Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Nisan '15

 
Kategori
Siyaset
 

Samsun'da bir 80 mağduru

Samsun'da bir 80 mağduru
 

Ülkenin  karışık olduğu kayıp giden bir dönem. Kardeşin kardeşi katlettiği, anarşi ve şiddetin doruğunda bir ülke. Arada yok olanların, bir daha unutulmayacakların yılı.  1980.
 
Devlet Cumhurbaşkanı'nı seçmekten aciz ve Süleyman Demirel'in söylediği üzere 70 cente muhtaç haldeydi. Kamu kuruluşları ve hatta polisler ve öğretmenler bile 2 kutba ayrılmıştı. Sağ ve sol gerçek çatışmalar yaşıyor insanlar ölüyor, öldürülüyordu.
 
D. S. da bu dönemi yaşamış sağcı neferlerden biriydi. 17 yaşında cebinde 2 silah ve bir torba mermiyle dolaşır Sol cepheyle sınır noktalarında nöbetler tutardı diğer arkadaşlarıyla. Polisler hiç uğramazdı çünkü bu mahallelere. Uğrayanlarsa baskına gelen solcu polislerden başkası olamazdı. Bu yüzden nöbet tutmak gerekliydi. Bu böyle devam etti her gün.
 
Ve sonra darbe gerçekleşti bir gün. Kenan Evren'in ilk işi hapishaneleri doldurmaktı. Halkın birbirine şiddeti devletin halka şiddetine dönüştü. İlk hapsini bu yıllarda 17 yaşındayken yaşadı D. S. 80 günlük tutukluluk süresinde yoğun şekilde falaka ve elektrik şokuna maruz bırakıldı. Bir suçla suçlamadan ne yaptıysan anlat diyorlardı onu sorgulayanlar. Ama o ne yapmıştı ki vatanını sevmekten başka. Sonunda suçsuzluğu anlaşıldı ve serbest kaldı.
 
3 ay sonra bir kere daha tutukluydu. Bu sefer ihbar edilmişti. Biz bunu bunu yaptık D. S. da bizim yanımızdaydı demişti arkadaşları. 4 ay işkencelerle, falakayla, elektrik şokuyla ithaf edilen suçu kabul ettirmeye çalıştılar.  Ama o her seferinde hayır diyor kabul etmiyordu. Helva verip, tuzlu pırasa verip su vermediler günlerce su diye yalvarttılar bizi diyerek hatırlıyor o günleri.
 
Samsun'un eski radar üssünde soğuk hava depolarında elleri ve ayakları bağlı yüzünde de maske vardı. Günler kaybolmuştu ki bir gün maskesini kaldıran polisler diğerlerinin ifadesine kabul ediyormuş gibi ona da imza attırdılar. Sonrası adli süreç başladı. Çıkarıldığı savcıya yaşadığı işkenceleri, kabul etmediği ifadesini anlattı ama bu tutuklanarak hapse gönderilmesinin önünde bir engel oluşturmadı. D.S.'na yapılan işkencelerden biri de tırnaklarının ezilmesiydi. Kalın bir odunla ilk sol sonra sağ ayağına vurulmuş acıdan önce sol sonra sağ ayağını havaya kaldırıp yere çakılmıştı. Çıkarıldığı ilk mahkemede düşen tırnaklarını gösterdiği hakim "Ne yapayım ben onları?" şeklinde bir tavır gösterdi aynı suçtan yargılanan 6 tutukluya. Bu ilk mahkemeden sonra hep umutlarını sürdürdüler hep bir sonrakinde çıkacaklarını düşündülerse de adli süreç 5 yıl kadar sürdü ve Samsun mahkemesince aynı suçtan yargılanan 6 kişiden 3'üne idam kararı çıktı. Diğer 2 kişi 22 sene D. S. abiyse yaştan dolayı 17 sene hapis cezasına çarptırılmıştı. Haklı olarak temyize gitmişler Yargıtay kararı bozmuş. Ama aleyhlerine bozmuş. Hepsinin idamını istemiş Yargıtay. Bunun üzerine 6 ay daha mahkeme sürmüş ve sonunda mahkeme Yargıtay'a uymayarak kararı yinelemiş.
 
Türkiye'de o yıllarda idam serbestti. Ve eğer mühür basılıp onaylansaydı dar ağacı hazırdı Samsun E tipi kapalı ceza evinde. Kenan Evren yıllar sonra bu konuda "Adaletliydik. Bir sağdan bir soldan astık." sözlerini sarf ediyor. İşte bu böyle bir adaletti gerçekten. Güvenilmezdi korku doluydu. Ancak yeniden temyiz ettiler. Bir önceki kararda hepsinin idamını isteyen Yargıtay bir sonrakinde hepsinin salıverilmesine karar verdi.
 
D. S. bu haberi aldığında hapishaneden çıkmak istememiş ve hüngür hüngür ağlamış. 81 de başlayan hapis hayatı 87'nin şubat ayında son bulmuş. 
 
Toplam blog
: 2
: 80
Kayıt tarihi
: 02.09.12
 
 

19 Mayıs Üniversitesi'nde Gazetecilik öğrenimimi sürdürüyorum. Memleketim Zonguldak. Liseyi Karab..