Sanatsız dünya olur mu?

Ne zaman heykel - seramik ile ilgili bir makale, yazı görsem, aklıma Ayşe Kulin 'in Füreyası gelir. Gerçek bir sanat aşkıdır onun ki. Ailesi de kökten sanatçı, adeta sanat için yaşayan köklü bir aile olup yıllarca Atatürk' ün yakınlarında yaşamışlar onun olduğu ortamlarda bulunmuşlardır.

40 yaşından 80 yaşına kadar hasta ciğeriyle beraber verdiği mücadele de tek bir gün yenik düşmemiştir Füreya. Geçen yıl teyzesi fahrelnisa Zeid'In resim sergisine gitmiştim. Dediğim gibi türlü imkanların içinde türlü mücadeleler veren bir aile bu.Pek alışık olmadığımız kadın tipleri barındırıyor bünyesinde. İstedikleri anda ülke değiştiren, istedikleri insanla çok eski bir zaman olmasına rağmen evlenen.Bir işten diğerine jet hızıyla atlayan...Şu zamanda bile kadınların böylesine radikal kararları alamayacağı türden kararları hayatlarına geçirmişler.Aylin Devrimel, Şirin Devrim, Füreya...

Yaptıklarından çok, cesur kararlarına hayranım ben.Kadının adının olmadığı dönemde kendilerine bir kimlik edindikleri için.Korkmadıkları için...Sırf bu yüzden örnek olsunlar diye her yıl bir kere okurum bu kadınların hayatlarını.Yapmayı düşündüğüm bir iş olduğunda cesaretleneyim"bak onlar o zamanda neler yapmışlar istersen sende yapabilirsin diyebileyim".
Kadının istediğinde üstesinden gelemeyeceği bir işin olmadığını düşünenlerdenim ben.İstersek herşeye, her işe yetişebiliyoruz.Erkeklerin arkasında değil yanlarında durmayı bilmek lazım.Hayatın içinde destek olmak, birbirimize güç verebilmek için.Birbirimizi sırf cinsel bir öge olarak değilde bir şeyler başarabilmek için destek olmak adına, nice füreyalar, aylinler yaratmak adına belki de...O zamanda bu kadınlar destekleri babalarından, erkek kardeşlerinden, ve eşlerinden görmüşler çünkü.