Sanatın fiyatı/Sanatından eminsen trilyon iste; çünkü sanatından emin değillerse aç bırakırlar

Sanatın gerçekten fiyatı yoktur. Bir filmi 1000 kişi izlediyse fiyatı 1000 liradır; 1 kişi izleseydi fiyatı 1 lira olacaktır. Film başyapıt olsa da durum değişmez. Ama elbette sinema çevrelerinden çok geniş ilgi ve olumlu eleştiri ve yarışmalarda ödüller alırsa durum değişir ki zaten böyle bir filmi de 1 kişi izlemez.

Sanatçı başarılı olmak zorundadır. Bu da yetmez başarısının anlaşılıp karşılık görmesi gerekir. Sanatçı sanatçılığından ve sanatından eminse alçakgönüllü olmasına gerek yoktur. Cem Yılmaz komedi kalitesini ispat etmiş, belirlediği rakamın altına iner mi? Yapımcı yönetmen her neyse bu sanattan para kazanmak isteyecektir. 7 milyon kişinin seyrettiği Recep İvedik’in Şahan Gökbakar’ı niye fiyatını düşürsün ki… Çünkü başarısızken bu adamlar Şahan Gökbakar’a bira parası bile vermezler.

Gerçekten acımasız dünya, tam kapitalizm… Böyle bir ortamda sanatından eminsen sen de başaramadığın zaman bira parası bile vermeyen yapımcılar gibi acımasız olacaksın. Acımasız olacaksın ki film tutmazsa yapılan onca masraftan sonra başaramadığın zaman sana bira parası bile vermeyenler bira şişeleriyle bileklerini kessinler.

Sanatçı sanatının fiyatını kendisi belirler. Ve bu fiyatı edeceğinden eminse fiyatında indirim yapmaz. Çünkü o sanatı satın alanlar acımasızdır. Sanatın da belli bir fiyatı olmadığı için 100 edecekse elli verirler. Ama “Muhteşem Yüzyıl” reytingleri altüst edince Hürrem’e bunu yapamazlar.