Sana da İyilik Yaramıyor

Her gün yolardayız. Kendilerine göre iyi niyetle insanlar yardımcı olmaya çalışıyorlar. Anlayışla karşılamaya ve kırıp incitmemeye çalışıyoruz. Gerçekten yardıma ihtiyacı olan bir arkadaşımıza yardım edebilirler diye bu kapıyı kapamamaya çalışıyoruz. Ama bazı olaylar ve durumlar o kadar arka arkaya geliyor ki bazen kendimi rüyada kâbus damıyım dediğim anlar olabiliyor.

İnsanız et ve kemikten sinirleri olan ve eşref ve diğer saatleri olanlardanız kısacası güçlü ve zayıf yönlerimizle insanız. Yolda yürüyorum biri kolumdan asılıyor. Daha önceki yazılarımdan da bildiğiniz üzere görmeyenlere yardım etmek istiyorsak. Yardımcı olmamızı ister misiniz diye sesli olarak sorun. Yardım istiyorsa tabiî ki yardım edin. Ama istemiyorsa lütfen hiç bir şey yapmayın adama dedim lütfen kolumdan tutmayın. Daha iki adım yürümüştüm ki biri kolumdan asıldı. Lütfen kolumdan asılmayın dedim oda iyilikte yaramıyor dedi. Bende sizden iyilik istemiyorum dedim. Yoluma devam ettim. Yine tanıdık bir manzara yolun ortasında kamyon millet yük indiriyor. Geçmek zor. Hemen biri elime diğeri koluma yapışıyor. Bende geçişimi engellemeyin ben kendim giderim dedim siz engel koymayın engel olmayın yeter.

Şu yük indirme bindirme işleri akşamları yapılsa ne güzel olur. Trafiğin yoğun olduğu zamanlarda tırlar ve kamyonların şehre girişi yasak olsa. Kurban bayramı yüz elli kişiye yakın vatandaşımızı aramızdan aldı. Allah rahmet eylesin. Ya bundan sonra engelli olarak hayatını sürdürecek arkadaşlar bu hayata alışıncaya kadar neler çekecek. Ben bayramda buna dair bir haber okumadım. Neden ülkemiz kuralsızlığın kural olduğu bir ülke haline getiriliyor. Azıcık birbirimizin hakkına hukukuna dikkat etsek insanca ve uygarca yaşasak kim kaybeder.

Salih Arıkan,Tel: 0506 514 96 93