Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Mart '13

 
Kategori
Güncel
 

Sanata ses veren Adam Metin Serezli'ye veda

Ustalara veda etme yılı olarak anılacak 2013. Metin Serezli, iki buçuk yıla yakındır tedavi gördüğü akciğer kanseri nedeniyle hayata veda etti.

Metin Serezli’yi tiyatro da, sinema da ve televizyondaki görsel varlığının yanı sıra, işitsel olarak da vazgeçilmez biri olarak tanırsınız. Reklam seslendirmeleri, yabancı film dublajları dediğinizde ilk akla gelen isimlerden biriydi. Görsel medya için bu kadar vazgeçilmez sesi sahibi Metin Serezli’nin cenazesi, yarın Teşvikiye Camii’nde kılınacak namazın ardından toprağa verilecek.

Metin Serezli'nin eşi Nevra Serezli kaybettiği hayat arkadaşının ardından Akşam gazetesine şunları söyledi. “Çok fazla sanatçımız gitti ya. 7 Mart’ta 45’inci senemizi kutladık. 10 Mart’ta kaybettik. Son anlarında hiçbir zaman şuurunu kaybetmedi. Nefes rahat alamadı, sonra kalbi durdu” dedi. Metin Serezli ayrıca bir anma töreni istemediğini vasiyet etmişti.

Hayat boyu aynı yastığa baş koymaları bile böylesi bir ayrılığı acılı etmeye yeterliyken, onlar aynı mesleğe de baş koymuşlardı.

Hakkında söylenenleri düşündüğünüzde, örnek bir eş, örnek bir baba ve örnek bir dost sonuçlarını çıkarabilirsiniz. Metin Serezli, arkadaşı Aydemir Akbaş’ın sözlerine göre iyi bir dostu.. “…Dünya güzeli bir insandı. Hayatta mutlu olmak istiyorsan öyle bir arkadaş ve dost seçeceksin...”

Bir kuşak, sırayla hayata veda ederken, o kuşağın diğer temsilcilileri de Aydemir Akbaş’ın şu sözleri gibi düşünmeye başlıyor. “Galiba sıra bize geliyor.” Hayatın kanunları gereği, insan ömrü maalesef ki uzun değil. Belki de bu şekilde olmak zorunda. Bununla ilgili geniş geniş açıklamalar yapmaya kalkışmayacağım elbette. Peki, ya yüreğimiz ne diyor? Her ölüm zamansız ölümdür, diyor. Bir hastalık sonucu da olsa, beklense de bir ölüm, zamansızdır. Acıdır. Hele Serezli gibi, hayatlarımızın bir parçası olmuş insanları bir daha duyamayacağımız, göremeyeceğimiz düşüncesi, eşi, oğlu ve dostlarının acısı kadar olmasa da bizlerin içine bir sızı düşürüyor.

Nevra Serezli’nin yine Akşam gazetesine yaptığı açıklamada şu sözler var. “Ben çok yalnızım şimdi. Çoluk, çocuk, torun var da eş ayrı bir şey. Bir de biz onunla çok şey paylaşırdık. Sanat hayatını da özel hayatı da paylaştık. Hak ettiği değeri gördü. Hep istediği işleri yaptı. Hep sahnede mutlu oldu. Çok zengin bir yaşam yaşadı. Oğullarının mürüvvetini gördü, torunlarını gördü, mutlu bir aile yaşantısı gördü. Sinema, tiyatro, her şey yaptı. Mekânı Cennet olsun.”

Böylesi bir ustayı kaybetmiş olmamızdan sonra teselli bulmamızı sağlayacak sözler bunlar. Birçok insanın hedeflediği hayat değil mi? Asıl zenginlik olan, sevgiyle yaşamak…

Metin Serezli’nin sanat yaşamıyla ilgili öyküsüne kısaca değinelim. 12 Ocak 1934'te doğan Metin Serezli İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi, İktisat Fakültesi Gazetecilik Enstitüsü, Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümlerinde okudu. Farklı üniversite eğitimlerinin insana verdiği farklı yaşam normlarını, yaşamına adapte edebilmiş bir sanatçıydı.

Papaz Kaçtı, Altın Yumruk, Çılgın Sonbahar, Bu Filmi Görmüştüm, Hayvanat Bahçesi gibi oyunlarda oynayan Serezli, oyunculuğunun yanı sıra yönetmenlik de yaptı.

1958 yılında beyazperdeye de adım atan usta oyuncu, Bozuk Düzen, Şoför Nebahat, Seven Ne Yapmaz, Senede Bir Gün, Son Hıçkırık gibi birçok Yeşilçam klasiğinde yer aldı.

Aynı zamanda yazının başlarında da bahsettiğim gibi Türkiye'nin en önemli seslendirme sanatçılarından olan Serezli, televizyonda ve radyoda sayısız karaktere ses verdi.

Sanatla geçen koskoca bir ömürdü Metin Serezli. Sesini her zaman bir yerlerde duyabileceğiz. O ses gelecek nesillere de geçecek ve yüreğimize işleyen o eşsiz tonu ölümsüzleşecek. Toprağı bol olsun.

 

  

 
Toplam blog
: 87
: 1141
Kayıt tarihi
: 28.11.12
 
 

Uludağ Üniversitesi İktisat bölümü mezunuyum. Ancak dört yıldır müzikle uğraşmaktayım. Trompet ça..