- Kategori
- Aşk - Evlilik
Sana gelsem (!) diyorum
Sana gelsem diyorum
Toplayıp pılıyı, pırtıyı, toplayıp tası, tarağı…
Sana gelsem!
Unutsam düş kırıklıklarını, unutsam dünde yaşattıklarını, unutsam aradaki dağı, taşı, çıngırağı... Fesleğen kokularımı da alıp sana gelsem…
Hiç haber vermeden…
Öylesine…
Çocuk sevinçlerimi geçirip ayaklarıma…
Sek sek oynayaraktan çıkagelsem…
Sen çayımı hazır etmiş olsan.
Bergamot kokusu açsa kapımı…
Ben daha kapıyı çalmadan!
Hiç şaşırmasan geldiğime…
Çayın şekeri gibi bir öpücük kondursan dudaklarıma…
İyi ki geldin. Nerde kaldın. Seni çok bekledim dercesine…
Bir ahtapot gibi sarsan sonra dört yanımı… Yılların acısını çıkarırcasına…
Soframızda şarap olsa… Aşkın renginde… (Yakut)
Zifiri karanlık olsa etrafımız. El yordamıyla bulsak aradıklarımızı… Hem de hiç zorlanmadan!
Elimizle koymuş gibi sanki… Çok önceden biliyormuşçasına yerlerini…
Ve hemen başucumuzda duran şöminede yaksak… Bu güne değin biriktirdiklerimizi.
Kıpkırmızı yanan özlemlerin flusunda keşfetsem ellerinin, gözlerinin, teninin tüm gizemlerini.
Dünü unutsak! Yarını sorgulamasak.
Dokunuşlarımız hiçbir açıklamaya gerek bırakmasa…
Yalnızca dokunarak anlatsak birbirimize söyleyeceklerimizi…
Bu güne değin keşfedilmeyen yepyeni cümlelerle doldursak, zenginleştirsek aşk kitabının dizgilerini…
Şeytanın biri kalk git diyor!
Dök ne varsa ortaya…
Yeter artık be (!) de.
Uğraştırdığın beni ıvırla… Zıvırla…
Çekle, senetle.
Daya kafasına silahı.
Tahsil et bütün alacaklarını.
Amaaa…
Kazın ayağı öyle değil işte. Ne yaparsın?
Pir Sultan Abdal ne güzel anlatmış bakın böylesi bir hikayeyi.
Bülbül olsam varsam gelsem
Hakk'ın divanına dursam
Ben bir yanıl alma olsam
Dalında bitsem ne dersin
Sen bir yanıl alma olsan
Dalımda bitmeğe gelsen
Ben bir gümüş çövmen olsam
Çeksem indirsem ne dersin
Sen bir gümüş çövmen olsan
Çekip indirmeğe gelsen
Ben bir avuç darı olsam
Yere saçılsam ne dersin
Sen bir avuç darı olsan
Yere saçılmağa gelsen
Ben bir güzel keklik olsam
Bir bir toplasam ne dersin
Sen bir güzel keklik olsan
Bir bir toplamağa gelsen
Ben bir yavru şahan olsam
Kapsam kaldırsam ne dersin
Sen bir yavru şahan olsan
Kapıp kaldırmağa gelsen
Ben bir sulu sepken olsam
Kanadın kırsam ne dersin
Sen bir sulu sepken olsan
Kanadım kırmağa gelsen
Ben bir deli poyraz olsam
Tepsem dağıtsam ne dersin
Sen bir deli poyraz olsan
Tepip dağıtmağa gelsen
Ben bir ulu hasta olsam
Yoluna yatsam ne dersin
Sen bir ulu hasta olsan
Yoluma yatmağa gelsen
Ben de bir Azrail olsam
Canını alsam ne dersin
Sen de bir Azrail olsan
Canımı almağa gelsen
Ben bir Cennetlik kul olsam
Cennet'e girsem ne dersin
Sen bir Cennetlik kul olsan
Cennet'e girmeğe gelsen
Pir Sultan üstadın bulsan
Bilece girsek ne dersin
Ne diyim.
Allahhh! Derim Pir.
Yüreğine sağlık.
Pir Sultan Abdal