendi içimde yerin dibine geçirmektense, daha dikkatli olmaya sevkediyorum, kendimi hoşgörüyorum…

“Kendini hoşgörmek” kavramını çok beğenen ruhlara da burdan sesleniyorum: Kendinizi yerin dibine geçirmeden hoşgöremezsiniz, ona göre. :)))) Eğer zamanında kendinizi çok eleştirmiş, kendi kendinizin canını çok yakmış ve adam olmuşsanız o zaman hoşgörme hakkınız var demektir. Kusura bakmayın birazcık sert oldu ama ne yapayım… Bazı insanlar da kendini fazlaca hoşgörüyor. Öyle ki, kendini hoşgörmekten kendini göremiyor :)))

eMPe3 çalarımdan: Sezen Aksu-Hasret

 
Toplam blog
: 29
: 525
Kayıt tarihi
: 03.10.09
 
 

Psikoloji mezunuyum, ve bundan dolayı olsa gerek kendini analiz edip hırpalama konusunda oldukça iyi..