Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Ağustos '08

 
Kategori
Magazin
 

Sanat Çalışanları İçin Terapötik İletişimin Yararları

Sanat Çalışanları İçin Terapötik İletişimin Yararları
 

Sanatçı Koçluğunda Terapötik İletişim

Medyanın gelişimi ve çeşitliliği ile birlikte, sanat dünyasında yer tutmaya başlayan isimler, sanatın farklı dallarında tanınmaya ve böylece kamuoyunun ortak görsel ve zihinsel objeleri olarak yaşamın bir parçası oluvermişlerdir.

Özellikle televizyonun rolü ile, kültür ve sanat yaşamına yüzlerce sima girivermiştir. Toplum tarafından bir veya birkaç yönü ile tanınmış sanatçılar, insanların kültür ve sanat dünyasında daha etkili bir şekilde iz bırakmayı sürdürmektedir.

Sanatçı, sanat adamı, sanat ve kültür emekçisi ne derseniz diyin, bir meslek olarak sanat, yaşam tarzı ve felsefesi olarak sanat, dünya görüşü olarak sanatı yaşayanlar, toplumun duygusal, zihinsel, siyasal, kültürel ve tüm yaşam alanlarında şekil vermeye, değiştirmeye ve insanlar arasındaki ilişkilerde farklı atmosferler yaratmaya eskisinden daha fazlaca pozitif ve negatif anlamda yön vermeye başlamıştır.

Ünlü tiyatro oyuncuları, sinema ve televizyon dizilerinin ünlü karakterleri, müzik dünyasının tanınmış isimleri, sanat yazarları yaşamımızın bir yerinde gönlümüzdeki yerlerini almışlardır. Bu anlamda sanattan uzak kalmak, sanatsız kalmak artık söz konusu değildir. Artık sanat, toplumun her kesimine ulaşmakta ve etkinliğini göstermektedir.

Sanat ihtiyacını karşılayanlar, yalnızca izleyici olarak takip edenler dışında ele alacağımız konu başlığımızın temel etkeni olan sanatçı ve öncelikle toplumun geniş kesimleri tarafından bir şekilde tanınmış ünlü simaların ruhsal, sosyal, siyasal, kültürel, fiziksel, ekonomik ve entellektüel psikolojik ve psikososyal yönleriyle gereksinim duydukları veya içinde yaşadıkları sanatla iç içelik sonucu oluşan sorunlar karşısında moral yardım ve destek ihtiyacının bir şekilde karşılanmasını gerektirmektedir.

Özel gereksinim gruplarından biri olarak ele alınması gerektiren durumlarda sanat dünyasının ünlü yüzlerinin yaşadığı psikososyal sorun süreçlerinde, sanat dünyasının yapısını ve sanat çalışanlarının karşılaştığı güçlükleri bilen bilim insanlarıyla ve bir yönüyle bilimi bir sanat unsuru olarak işleyen profesyonellerin, sanat insanının karşılaştığı güçlükler karşısında yanında yer alması, bilimsel destek ve yardımda bulunulması kaçınılmaz bir ihtiyaç olarak ortaya çıkmıştır. Denilebilir ki, toplum tarafından sanatı ve yaşamı paylaşılan sanatçının, bu sanatsal yaşamının beraberinde getirdiği güçlükler karşısında ihtiyaç duyduğu terapötik destek veya popüler yönüyle sanatçı koçluğu; sanatçının toplumun farklı kesimlerince nasıl algılandığının, kendisinin, toplumu nasıl algıladığının beraberinde getirdiği örüntüyü anlamak ve anlamlandırmak açısından önemli bir yaklaşım olarak karşımıza çıkmaktadır.

Kendini tanıma, kendi kendine yardım, empatik iletişim, farkındalık, yaratıcılık, spontanite becerisi kazanma, bilinçli yaşam tekniklerinden yararlanma, rol repertuar zenginliği kazanma, motivasyon desteği alma, kişisel ve sosyal gelişim tekniklerinden yararlanma vb gibi. Amaçlar içeren sosyal çalışma yöntemlerinden yararlanmayı da içene alan bir süreçte, gerektiğinde sanat çalışanında oluşan kaygı ve stres faktörleriyle baş etme ve alternatif öneriler ve çözümlerden oluşan bir sanatçı koçluğu yaklaşımı sanatçılar için oldukça doyurucu bir model oluşturabilir. Çıkmış ve çıkabilecek sorunlar karşısında sanat çalışanını kendi kaderine ve medyanın vicdanına bırakmadan güçlendirmeyi ve iyilik halinin geliştirilmesini amaç edinen bir moral ve sosyal desteğin sağlanması yararlıdır.

Sanatçının bir danışan olarak, terapötik destek alması ya da sanat koçluğu yaklaşımından yararlanması ile birlikte aşabileceği engeller düşünüldüğünde ve böyle bir süreç sonrasında sanatçıya kazandırılan yeni bakışın ve becerilerin topluma yansımaları dikkate alındığında, çok amaçlı bir sosyal çalışma gerçekleşmiş olacaktır.

Ne yazık ki, sanatçıların özel gereksinim gruplarının bir üyesi olarak görülmesi gerektiği durumlarda, sanatçıya kriz durumunda müdahale edebilecek ülkemizde birkaç tanınmış isim dışında, sanat çalışanın çekinmeden konuyla yakından ilgilenen bir uzmana ulaşması kolay değildir. Kamuoyuna maal olmuş bir ünlünün, medyanın magaziinsel takibi ve asparagas çarpıtmalarından sıyrılarak profesyonel bir yardım alması kolay olmamakla birlikte, sonuçları düşünüldüğünde buna değer denilebilecek bir eğilimin gelişmesi sorun yaşayan sanatçının koruyucu, önleyici ve rehabilite edici bir süreçten yararlanması kaçınılmaz bir psikososyal işlevsellik ihtiyacı olarak görülmelidir.

ALİ SONGÜL

SOSYAL HİZMET UZMANI / ANTALYA AĞUSTOS 2008

 
Toplam blog
: 59
: 2276
Kayıt tarihi
: 31.10.07
 
 

1997 Hacettepe Üniversitesi mezunu sosyal hizmet uzmanıyım. Pozitif Psikoterapi, Aile ve Evlilik ..