Şampiyon kim olur?

Bugün günlerden  (17.Mart.2015) Salı.  Kim Şampiyon olacak , sorusu şimdiden kafalarda esip duruyor. 

 

Süper Lig’in üst kademeleri  karışıp duruyor. Her hafta yeni bir Şampiyon adayı çıkıp baş köşeye oturuyor. Ondan sonra bir bakıyorsun puan kaybıyla ikinciliğe veya üçüncülüğe düşüyor.

 

Tabi taraftarların ve insanların da içi kıpır kıpır ediyor… Yıl 2015, kim Şampiyon olabilir: Galatasaray mı; Beşiktaş mı, Fenerbahçe mi ?

 

Kadrolara bakacak olursanız . Parmaklar ağırlıklı olarak Fenerbahçe’yi  gösteriyor. Pahalı bir takım. Son derece etkili futbolcuları var. Savunma hattı kolay kolay geçit vermiyor. Hücum hattında çok güçlü isimler var da.. İşte o kadar, bir süredir gol atmasını unuttular… Ama Allah için çok çalışıyorlar. Karşılığını da istiyorlar. Birileri itekliyor . Futbolcular bağırıyorlar: “Fabrika işçileri gibiyiz, paramızı alamıyoruz..” Kim dürtüyor bunları? Kulüp Başkanı  Aziz yıldırım da alınan son kötü sonuçlar üzerine : “Futbolcular oynamazsa , Hoca ne yapsın?” diyor.. Sen de haklısın da…  Son sonuçlar  pek de iyi değil. Kendi sahasında oynadığı Eskişehirspor mücadelesinde beraberlik, Akhisar Belediyespor karşılaşmasında ise sahadan puansız ayrıldı. Kanarya, deplasmanda oynadığı ve geriye düştüğü 5 maçta ise 3 mağlubiyet, 2 beraberlik elde etti. Başkent deplasmanında Gençlerbirliğine 2-1 yenilmek demek ne demek? Fenerbahçe geriye düştüğü maçları geri alamıyor. Gitti gider. Bu nedir bu? Başarı mı? Millet bağırmaya başladı bile : “İsmail Hoca, in aşağı..” diyerekten.. Fenerbahçe mi Şampiyon olacak? Görürüz. Sayın Yıldırım istediği kadar horozluk yapsın.

 

Beşiktaş yılın takımı. Gerçekten Beşiktaş hiç itirazsız  bu yıl “Takım Futbolu” oynuyor. Bu çeşit bir futbol ise Avrupa futboluna en yakın oyun tarzı. Takım 90 dakika hep birlikte çalışıyor. Birbirlerine yardım ediyorlar ve Teknik direktörleri Biliç ne yapacağını biliyor. Her zaman takımının başında dim dik duruyor. Ve takımda öyle adamlar var ki, karış takım o adamlarla ne yapacağını, nasıl engelleyeceğini bilemiyor. Özellikle bu yıl belki de Gökhan Töre yılıdır. Sahalarda yıldırım gibi esiyor. Durup durup çok güzel goller atıyor. Dem-ba-ba da öyle ; bunlar takımın çok güçlü silahları ve aynı zamanda moral kaynakları ve her hafta istikrarlı futbollarıyla futbol dünyasını renklendiriyorlar.

 

Ama överken överken bir bakıyorsunuz Eskişehir’e yeniliyorlar… Lig sonuncusu Balıkesir’le berabere kalıyorlar… O zaman yetersiz kalan bir şeyler var.

 

Ya Galatasaray !

 

Şampiyon adayları arasında çok az parmak onu şampiyon olarak işaret ediyor. Ama bu işler böyledir. Bir bakarsın ummadığın taş baş yarar.

 

Galatasaray’da çok güvenilir futbolcular var : Muslera, Selçuk, Sabri Sarıoğlu, Chedjou, Wesley Sneijder… gibi , ama gerisi oldukça istikrarsız futbolcular. Bir maçları diğerini tutmuyor. Galatasaray umulmayacak maçları alıyor. Ama gerekli maçları alamıyor. Geçen hafta Kadıköy’e alayu vala ile yolcu edilen takım yine Fenerbahçe’ye yenilerek döndü. Ve arkasından Emre utanmadan ,”Her gün böyle , 16 yıldır böyle..” diye türkü söylemeye başladı. Sanki çıktığı yeri unutmuş gibi… Galatasaray , üç büyüklüğünü yapıyor. Bir ileriye iki geriye … Bakalım nereye kadar böyle idare edecek. Hamza Hoca . her şeye hakim gibi gözüküyordu. Fakat Fenerbahçe maçında onun da morali bozuldu.. Bazen hocaların da psikolojik desteğe ihtiyaçları olabilir. Ama daha koşunun sonunun alınmasına epey zaman var. Hamza Hoca iyi başladı, eğer iyi bitirebilirse , bu yıl Galatasaray’da destan yazmış olur.. Ve adı da ölmezler arasına yazılır. Hamza Hamzaoğlu’nun duruşu; Galatasaray’ı derleyip toplaması; futbolcularıyla dialoğu bunu işaret ediyor. Galatasaray , şampiyon olabilir mi? Onu çoğu kimse aday görmese, göstermese bile ben gösteriyorum.

 

Haydı Galatasaray, haydi Hamza Hoca sizi kim tutabilir diyorum. Yeter ki içinizdeki o istek , o yaman arzu bitmesin. Dört yıldız sizindir.