Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Ekim '08

 
Kategori
Deneme
 

Sanatçılar Topluma Örnek Olmalı mı?

Sanatçılar Topluma Örnek Olmalı mı?
 

Baktığımızda bazı insanlar sanki bu dünyaya ait değillermiş gibi dururlar. Ya da bize öyle gelir. Halleri, tavırları, duruşları bir başkadır.
Alışık olmadığımız bir elektrik yayarlar.
Elimizi uzatıp dokunacak kadar yakındırlar ama bakışlarındaki mesafeyi gördüğümüzde, uzak bir gezegenin yer çekimsiz yüzeyinde hissederiz kendimizi.
Ulaşılmaz, kibirli, agresif,marjinal buluruz onları. Bunun nedeni de kendi değer yargılarımızla onlara yaklaşmamızdır. Bize "başka" görünmelerinin sırrı, egolarındaki yaratıcılığın verdiği bir farklılık, bir farkındalıktır.

Sanatçılardan söz ediyorum elbet. Bir yazarı, bir müzisyeni,bir ressamı... kendi düşüncelerinize göre değerlendirmeye aldığınızda ortaya çıkan tablo yanıltıcı olur. Ayrıca kimse sizden onların özel hayatını didiklemenizi de istemiyor zaten.
Sanatçılar da neticede birer insandır, Tanrı değil!
Onların da hoşa gitmeyen tarafları elbet olacaktır. Ve de zaafları... Onlardan zaaflarını yaşamamalarını isteyebilir miyiz? Topluma örnek olmaları adına onlara böyle bir baskı uygulamaya hakkımız var mı? Aslında soru belki de şu olmalı: Sanatçının topluma örnek olmak gibi bir misyonu var mıdır?

Gotik romanın 20.yy.daki en büyük ustalarından Iris Murdoch, sanatçının tek sorumluluğunun yaptığı işi insanlara en doğru şekliyle ulaştırmak olduğunu, sanatçının topluma karşı bir lider ya da örnek olmak gibi bir amacı olamayacağını söyler. * Bugün dünya Murdoch'un, kocasının arkadaşıyla yattığını değil,yazdığı kitapları konuşuyor.

Yaşamlarındaki sapkınlıklar, cinsel tercihler kendi sorumlulukları olduğuna göre yaşam gerçekleri de onlara ait olmalıdır. Sappho'yu yüzyıllar ötesinden alıp günümüze getiren onun lezbiyen oluşu değil,şiirleridir! Oysa biz Mihri Hatun'u sırf bu yüzden dışlamış, onu yok farz etmişizdir. Bugün edebiyata ilgi duyan kaç kişi Mihri Hatun'un adını duymuştur ülkemizde?

Bu bağlamda; Orhan Veli'yi, Yahya Kemal'i,Cahit Sıtkı'yı içki içtikleri için şairden saymayacak mıyız? Dostovyeski büyük bir kumarbaz, E.A. Poe alkolik, Baudelaire kokainman,O.Wilde eşcinseldi. Ama eserleri dünya klasikleri arasında. Norveç halkı için Knut Hamsun'ın Nazi yanlısı oluşu değil, ülkeye kazandırdığı Nobel önemlidir. Günter Grass ve Almanya için de aynı şey söz konusu. 50 yıl sonra ise Türkiye'de herkes Orhan Pamuk'un infial yaratan sözlerini değil, kazandırdığı Nobel'i anımsayacak. Çünkü, "Sanat eseri,yaratıcısının insancıl küçüklüklerinin, kişiye özgü yanlışlıklarının hepsini bağışlatabilir de ondan. Hayatlarının zaafları, eserlerinin değerinden indirilemez. Zamana dayanan bir sanat eseri yaratıcısının insan yanını gittikçe unutturur.(...) Hayatlar unutulur,eserler kalır." **


* K Dergisi 23.11.2007 Sayı 60
**Rauf Mutluay / Bende Yaşayanlar s.116 YKY
 
Toplam blog
: 235
: 2079
Kayıt tarihi
: 26.09.07
 
 

Burada yazarken kim olduğumuzun, ne olduğumuzun bir önemi olmadığını düşünüyorum. Önemli olan yaz..