Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Şubat '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Samimi olmak

Samimi olmak
 

resim Hürriyet'ten


Samimi olmak. Çok zor. Ben kendimi bildim bileli samimi olmayan yöneticiler, samimi olmayan sivil toplum ile sarmalanmış gibi hissediyorum kendimi. Samimi olmak ile bilgi sahibi olmak birlikte yaşayan bir kavramlar bütünü. Ben bilgi sahibi olmayan ama istismarı seven yönetimler ve yöneticilerle yaşadığımı hissediyorum yıllardır ve halk yani biz yıllardır bu yöneticileri baş tacı ediyoruz. Aslında bizler de samimi değiliz ve bilgi sahibi değiliz.

Tanrı buyruğu konusunda hassas olan bir kız çocuğu başını örtme konusunda ısrarcı olurken, miras hukuku konusunda Tanrı buyruğunu hiç aklına getirmiyor.

Demokrasi ve özgürlükler konusunda çok nutuk atan aydınlar, kendi özgürlük sınırları dışında bir özgürlüğü kabul edemiyor.

Ruhsatsız bir çalışma yerine göz yuman yetkililer iş yeri patladığında , “bizden ruhsat almamışlardı ve halk bize şikayet etmedi” diye başkalarını suçlarken, ruhsatlı, belediye onayından geçmiş özel ve resmi binaların ufak bir sallantıda yerle bir olması karşısında utanç duymuyorlar.

Samimiyet ve bilgi en çok ihtiyaç duyduğumuz iki şey. Ve ikisi de çok ama çok eksik.

Sorun olmayacak şeyleri sorun haline getirip sonunda bu sorunu çözümsüz yapma becerisinin altında da samimiyetsizlik ve bilgisizlik yatmaktadır. Biz bilgiyi oturduğumuz koltuk bize enjekte edecek sanıyoruz. O koltuğa oturunca sözlerimizde hikmet var sanıyoruz. Anayasa komisyonu başkanı “rektörler amuda kalkmasın” dediğinde sözünün kendi başını göğe değdirdiğini sanıyor. Sonra samimiyetsizlik kol gezerken Fatih Sultan Mehmet’in Hocası Akşemseddinin’in atından sıçrayan çamur için “hocam ilim sahibi insanın atının sıçrattığı çamur bize nişandır” öyküsünü millete anlatıyordur. Ama kendinin ilim sahibi insanlara söylediği “amuda kalkma” sözünü hikmet sayarak.

Ben samimiyetsizliklerle yaşamaktan yoruldum. Bilginin olmadığı ortamlarda tartışmaktan yoruldum. Hiçbir taraf bana heyecan ve ümit vermiyor.

Bu ülkenin çocukları hep iki sıfır yenik başlıyor hayata. Bir golü ülkenin borçlarından yiyor, diğer golü yaşama sıkıştırılıp ezilmekten yiyor.

Dün virajı ters istikametten dönen bir trafik yaratığı ile burun buruna geldim, çarpışma son saniyede önlendi ve yaratık ters yönden hızla geldiğine bakmayıp sırıtıyordu. Kravatlı idi, sokakta görseniz adam sanırdınız. Ama başkalarına ve kurallara ve toplu yaşama gereklerine karşı o kadar samimiyetsiziz ki her ihlalde sırıtır her ihlali hak sanır olduk.

Kendini sorguladığında ama gerçek bilgi ile sorguladığında insanlar nelerle karşılaşacaklarının farkındalar mı acaba. Samimi olabilmek onları korkutuyor mu acaba? Yoksa samimiyetsizlik samimiyet anlamına mı gelmeye başladı.

Belki taşlar böyle yerine oturacak.

 
Toplam blog
: 283
: 1304
Kayıt tarihi
: 04.12.06
 
 

Nükleer fizik doktoru, şiir yazmaya çalışıyor, kalite yönetim sistemleri danışmanı, öykü deneme yaza..