Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Ekim '10

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Sanat yaratıcılığın bilim hayal gücünün eseridir

Hepimizin kendisiyle biraz sohbete ihtiyacı vardır. Bende geçen gün kendimle sohbet etmek istedim. Öyle tatsız tuzsuz olmaz, biraz işin içine lezzet katmalıydım. Kendime birde ödül verdim. Bir süredir ertelediğim bir yere ve “Oyuncak Müzesine” gitmeye karar verdim.

Sizlere bu müzenin kurucusu Sunay Akın’ın o davudi ses tonunu, yazdığı muhteşem şiirlerini, kitaplarını anlatmayacağım, ilgilileri zaten bunları bilir. Ben sizlere önce Sunay Akın’ın düşün dünyasını ve sonra bize ışık tutan çizgisi üzerine fikirlerimi anlatacağım.

***

İlham perisinin çoktan terk ettiği bir toplumun, az sayıda üretken insanlara sahip olması şans mı, yoksa onların çabaları diğerleri açısından bir çılgınlık mı, o başka bir tartışma konusu…

Önce, medeniyetin büyük alışveriş merkezlerinde alışveriş yaparak kazanılmadığını birilerinin yüksek sesle söylemesi gerek. Üst katlarında popüler bir sinema filmi izleyip, yemek yiyip evinize gitmek içinizi rahatlatmasın. İlerleme ve aydınlanma adına bir adım değil bunlar. Günü geçirmekse evet o.

Araştırmacı, kültür varlıklarını korumacı bir nesle sahip olabilmek için geçmişten destek almak, kaçınılmaz bir zaruriyet. Televizyon ve bilgisayar bağımlılığından kurtaramadığımız bir gençliğe sahip olduğumuzdan çareler aramak ve üretmek ihtiyacında hissediyorum kendimi. Sırf bu düşünceye cevap verecek bir uygulama yapan herkesin çabasına da hassasiyetle yaklaşıyorum. Kitap okumayan, araştırıp inceleyip öğrenmeyen, önüne konanla yetinen, geneli tembel olan bir milletiz. Durumumuz ortada, memleket olarak başarılı olamadığımız ve hala debelenip durduğumuz hayati alanlar arasında ilk sıralamam gereken örnekler Ekonomi, Bilim ve Sanat.

Turizm ve kültür çok iç içe ve birbirini besleyen unsurlar, sanat yaratıcılığın, bilim hayal gücünün eseridir zaten çalışma ondan sonra geliyor. Sıralama da öyledir önce proje, sonra üretim. Biz toplum olarak, kendimiz hayal kurmuyor, kurdurmuyoruz, kurana da mani oluyoruz zaten, peki ne oluyor, bu hamurdan bir şey çıkmıyor. Hayal kuran insan üretime yakındır ve bir hayali olan insan kendisine ve çevresine faydalı olabilecektir.

Bir hayalmiş uzay, Jules Verne uzaya (aya) gidip geldi, on yıllar sonra tıpkı onun kitabındaki gibi uzaya gidildi, bazı hayâsızlar onun kâhin olduğunu bile idea etti! Fakat aya gidişte, kitap mı buna zemin hazırladı, onun hayal gücü mü bilim adamlarını mı tetikledi bilinmez? Bakınız bir sanatçının bilime faydası.

Bir gün Rahmi Koç’a babası Vehbi Koç Almanya dönüşü bir elektrikli tren almış, şu an ülkemizin ve dünyanın sayılı sanayici ve işadamlarından, bunu neden örnek verdim, şimdi Haliç kıyılarında Rahmi Koç Müzesi ile bunu herkesle paylaşıyor. Koç, küçükken kendisine alınan bir oyuncak ile hayatının yönünün nasıl etkilendiğini anlatıyor. Bu gün bile unutamadığı bir oyuncağı var hala, oyuncak bir tren.

Sunay Akın bir sanatçı, çok oyuncağı olmuş, ya da oyuncakların onda bıraktığı izleri.

Bu yüzden duyarlı, hassas, şair ve yazar. İçindeki çocuk hep capcanlı, hala oyuncaklar alıyor. Belki de kendine alıyor, adına her ne kadar müzeye dese de…

Herkesin oyuncakları vardır, ya da hiç alamadığı. Belki de görüp de, aaa, deyip şaşıracağı. Sunay Akın dünyanın herhangi bir yerinde başka dilleri konuşan çocuklar ne ile oynar, onların oyuncakları nasıldır demiş, merak etmiş, araştırmış ve sonuçları bu yüzyıllık konakta, “Oyuncak Müzesinde” mutlaka kendi çocukluğunuza geri dönün. Bir psikiyatr koltuğunda değil, oyuncakların arasında.

Sizler de ne varsa kafanızı kurcalayan merak edip araştırın. Hem kendinize bir iyilik yapın hem de topluma bir faydanız olsun. Hayal kurun, Kim bilir belki çok değerli bir buluşa imza atacak ya da kendinizi yeniden keşfedeceksiniz daha ne olsun. İyisi mi en yakın zamanda çocuğunuza bir oyuncak alın. Hatta içinizdeki çocuğun tutun elinden, ister müzeleri gezin, ister sohbet edin, emin olun size çok iyi gelecektir.

 
Toplam blog
: 5
: 1312
Kayıt tarihi
: 30.08.10
 
 

Kadın olmanın penceresinden önce insanca, sonra sanatsal yaklaşımlarla hayatı gözlemleyen yaşayan bi..