- Kategori
- Siyaset
Sanat ve Türkiye
Bir tarafta Fazıl Say ve Münih, diğer tarafta Nazım Hikmet ve Türkiye. Bunları anlamsız bulabilirsiniz. Ama yazım okundukça anlamlaşacaktır.
Fazıl Say'a Münih'te şükran plaketi sunulurken, Nazım Hikmet'e hapishane, işkence, sürgün vb. şeyler sunuldu. İkisi de sanatçı. Biri bestesi ve piyanist diğeri ise yazar, şair. Aslında ikisinin de pek farkı yok. İkisi de sanatçı. Yani halka hitap ediyorlar. Biri müzikleriye, diğeri yazılarıya, şiirleriye. Halkın acılarını, kederlerini , sevinçlerini anlatırlar. Nazım Hikmet'in yazılarında rahatsız oldular ki Moskova'ya sürgün edilecek kadar. 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü her kesimde programlar yapılır, gösteriler düzenlenir. Fakat Türkiye'de bırakın Nazım Hikmet ile ilgili bir gösteri, bir konuşma bile yok. Diyeceğim şu ki; sanatçılarımıza bizler değil de onlara değer verenler sahip çıkmıştır. Gülebilirsiniz belki ama Futbolcu Mesut Özil'e bile. Bu da ülkemiziniz sanata ne kadar duyarlı (!) olduğunu gösterir.
Tayyip Erdoğan'ın Karsta'ki heykeli puta benzettiği için yıktırtma girişimleri de bunun göstergesi(!). Kimbilir daha nica Nazımlar nice Fazıllar yetişirdi darbeler olmasaydı. Acaba Tayyip Erdoğan kaç heykel müzesine gitmiş, kaç heykelin tarihini biliyor 16 yaşında bir genç olarak merak ediyorum. 9 yılda geldiğimiz yere bakın: Şu heykeli yıkın