Sana ne Le Monde

Le Monde, “Türkiye kara bir tabakayla kaplı” diye yazmış.

"Neden böylesine çirkin yazmış, neden böylesine başlık atmış?", Bir an, "Le Monde kim oluyor da bizim havamızı bozuyor" diye düşündüm.

Hatta içimden 'muhalefet yapmak sana mı kaldı' bile dedim.

Merakla habere geçtim.

La Monde kısaca şöyle yazmış:

Hava kirliliği bu yıl birçok bölgede kaygı verici düzeylere çıktı. Bunun nedeni ise evlerde yoğun bir biçimde kömür kullanılmasıdır.

Ankara’daki ölçümlerde yer yer kabul edilebilir kirliliğin 10-15 kat yüksek olduğu tespit edilmiştir.

Gaz fiyatları 2008 yılında beş defa artırılarak evler için yüzde 72 zamlanmış, bu yüzden kullanıcı sayısı önemli ölçüde gerilemiştir.

90'lı yıllarda İslamcı örgütlerce yürütülen mütevazı evlere bedava kömür dağıtımı, 2003 yılında AKP tarafından ‘devlet'leştirilmiştir.

AKP bu dağıtımını kuvveti bir biçimde savunmakta, kömürün yanı sıra bedava soba da vermektedir.

Vesaire...

Bu habercilik mi?

Şimdi AKP çıkıp, "Sana ne benim kömürümden, sana ne benim havamdan" dese, bir "Fransız" olarak sen ne diyeceksin?

Hiç...

Biz bir şey diyebiliyor muyuz, desek bile anlatabiliyor muyuz?

Hayır...

Gündemde olmasına rağmen bu tip haberler bayatlamıştır. Çünkü yazmayan okumayan (anlayan sayısı bilinmemekle beraber) kalmamıştır. Kendi aramızda, üstelik kendi ülkemizde yaklaşık 6 milyon ton kömürü nasıl neden paylaştığımızı detaylarıyla okuyucusuna aktaran Le Monde Gazetesi'ni kınıyorum(!)