Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Ekim '15

 
Kategori
Deneme
 

Sanatçı kime denir?

Sanatçı kime denir?
 

Gülmeyi bilendir sanatçı. Ve acıları dibine kadar hisseden...


Sanatçıyı, en basit haliyle, sanat yapan, sanat icra etmeyi meslek edinen kişi olarak tanımlayabilirim. Tabii bu, işin, "sözlük anlamı" ile ilgili yönü... Asıl sanatçıyıysa, anlatmaya ne sözcükler yeter ne cümleler. Tüm zamanınızı yalnızca bu meseleye ayırsanız bile çıkamayabilirsiniz işin içinden... Ama ben yine de ilgilenenler için bir "sanatçı" tanımı yapmaya çalışacağım. Hadi buyrun sohbete! Bakalım nerelere götürecek bizi bu yazı?

 Sanatçı kime denir? sorusunun yanıtı aramaya başlayalım isterseniz: Sanatçı,

 

- Toplumundan sorumluluk alan kişidir. Düşünülmeyeni aklına getiren, söylenemeyeni tane tane ifade edendir. Cesaretiyle doldurur yelkenlerini. Azmini yüreğine katık eder. Sesi her yerde gürdür. Duruma göre pozisyon almayı kökünden reddeder. Muhaliftir. Gerektiğinde, sevilmemeyi, hatta bazen, ülkesinin, milletinin çıkarları uğruna nefret kazanmayı da göze alır. Kötü adam olmaktan, haksızlığa uğramaktan zerre çekinmez. Tek bildiği, dilsiz şeytan olmamak. Gerisini nasılsa zamanla halleder.

- Okumayı, yazmayı, düşünmeyi, söylemeyi namusu sayar. Hatta özgür düşünce için asılmayı da göze alır. Yerel düşünüp evrensel uygulayandır. Hakkı, hukuku, adaleti yaşam amacı sayar. Bedel ödemekten korkmaz. Bazen de başkalarının hesabını alır üzerine. Maksat, gariban mağdur olmasın.

- Yeniliğin öncüsüdür. Denenmemişi denemeye gönüllü. Yaratıcılığıyla besler ruhları. Kışkırtıcılığıyla düzeni değiştirir. En önde yürür. Bilinmez yollara sapar sık sık. Ve gördüklerinden, olup bitenden haberdar eder hepimizi.

- Muktedirlerle yıldızı barışmaz. Faşizme, darbeye, oligarşiye, ağalığa, saltanata; ne bileyim işte, adam kayırmaya, insan ayırmaya, bana ne'ciliğe, adam sende'ciliğe, umursamazlığa, sorumsuzluğa şiddetle karşı çıkar. İnsandır o. Boş yere ezdirmez kendini. Yoktan sebep çiğnetmez halkını.

- Özü sözü birdir. Bir bütünün parçası olduğumuza inanır. İnsanlığın tüm acılarını hisseder. Din, dil, ırk, mezhep, bayrak ayırd etmez. Soy, sop, geçmiş, soyağacı kollamaz.

- Canı pahasına doğruyu söyler, inandığını savunur. Hiçbir şeyle satın alınamaz. Tehditin, şantajın, blöfün bin bir çeşidini yüz geri eder.

- Merhametlidir. İnsanlığıyla beslenir şefkati. Kaya gibi sağlamdır duruşu. Haklıdan yanadır tavrı. Ödeyeceği bedeli iplemez.

Sanatı herkesten çok sever. Estetiğin zerafeti ruhuna işlemiştir. En küçük ayrıntıları fark edecek derecede dikkatlidir. Algıları gelişkin. Kavrayışı sağlamdır. duyum eşiği hassastır. Herkesten önce görmeye çalışır gerçeği. Canı acısa da, hakikatleri söylemekten çekinmez.

Yani anlayacağınız, İnsanlığın en iyi örneklerinden biridir sanatçı. Bitmeyen merakı, tükenmeyen arayışı; onu hepimizden ayrıcalıklı kılar. Bir toplumdaki gelişmişlik düzeyi, sahip olduğu sanatçı sayısıyla ölçüldüğünden; el üstünde tutmak gerekir onları. İşte sırf o yüzden, tam da Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibidir durum: " Efendiler! Hepiniz mebus olabilirsiniz, vekil olabilirsiniz; hatta reis-i cumhur olabilirsiniz. Fakat bir sanatkar olamazsınız."

Ne demek istediğimi siz anladınız. Teşekkür ederim.

 

Not: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır.

 

 
Toplam blog
: 1349
: 1777
Kayıt tarihi
: 30.01.11
 
 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler veTanıtım, A.Ö.F. Adalet Yüksek Meslek ..