Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Temmuz '07

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Sana gelsem (!) diyorum

Sana gelsem (!) diyorum
 

Sana gelsem diyorum


Toplayıp pılıyı, pırtıyı, toplayıp tası, tarağı…

Sana gelsem!

Unutsam düş kırıklıklarını, unutsam dünde yaşattıklarını, unutsam aradaki dağı, taşı, çıngırağı... Fesleğen kokularımı da alıp sana gelsem…

Hiç haber vermeden…

Öylesine…

Çocuk sevinçlerimi geçirip ayaklarıma…

Sek sek oynayaraktan çıkagelsem…

Sen çayımı hazır etmiş olsan.

Bergamot kokusu açsa kapımı…

Ben daha kapıyı çalmadan!

Hiç şaşırmasan geldiğime…

Çayın şekeri gibi bir öpücük kondursan dudaklarıma…

İyi ki geldin. Nerde kaldın. Seni çok bekledim dercesine…

Bir ahtapot gibi sarsan sonra dört yanımı… Yılların acısını çıkarırcasına…

Soframızda şarap olsa… Aşkın renginde… (Yakut)

Zifiri karanlık olsa etrafımız. El yordamıyla bulsak aradıklarımızı… Hem de hiç zorlanmadan!

Elimizle koymuş gibi sanki… Çok önceden biliyormuşçasına yerlerini…

Ve hemen başucumuzda duran şöminede yaksak… Bu güne değin biriktirdiklerimizi.

Kıpkırmızı yanan özlemlerin flusunda keşfetsem ellerinin, gözlerinin, teninin tüm gizemlerini.

Dünü unutsak! Yarını sorgulamasak.

Dokunuşlarımız hiçbir açıklamaya gerek bırakmasa…

Yalnızca dokunarak anlatsak birbirimize söyleyeceklerimizi…

Bu güne değin keşfedilmeyen yepyeni cümlelerle doldursak, zenginleştirsek aşk kitabının dizgilerini…

Şeytanın biri kalk git diyor!

Dök ne varsa ortaya…

Yeter artık be (!) de.

Uğraştırdığın beni ıvırla… Zıvırla…

Çekle, senetle.

Daya kafasına silahı.

Tahsil et bütün alacaklarını.

Amaaa…

Kazın ayağı öyle değil işte. Ne yaparsın?

Pir Sultan Abdal ne güzel anlatmış bakın böylesi bir hikayeyi.


Bülbül olsam varsam gelsem

Hakk'ın divanına dursam

Ben bir yanıl alma olsam

Dalında bitsem ne dersin

Sen bir yanıl alma olsan

Dalımda bitmeğe gelsen

Ben bir gümüş çövmen olsam

Çeksem indirsem ne dersin

Sen bir gümüş çövmen olsan

Çekip indirmeğe gelsen

Ben bir avuç darı olsam

Yere saçılsam ne dersin

Sen bir avuç darı olsan

Yere saçılmağa gelsen

Ben bir güzel keklik olsam

Bir bir toplasam ne dersin

Sen bir güzel keklik olsan

Bir bir toplamağa gelsen

Ben bir yavru şahan olsam

Kapsam kaldırsam ne dersin

Sen bir yavru şahan olsan

Kapıp kaldırmağa gelsen

Ben bir sulu sepken olsam

Kanadın kırsam ne dersin

Sen bir sulu sepken olsan

Kanadım kırmağa gelsen

Ben bir deli poyraz olsam

Tepsem dağıtsam ne dersin

Sen bir deli poyraz olsan

Tepip dağıtmağa gelsen

Ben bir ulu hasta olsam

Yoluna yatsam ne dersin

Sen bir ulu hasta olsan

Yoluma yatmağa gelsen

Ben de bir Azrail olsam

Canını alsam ne dersin

Sen de bir Azrail olsan

Canımı almağa gelsen

Ben bir Cennetlik kul olsam

Cennet'e girsem ne dersin

Sen bir Cennetlik kul olsan

Cennet'e girmeğe gelsen

Pir Sultan üstadın bulsan

Bilece girsek ne dersin

Ne diyim.

Allahhh! Derim Pir.

Yüreğine sağlık.

Pir Sultan Abdal

 
Toplam blog
: 669
: 1503
Kayıt tarihi
: 19.01.07
 
 

Bir on dört mart sabahı güneş henüz arz-ı endam ederken üzeri yongalarla kaplı, küçük pencereli, ..