Sanat yalnızca yapılır.

3 Haziran 2014 Çarşamba günü ‘’Beyoğlu Belediyesi Sanat Galerisi’nde açılacak olan’’ Nostalji 2014 Karma Sergisi’’ hazırlıkları sırasında ilginç sayılabilecek bir olay yaşandı.

Sergide yer alacak olan ‘’Maraş Katliamı’’ isimli Nursel Sökmen Bayram'a ait resim, galerinin yönetimiyle ilgilenen küratör tarafından içeriğini belediye başkanına nasıl açıklarım gibi mantık dışı bir nedenle refüze edildi. Bunun üzerine, resim sanatçısı tarafından sergiden çekildi. Sanata ve sanatın tarafsızlığına, özgürlüğüne yakışmayan bu hareket karşısında, durumdan haberdar olan sergiye katılmış Nehir Kılıç,  Ceylan Mutlu, Dimitris Vogdanis Danis, Emre Emektar, Erdal Kocaman, Gülderen Gürtekin, Harris Louvros, Kemal Çetinel, Matina Saradi, Nursel Sökmen Bayram, Oya İnan. Özlem Haliloğlu, Patroula Chronopoulou, Rena Fili, Sinan Beşe, Turhan Ka, Yavuz Deniz, isimli ressamlar da dayanışma içerisinde durumu boykot ederek resimlerini galeriden çektiler…

Sonuçta bir gün sonra açılması planlanan sergi iptal edildi.

3 Mayıs 1808 ; Francisco José de Goya

Avrupa'nın zorbalarına karşı giriştiğimiz şerefli ayaklanmanın en olağanüstü ve kahramanca hareketlerini fırça darbelerim ile ebedileştirmek istediğini, söylerken

Picasso; Kore’de Katliam eserin

Amerika Birleşik Devletleri’nin Kore Savaşı’ndaki politikasını protesto etmek için yaptım diyor.

Ve Guernica

’’ İspanya'nın mücadelesi, insanlara, özgürlüğe yapılan saldırıya karşıdır. Ressam olarak hayatım boyunca sürekli sanatın ölümüne karşı durmaya çalıştım. Benim gericilikle ve ölümle anlaşma içinde olduğumu kim bir an için bile olsa düşünebilir? ... Üzerinde çalıştığım ve Guernica ismini vereceğim resimde ve son zamanlardaki tüm eserlerimde, İspanya'yı acı ve ölüm okyanusuna batıran askeri sınıfa duyduğum nefreti açıkça göstermekteyim’’

1949’da Adorno’nun ‘’Auschwitz’den sonra şiir yazmak barbarlıktır’’ cümlesine Kiefer, birçok eseriyle onay vermiş gibi.

Kant ve Hegel; sanat adına yaşanacak sürecin temelinde özgürlük bulunduğunu vurgulamaktadır. Sanat özgürlüğü kısıtlayacak hiçbir sınırı kabul etmez. Önceden belirlenmiş amaçlar, yapılar sanatsal süreç içeriğinde üretilen sanat sadece baskı oluşturur. Baskı altında oluşum gösteren hiçbir süreci ya da nesneyi sanat olarak adlandıramayız.

Bireyin aktif benliğinin bir süreç sonrasında bir başka boyutta var olmasıdır sanat. Bu varoluşun sonucunda sanat nesnesidir. Sanatçılar düşünsel ve plastik yapılanmadan ödün vermeden bireysel eleştirel tavırlarını yapıtlarına yansıtırlar.

Galerinin bu tutumu sanata uygulanan refüze, düşünceye, özgürlüğe de uygulanmış sayılır. Evrensel bir dil taşıyan sanat bu kalıplara indirgenmemeli, siyasete yahut diğer ötekileştirme kalıplarına kıstırılmamalı.

Tarih boyunca bu tip düşünceyle hareket etmiş zihniyetler biterken düşüncelerini özgür bir duruşla sunan sanatçılar tarihe yapıtları ile imza atmışlardır.